Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize’de adını taşıyan üniversitenin Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi ile Çayeli Eğitim Fakültesi ek binası ve Ahmet Erdoğan Cami için Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen açılış törenine katıldı. Burada konuşan Erdoğan, 6 ayılık aranın ardından ana-baba ocağı, ata yurdu Rize’de olduğunu söyledi. Erdoğan, “Kısa bir süre önce bir televizyon programında birileri üniversitelerimizin sayılarıyla hani 76’dan 207’ye çıkardık ya; bunlarla dalga geçerken, bir taraftan da şunu söylüyordu: bugün profesörü olmayan üniversiteler var, bunlarla mı övünüyorlar’ diyordu. Ama az önce Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’ndeki profesör sayısını rektörümüzden duyunca bu kulakları olup da duymayanlar, ‘inşallah duymuşlardır’ diye temenni ediyorum. İşte 100’ün üzerinde sadece profesörü olan, bir o kadar daha fazla doçenti olan vesaire. Dün gece geldik, mutluyuz, hafta sonunu zor çektim, dedim ki; ne zaman perşembe olacak da Rize’ye gideceğiz. Cuma, cumartesi, pazar, pazartesi ondan sonra da Trabzon’a geçip daha sonra Ankara’ya inşallah döneceğiz dedik. Ankara’da da Yunus Emre haftası vesilesiyle inşallah kongre merkezimizde muhteşem bir geceye yetiştireceğiz. İnşallah salı sabahına kadar buradayız. Cuma namazını açılışını da gerçekleştirdiğimiz camide kıldık. Evet, yaptıranlardan Allah razı olsun diyorum” diye konuştu.
‘HAVALİMANIYLA RİZE MERKEZ 20 DAKİKA OLACAK’
İnşası süren Rize-Artvin Havalimanı gibi bölgede süren projelerle ilgili konuşan Erdoğan, “Yarın tabii çok daha farklı denizin üzerinde inşa ettiğimiz Rize-Artvin Havalimanımızın inşaatını şöyle bir yerinde görelim istiyorum. Bitince havalimanımız, buradan havalimanı 25 dakika olacak. Rize merkez 20 dakika olacak. Tabii bu şimdi Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nin, havalimanından buraya ulaşımının nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından çok önemli, aynı zamanda Artvin’e olan mesafenin de artık Cankurtaran Tüneli’ni de düşündüğümüz zaman, ne kadar kısaldığını düşünelim. Çünkü biz yollar ırak değil, yolları kısalttık. Çünkü ‘yol medeniyettir’ dedik bu adımları attık, atmaya da devam ediyoruz. İnşallah fırsat bulabilirsek hava şartları da uygun düşerse Ayder Yaylası’ndaki çalışmaları da yerinde görmek istiyorum. Yeter mi? Yetmez. Ovit Tüneli’ni de görmek istiyorum. Malum buradan Erzurum’a dağları deldik, düz ettik. İnşallah yakında gövde betonu bitecek olan Yusufeli Barajı inşaatını da şu anda yakından arkadaşlarım takip ediyorlar. Bununla birlikte Yusufeli Barajı ile da enerjide, sulamada gerçekten devasa bir adımı atmış oluyoruz. Yoğun bir çalışma. Rize’ye kadar gelmişken adımızı taşıyan üniversitemizi ziyaret etmemek ve buradaki gelişmelerin heyecanını sizlerle paylaşmamak mümkün olmazdı. Bugün hizmete alacağımız mühendislik ve mimarlık fakültemiz ile Çayeli Eğitim Fakültemizin ek binalarının üniversitelerimizde, şehrimize ve tüm gençlerimize hayırlı olmasını Allah’tan diliyorum” dedi.
