İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde 32 aydır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük mutlak tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması talepleriyle başlatılan kampanyalar ve girişimler sürüyor. Bu kapsamda, 19 Kasım’da İstanbul’dan Gemlik’e “Özgürlük Yürüyüşü” gerçekleştirilecek.
Tecrit ve yapılacak yürüyüşe dair değerlendirmelerde bulunan siyasetçi kadınlar, “Özgürlük Yürüyüşü”ne katılım çağrısında bulundu.
SOKAK SOKAK ÇALIŞMA
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisi üyesi Arife Çınar, Kürt sorunun demokratik ve barışçıl temelde çözümünde Abdullah Öcalan’ın rolüne dikkat çekti. Çınar, “Kürt sorunun çözümü ancak Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ile mümkün olacaktır. Yaklaşık 3 yıldır Sayın Öcalan, ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmüyor. Bütün hukuki hakları askıya alınmış durumda. Türkiye hem kendi hukukunu ve uluslararası hukuku çiğniyor. Bu hukuksuzluğun ortadan kaldırılması için 19 Kasım’da Gemlik’e bir yürüyüş gerçekleştireceğiz. Buna dair İstanbul’un 39 ilçesinde halk toplantılarının yanı sıra mahalle mahalle, sokak sokak çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye belirtti.
Tecridin derinleştirilmesinin asıl nedeninin Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu demokratik, ekolojik kadın özgürlükçü paradigma olduğunu vurgulayan Çınar, sözlerini şöyle sürdürdü:“ Tam da buradan tecrit politikalarına bakmak lazım. Demokratik Cumhuriyet fikriyatı tecrit edilmek isteniyor. Bu tecridin kaldırılması Türkiye’nin en temel sorunu olan Kürt sorunun çözülmesi demektir. Bu seneki Gemlik yürüyüşünün diğer yıllara göre farkı ise Türkiye ve Kürdistan’da yapılan ortak bir yürüyüş olmasıyla beraber Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün talep edilmesi olacak. Tüm halkımızı ve demokrasi, özgürlük ve eşitlikten yana olan herkesi yürüyüşe bekliyoruz”
“YÜRÜYÜŞ BARIŞ VE DEMOKRASİ TALEBİDİR”
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclis üyesi Çiçek Arıç, Abdullah Öcalan’a yönelik uygulamaların hukuksuzluk olduğunu belirtti. Yaşanan sorunların çözümü için PKK Lideri Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini vurgulayan Arıç, “Burada sorun sadece tecridin kaldırılması değil, Sayın Öcalan’ın kaldığı yerin koşullarıyla ve hiçbir şekilde haber alınamama durumu göz önünde bulundurulduğunda artık fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiği. Bu barış ve demokrasi isteyen herkesin talebidir” şeklinde konuştu.
YÜRÜYÜŞE KATILIM ÇAĞRISI
Barış ve demokrasi isteyen herkesi yürüyüşe destek vermeye çağıran Arıç, “Bu yürüyüş bir mesajdır ve herkesin bunu iyi okuması gerekiyor. Mesajımız barışa yöneliktir. Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan üzerindeki mutlak tecridin kaldırılmasının elzem olduğu açıktır. Herkesi Gemlik yürüyüşüne davet ediyoruz” diye belirtti.
“SAVAŞ VE İŞGAL POLİTİKALARI”
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, cezaevlerindeki tecrit politikalarının ağırlaştığına dikkat çekerek, “Savaş politikaları derinleşerek devam ediyor. Bunun en ağır koşullarını tutuklular yaşıyor. Sayın Öcalan’a uygulanan tecrit politikası tüm cezaevlerine yansımıştır. Özellikle çok uzun yıllara varan, tutuklamaların hasta tutsaklar üzerindeki etkisi, infaz yakmalar ve keyfi cezalarla karşı karşıya bırakılıyorlar. Sayın Öcalan’a uygulanan tecrit sadece cezaevlerini değil, başta Kürt halkı olmak üzere, Türkiye işçi sınıfını, emekçileri, kadınları etkiliyor. Emekçileri ve halkları birbirine kırdıran, ayrıştıran bir düşmanlaştırma politikası izleniyor. Kadınlar emekçiler dışarda bir eylem yaptığında etrafı sarılıyor. Yaşamın her alanında yaşanan bu baskı, tecrit politikalarının sonuçlarıdır. Bu yüzden tüm emekçileri, halkımızı Gemlik yürüyüşüne tecrit politikalarına karşı mücadele etmeye çağırıyoruz” dedi.
MA