‘DERDİMİZ KEMİYETTEN ÇOK KEYFİYET’
Adını taşıyan üniversitenin ülkede ilk 10’a girmesini beklediğini, bunda da hocalara güvendiğini kaydeden Erdoğan, “Rize’de bugün artık 25 fakülte, yüksekokul, meslek yüksekokulu ve 2 bini aşkın akademik ve idari kadrosu 18 bini bulan öğrenci sayısı ile üniversitemiz iftihar ettiğimiz bir düzeye geldi. Tabii biz bu seviyeyi yeterli bulmuyoruz. Derdimiz kemiyetten çok keyfiyet. Bunu yakaladığımız zaman, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Türkiye’de parmakla gösterilen üniversitelerden bir tanesi olacak. Üniversitemizin önce ülkemizde ilk 10’a yükselmesini, ardından dünyada ilk 500’e girmesini bekliyoruz. Ben siz değerli hocalarıma bu noktada güveniyorum. Recep Tayyip Erdoğan ismini taşıyan bir üniversiteye yakışan da budur. Bu noktada her türlü hizmetkârlığı yapmaya da hazırım ve bunu da inşallah yapacağız. İnşallah adım adım üniversitemizi, buralara çıkartacağız. Lojmanlarımızla buraya zaten bir başka güç, bir başka güzellik kattığımıza da inanıyorum. Şu anda ülkemizde bu imkânda bir başka üniversite var mı bilmiyorum, yok. Bunu niye yaptık? İstedik ki bu lojmanlarla tüm hocalarımızın ayağına gidelim ve bu lojmanlarla birlikte yavrularımız orada okullarını, eğitimlerini, öğretimlerine alsınlar, bu noktada herhangi bir sıkıntı çekmesinler. Bunun dünyada örnekleri var, dünyada varsa bizde de olacak dedik ve bu adımı attık” şeklinde konuştu.
‘MAALESEF BİR KESİM VAR Kİ, ÜLKELERİNDE HAYIRLI GELİŞME ONLARIN ÜZERİNE ADETA KÂBUS GİBİ ÇÖKÜYOR’
Milli uzay programına ilişkin açıklamalarda da bulunan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Geçtiğimiz günlerde milli uzay programımızı kamuoyuyla ve tüm dünya ile paylaştık. Türkiye’nin uzay yarışında böylesine iddialı hedefler ortaya koyması, kalbinde azıcık ülke sevgisi olan herkesi heyecanlandırmıştır. Ama maalesef bir kesim var ki, ülkelerinde yaşanan her iyi, olumlu, hayırlı gelişme onların üzerine adeta kâbus gibi çöküyor, rahatsız oluyorlar. Kim şakaya vurarak kimi de göstere göstere husumetleri, kinlerini ve nefretlerini sergilemekten çekinmiyor. Dünyada kendi ülkesinin felaketini dileyecek ve yaşanan her felaketten haz duyacak kadar insanına yabancılaşmış başka bir kesim var mıdır bilmiyorum. Türkiye’nin ilan ettiği her hedefi, sağladığı her başarıyı, kat ettiği her mesafeyi kahırla karşılayan bu kesimi mazur görmek istiyoruz. Ama maalesef bu hüsnü niyeti bile hak etmiyorlar. Artık bu ruh hali, siyasi rekabetle ve ideolojik çekişmeyle dünya görüşü farklılığı, hatta çıkar çatışmasıyla izah edilmeyecek bir görünüme bürünmüştür. Bölünmüş yol, otoyol yaparsınız, ne diyorlar; buraya uçak mı inecek. Havalimanı yaparsınız ‘buraya uzay mekiği mi inecek’ derler. Uzay programı açıklarsınız. ‘Yapacak başka işiniz mi kalmadı’ derler. Kurum bütçesiyle birçok farklı kurumun aynı amaç doğrultusunda yürüttükleri projelerin bütçelerinin farkını bilmeden ‘Bu parayla mı’ diye burun kıvırırlar. Yarın öbür gün uzaya kendi aracımızı, kendi bilim insanımızı gönderdiğimizde ‘dünyaya mı sığmadınız’ diyeceklerini şimdiden duyar gibiyim.”
‘KİMSENİN LAFINDA, PEYNİRİNDE, GEMİSİNDE GÖZÜMÜZ YOK’
“Biz ömrümüzü yatırımla, hizmetle, eserle bunları hayata geçirmekle ve açılışlarını yapmakla geçirdik” diyen Erdoğan konuşmasına şöyle sürdürdü:
“Türkiye, bilimde, araştırmada ilerlesin, yetişmiş insan kaynağı gücünü arttırsın diye her ilimizde üniversite kurduğumuzda, bunların nasıl feveran ettiğini, unutmadık. Yeni kurduğumuz üniversiteler içinde şimdiden köklü üniversitelerimizin geride bırakacak başarılara imza atanlar oldu. Asıl bunların sıkıntısı; siyasetten iş dünyasına, medyadan akademiye uzanan, devleti ve toplumu diledikleri gibi yönlendirebildikleri gizli iktidarlarının yıkılıyor olmasıdır. Gerçi tarih boyunca birileri, değişimin, ilerlemenin, hayırda yarışın öncüsü olmuş, birileri de hep böyle oturdukları yerden lafla peynir gemisi yürütmeye çalışmıştır. Kimsenin lafında, peynirinde, gemisinde elbette gözümüz yok. Ama bu kör husumetin, yürütülen işlere takoz olma noktasına getirilmesine de izin vermeyiz. Biz ömrümüzü yatırımla, hizmetle, eserle bunları hayata geçirmekle ve açılışlarını yapmakla geçirdik. Bunların ise en büyük marifeti, yatırım yapmama, açılış yapmama, temel atmama, en fazlası borç bulma törenleri düzenlemek olmuştur. Olmayan projeleri, olmayan kredileri, ballandırarak anlatırken kendilerine ait olmayan işleri sahiplenerek de icraat açıklarını kapatmaya çalışıyorlar.”
‘BİR ŞEYİ ÖĞREN, ÖYLE KONUŞ’
Hiçbir belediyenin, Cumhurbaşkanı onayı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın olurunu almadan tahvil çıkaramayacağın altını çizen Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na da tepki gösterdi. Erdoğan, “Hiçbir belediye, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın olurunu almadan tahvil çıkaramaz. Cumhurbaşkanı’nın onayı olmadan tahvil çıkaramaz, yurt dışından borçlanamaz. Geçenlerde ana muhalefetin başındaki zat, biz diyor ‘şu kadar ucuz faizle, yurt dışından borçlanma yaptık’ Nitekim daha sonra Hazine ve Maliye Bakanlığı’mız bunun nasıl bir yalan olduğunu açıkladı, belgeleriyle. Bir şeyi öğren, öyle konuş. Yalana gerek yok, dürüst ol. Ana muhalefetin başındaki bir zat, bunlar yakışmıyor. Ama alışkanlıkları bu, çünkü yarışa girmek güç ister, yarışa girmek istikrar ister. Bunlarda bu yok. Geçtiğimiz günlerde baktım birisi öğrenci sayısının, 3,5 milyonu geçtiği koskoca İstanbul’da 40 bin tablet dağıtmakla övünüyor. Birileri de buna atlayıp, şişirdikçe şişiriyor. Böyle allamak, pullamak olur mu? Milli Eğitim Bakanlığımızın bugüne kadar dağıttığı 2 milyonu aşkın tableti bir kenara bırakıyorum, bizim sadece Şahinbey İlçe Belediyemizin dağıttığı 50 bin tableti ise kimse görmüyor, görmek istemiyor. İlçe belediyesi dikkat edin. Bu zihniyetin ülkemize kaybettirdiği vaktin ve enerjinin kıymetini geçtiğimiz 18 yılda yine bunlara rağmen yaptığımız işlere bakınca daha iyi anlıyoruz. İnşallah Türkiye 2023 hedeflerine ulaşacak dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına da girecek, uzaya da gidecek, küresel ve bölgesel lideri de olacak. Biz buna inanıyoruz. İnanmak ve harekete geçmek başarının yarısıdır” dedi.
‘ÜLKEMİZİN, YARINLARINI İNŞA EDECEĞİZ’
18 yılda cumhuriyet tarihinde yapılanların kat ve kat fazlasını yaptıklarını ifade eden Erdoğan, “Üstadın, ‘Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir’ mesajına uygun şekilde Türkiye’nin dünü ve bugününün altında imzamız olduğu gibi inşallah yarınlarını da biz inşa edeceğiz. YÖK projesinin tanıtım toplantısında da ifade ettiğim gibi alt yapıya ve insan kaynağına yaptığımız yatırımlar sayesinde Türk yükseköğretim sistemimizi, ileri bir seviyeye ulaştırdık. Üniversite sayımızı 76’dan 207’e, öğretim elemanı sayımızı 70 binden 180 bine çıktı. Öğrenci sayısı kapsamında Avrupa’da üniversiteye erişim konusunda ilk sıraya çıktık. Bütçeden üniversitelere ayırdığımız payı 2,5 milyar liradan, 36 milyar liraya yükselttik. Sadece sayısal değişimlerle yetinmedik, aynı zamanda kalite odaklı yapısal dönüşümler de gerçekleştirdik. Üniversitelerimiz tek tipçi anlayıştan uzaklaştıkça farklı değerler üretir hale geldi” diye konuştu.
‘GÜÇLÜ BİR TOPLUMSAL ALTYAPIYI KURACAĞIZ’
Erdoğan, “Her ile bir üniversite projemiz ve üniversite sayısındaki artış, bazı tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Anadolu’nun ilim ve irfan yolunda kalkınma hamlesi olan her ile bir üniversite kurulma atılımımızı yeni programlarla geliştirdik. Hala Anadolu’daki üniversitelerimizin başarısız olmasını isteyenler var. Bu üniversitelerimizin, bu zihniyete vereceği en güzel cevap ulusal ve uluslararası düzeyde gösterecekleri başarıları olacaktır. Ülkemizin 4 bir yanındaki üniversitelerde eğitim gören 200 binin üzerinde yabancı öğrencimiz var. Bu da ülkemizin, dünyada en büyük başarılarından biridir. Anadolu’da yeni kurulmuş olan üniversitelerimizi, köklü üniversitelerle eşleştirmek üzere başlattığımız YÖK Anadolu projesini bu kapsamda yeni bir atılıma vesile olmasını diliyorum. Bir hususta özeleştiri yapmak istiyorum. Ülkemizde tarihimizin en büyük altyapı hamlesini gerçekleştirdik. Reformlarla her alanda yeni bir Türkiye’yi inşa ettik, itibarlı bir seviyeye çıkardık. Bütün bunları yaparken aile, kültür ve eğitim konularında arzu ettiklerimizi yapamadığımızı kabul etmemiz gerekiyor. Bu hususlarda ciddi eksiklikler ve baskılar vardı. Tüm baskılara rağmen ailemize, inancımıza ve kültürümüze sahip çıktık. Ayasofya’dan başörtüsüne kadar her alanda süren bu mücadele hepimizi hem geliştirdi hem diri tuttu. Bu hususlarda çok daha ileri seviyelerde olmamız gerekirken, pek çok sıkıntılı görüntüyle karşı karşıyayız. Demek ki bir yerlerde bir şeyler eksik, şimdi o eksiklikleri gidermemiz lazım. Önümüzdeki dönem aileden, eğitime, kültürden sanata tüm bu alanları önceliklerimiz arasına alacağız. Bu konuda en büyük desteği üniversitelerimizden ve akademi dünyamızdan bekliyoruz. Bu eser, sizin eseriniz olacak. İlmin rehberliğinde saygıdeğer hocalarım başaracak. Güçlü bir toplumsal altyapıyı kuracağız” dedi.
GENÇLİK KOLLARI OLAĞAN KONGRELERİNDEKİ GENÇLERE SESLENDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, adını taşıyan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) merkez kampüsünde üniversitenin Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi ile Çayeli Eğitim Fakültesi ek binalarının açılış töreninin ardından, partisinin Adana, Ankara, Erzurum, İstanbul, Konya, Malatya, Mardin, Sakarya, Şanlıurfa, Trabzon, Van İl Gençlik Kolları 6’ncı Olağan Kongrelerine canlı bağlantıyla katıldı.
“Burada ilan ettiğimiz, milli uzay programını hayata geçirecek, ülkesinde ve dünyada olduğu gibi uzayda da bayrağımızı gururla dalgalandıracak, vatanperver gençler görüyorum” diyen Erdoğan şöyle konuştu: “Bugün burada daha 15- 16 yaşlarında iken Diyarbakır’da kurban eti dağıtırken alçakça şehit edilen Yasin Börü’nün ülkesinin namusunu savunurken darbecilerin kurşunları ile şehit edilen Abdullah Tayyip Olçok’un, teröristlerce şehit edilen Eren Bülbül’ün azmine sahip gençler görüyorum. Bugün burada kalplerindeki imanla bir ellerinde kitap, bir ellerinde bilgisayarlarıyla her alanda en iyi olmak için evlerinde, okullarında, kütüphanelerde, atölyelerde eğitime- öğretime odaklanan, kendileri ve ülkeleri için büyük hayaller kuran gençler görüyorum. Bugün bu salonlarda vakitlerini ve enerjilerini sapkın ideolojilerin emrine verenlerle değil, kendi medeniyetlerinin, kendi milletlerinin, kendi devletlerinin hizmetinde olanlarla omuz omuza yürüyen gençler görüyorum. Bu salonlarda ruhunu, bedenini, dimağını zenginleştirmek, birikimi ve kabiliyetiyle akranları arasında tebarüz etmek geleceğin siyasetçileri, yöneticileri, bilim insanlığı, kültür ve sanat insanlığı olmak konusunda kararlı gençler görüyorum. Burada ilan ettiğimiz, milli uzay programını hayata geçirecek, ülkesinde ve dünyada olduğu gibi uzayda da bayrağımızı gururla dalgalandıracak, vatanperver gençler görüyorum”
‘BEKLEDİĞİM, ANADOLU KITASI BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ DAVA TAŞINI GEDİĞİNE KOYMANIZDIR’
Gençlerden, Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine koyması beklentisinin olduğunu belirten Erdoğan, “Ne diyor şair; Delikanlım işaret aldığın gün atandan, yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan, sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan, sen ki burçlara bayrak olacak kumaştansın, Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın. Evet, bugün burada atasından aldığı işaretle 2023’e yürüyen 2053’e gözünü diken bir gençlik görüyorum. İşte bu gençliği karşımda görüyorum. Gençlere sizden beklediğim Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine koymanızdır. ‘Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes, ey kahpe rüzgâr artık ne yandan esersen es.’ Bugün burada surda açtığı gedikten rüzgârın yönüne aldırmadan akın akın ülkenin sınırlarını aşıp, bölgemize, dünyaya yönelen bir gençlik görüyorum. Rabbime, ülkemizde böyle bir gençlik nasip ettiği için hamdediyorum. Rabbime, bana böyle yol ve dava arkadaşları nasip ettiği için hamdediyorum. Rabbime, her birini öz evladından ayrı tutmadığım, böyle bir gençlikle birlikte yürüme şerefi bahsettiği için hamdediyorum” diye konuştu.
‘GENÇLERİMİZLE OMUZ OMUZA BU KÜRESEL SAĞLIK KRİZİNE KARŞI TARİHİ BİR MÜCADELE YÜRÜTTÜK’
Salgın döneminin gençler sayesinde en az sıkıntıyla geçtiğini kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Salgın döneminde dünyanın birçok ülkesinde özellikle gençlerimizin ciddi sıkıntılar yaşadıklarına, itirazlarını yüksek sesle dile getirdiklerine şahit oluyoruz. Hamdolsun Türkiye, bu süreci hem sağlık altyapımızın ve sistemimizin gücü hem de devlet ve millet olarak birlik ve beraberliğimize sımsıkı sarılmamız sayesinde en az sıkıntı ile geçiriyor. Bu konuda en büyük desteği gençlerimizden alıyoruz. Çoğu gençlerden oluşan sağlıkçılarımız, fedakârca çalıştılar. Çoğu gençlerden oluşan öğretmenlerimiz, evlatlarımıza uzaktan eğitim yolu ile sahip çıktılar. Çoğu gençlerden oluşan gıda tedarik zincirlerimizde görev yapanlar, vatandaşlarımıza kesintisiz hizmet verdiler. Çoğu gençlerden oluşan güvenlik güçlerimiz ve askerlerimiz, ülkemizin huzurunu bozacak hiçbir adıma izin vermediler. Velhasıl gençlerimizle omuz omuza bu küresel sağlık krizine karşı tarihi bir mücadele yürüttük. Attığımız her adımda gençlerimizin, özellikle de gözlerinde gördüğümüz umut, yüreklerinde hissettiğimiz sevgi, duruşlarında şahit olduğumuz asalet, bizim en büyük şevk kaynağımız oldu”
‘UMUTLU OLMAK İÇİN PEK ÇOK SEBEBİMİZ VAR’
Cumhuriyet tarihinin en güçlü altyapısına sahip olduklarının altını çizen Erdoğan, “Umutlu olmak için pek çok sebebimiz var. Cumhuriyet tarihinin en güçlü altyapısına sahibiz. Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldığı krizlerin altından bu altyapı sayesinde kolayca kalkabiliyoruz. Yakın tarihimizin en eğitimli, en dinamik, en geniş ufuklu insan kaynağına sahibiz. Gençlerimizin her alanda ortaya koydukları bu başarılarla gurur duyuyoruz. Uluslararası alanda öz güvenimizin ve itibarımızın en yüksek olduğu dönemdeyiz. Artık kendi stratejisini belirleyen, kendi taktiklerini uygulayan, kendi hedeflerine yürüyen bağımsız bir Türkiye var. Tüm provokasyon gayretlerine rağmen milletimizin birlik ve beraberliğinin en güçlü olduğu dönemdeyiz. Ülkemizi karıştırmak, sokaklarımızda kaosu egemen kılmak için girişilen her çaba, milletimizin feraset duvarına çarpıyor. Uzay çalışmalarının, yeni sivil anayasaya, savunma sanayimizin, gıda endüstrimizin şehircilik altyapımızdan çevreye kadar her alanda tarihimizin en kararlı adımlarını attığımız bir dönemdeyiz” diye konuştu.
‘YERLİ OTOMOBİLİ SİZLER YAPACAKSINIZ’
Eğitimin her kademesi gibi yükseköğretimi de ücretsiz yapmakla kalmayıp, ilave imkânlarla istisnasız herkesin erişimine açtıklarını aktaran Erdoğan, “Her ne kadar birilerinin hayalleri bizim attığımız bu adamların gerisinde kalıyor olsa da her bir vatandaşımızın büyük ve güçlü Türkiye vizyonuna sahip çıktığını biliyoruz. Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, bölgesel ve küresel liderlik yolunda ilerledikçe gençlerimize geniş ve çeşitli kariyer fırsatları da sunabiliyoruz. Yerli otomobili sizler yapacaksınız, ülkemizi uzayda sizler temsil edeceksiniz. Yüksek teknolojiye dayalı yeni otomobilin tasarımından yazılımına, üretiminden geliştirilmesine her aşamasında sizler olacaksınız. Dijital dünyayı sizler kuracaksınız. Üniversitelerimizi marjinal gurupların eylem sahası olmaktan çıkartıp, bilim yuvaları haline sizler getireceksiniz. Dünyanın en iyi 500 üniversitesi arasına, ülkemizden en kısa sürede en az 10 üniversitenin girmesini sizler sağlayacaksınız. Gençlerimize bu vizyonu kazandırabilmek için son 18 yılda çok çalıştık. Türkiye’de yükseköğrenim görmek isteyen istisnasız her gencimize ailesinin maddi durumu ne olursa olsun bu hayalini gerçekleştirebileceği altyapıyı biz kurduk. Geçmişte üniversitelerdeki en önemli protesto konusu yükseköğrenim harçlarıydı. Gençlerimizin önündeki bu önemli engeli de biz kaldırdık. Artık harç yok. Eğitimin her kademesi gibi yükseköğretimi de ücretsiz yapmakla kalmadık ilave imkânlarla istisnasız herkesin erişimine açtık” şeklinde konuştu.
‘GENÇLERİMİZİ, GELECEĞİN DİJİTAL DÜNYASIYLA BULUŞTURACAĞIZ’
Eğitimin her kademesinde ciddi çalışmalar yaptıklarını da ifade eden Erdoğan, “Yurtlarımızın kapasitesini 700 bine çıkararak, barınma sorununun çözümünde önemli bir adım attık. Ayrıca yurtlarda kalan evlatlarımıza beslenme yardımı yaparak onlara ilave destek verdik. Yükseköğrenim kredi ve burs miktarlarını bu yıl için lisana 650 liraya, yüksek lisansa bin 300 liraya, doktorada bin 950 liraya biz yükselttik. Spor tesislerini ülkemizin her köşesinde, mahallelerde yaygınlaştırarak gençlerimizin beden sağlığına verdiğimiz önemi gösterdik. Biz göreve geldiğimiz dönemde geniş bant internet altyapısı neredeyse hiç yoktu. Vatandaşlarımızın kullandığı internet ve erişim altyapısının tamamına yakınını biz kurduk. İnşallah 5G ve fiber altyapısıyla ilgili çalışmalarımızı da hızlıca tamamlayarak, gençlerimizi geleceğin dijital dünyasıyla biz buluşturacağız” dedi.
‘GENÇLERİMİZİN YANINDA DAHA GÜÇLÜ YER ALACAĞIZ’
Erdoğan, “Önce insan yaklaşımıyla ölçüyor ve tartıyoruz. Eğitimde ve iş hayatında hayalini gerçekleştirememiş her bir gencimizin üzüntüsü bizim üzüntümüzdür. Bunun için hem kamuda hem özel sektörde gençlerimizin yanında daha güçlü yer alacağız. Ulusal ve uluslararası düzeydeki her türlü çabanızı elimizdeki imkânları seferber ederek, vereceğimiz hibelerle destekleyeceğiz. 2053 vizyonunu hayata geçirmek için sizlere ne kadar güçlü bir Türkiye bırakırsak, kendimizi ve vazifemizi o derece yerine iyi getirmiş hissedeceğiz. Maddi imkânlar, teknolojik altyapı ve fiziki şartlar ne kadar iyi olursa olsun bunları bizi biz yapan değerlerle taçlandırmalıyız. Sözlerimi Hz. Lokma’nın oğluna verdiği nasihatle sizlere özetle hatırlatarak bitirmek istiyorum; ‘Allah’a şirk koşma, rabbine şükrettiğin gibi anne ve babana da saygılı ol, namazını dosdoğru kıl. İyiliğe emret, kötülükten sakın, küçümseyerek insanlardan yüz çevirme, yeryüzünde böbürlenerek yürüme, büyüklük taslama, sesini alçalt.’ Bu nasihatleri kendine kılavuz eden gençlerimizin, hayatlarının hiçbir döneminde istikametini kaybetmeyeceğine inanıyorum. Kongrede görev alan kardeşlerimizi tebrik ediyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.
DHA