Mersin’in en büyük tarım üretim merkezlerinden biri olan Akdeniz ilçesinin Kazanlı bölgesinde örtü altı (sera) yetiştiriciliği yapan çiftçiler, son yıllarda artan mazot, gübre, fide, ilaç, elektrik ve işçilik gibi girdi maliyetlerinden kaynaklı üretim yapmakta zorlanıyor. Çiftçiler, ürettikleri ürünler için de aracıların ucuza talep etmesinden dolayı alıcı bulamaz hale geldi. Her yıl girdi masraflarının yükselmesinden dolayı üretim alanlarını daraltan çiftçiler, bölgede üretimin durma noktasına geldiğinin altını çizdi.
MALİYETLER ARTTI, ÜRETİM AZALDI
Bölgede yaşayan ve 1997 yılından bu yana seracılık yaparak geçimini sağlayan Mahmut Yiğit (43), artan girdi maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı fazla üretim yapamadıklarını, ürettiği ürünlere de alıcı bulamamalarından kaynaklı ürünlerinin bu yıl serada kaldığını aktardı. Her yıl artan girdi maliyetlerinin bu yıl geçen yıla oranla iki katına çıktığını dile getiren Yiğit, “Sera naylon metre fiyatı geçen yıl 50 TL civarındaydı, bu yıl 80 TL oldu. Mazot geçen yıl 22 TL’ydi, bu yıl 40 TL ve yine işçi ücretleri iki katına çıktı. Yani masraflarımızı karşılayamıyoruz. Dayanacak gücümüz kalmadı. Bugün borçlarımızı ödemek için tefecilerin eline düştük. Yapacak başka bir işim yok. İnanın böyle giderse çiftçi üretim yapamayacak” dedi.
26 YILDA 80 DÖNÜM ARAZİSİ YOK OLDU
Seracılıktan başka bir işinin olmadığını ifade eden Yiğit, yaklaşık 26 yıllık çiftçilik hayatı boyunca bu güne kadar 110 dönümlük arazisinden 20 dönüm kaldığını dile getirdi. Seracılık mesleğinde artık geleceğe dair umutlarının kalmadığını aktaran Yiğit, günü kurtarmanın derdinde olduğunu sözlerine ekledi.
ARACILARA TEPKİ GÖSTERDİ
Ürettikleri ürünlere alıcı bulamakta zorlandıklarını, buldukları alıcıların da kendilerinden ürünleri çok ucuza aldığını ifade eden Yiğit, “Alıcı bulamıyoruz. Ben geçen gün Niğde’de salatalığın 22 TL’ye satıldığını gördüm oysa burada salatalığı biz satamıyoruz bile. Yine limon 13 TL’yken burada çiftçi, tarlasını kökünden kesti. Fiyatların bu kadar çok olmasının temel nedeni de bizle alıcı arasında olan aracılardır. Onlar çok ucuza alıyorlar bizden ama pazarda 3 katına satıyor. Bun aracıların ortadan kalkması gerekiyor. Bu fiyatların pahalı olmasının temel nedenlerinden biri de onlar” diye konuştu.
BORÇ YÜZÜNDEN ELİNDEKİLERİ SATMAK ZORUNDA KALDI
Bölgede yıllarca seracılık yapan Ahmet Yaman (61) ise, yaklaşık 7 yıl önce biber, domates gibi sebze ürettiğini, fakat girdi maliyetlerinin artmasından dolayı muz üretimine giriştiğini anlattı. Muz girdilerinin diğer sebze girdilerinden bugün çok fazla arttığını kaydeden Yaman, “Muz da diğer ürünler gibi bu yıl dalında kaldı” dedi. Son 7 yılda üretimde yaşadığı zararlardan dolayı arazisini sattığını, 45 dönümlük arazisinden elinde sadece 6 dönümlük bir arazi kaldığını aktaran Yaman, “Son yıllarda borçlana borçlanan elimdekileri satmak zorunda kaldım. Şimdi üretimdeki daralmayı düşünün. Bundan çok kısa bir süre sonra da, en basit üretim olan ıspanağı bile üretemeyeceğiz. Onu da diğer ürünler gibi dışarıdan getireceğiz. Üretim yapılmayacak duruma geldi. Çünkü son yıllarda kazanmıyoruz, aksine elimizdekini kaybediyoruz” ifadelerini kullandı.
“ÜRETİM 2005’TEN BU YANA DARALDI”
Sera bölgesi olan Kazanlı’daki birçok serada üretimin durduğunu ve çiftçilerin başka işlerle uğraştığını dile getiren Yaman, “Bölgede üretim yüzde 40 azaldı. Seralar duruyor olabilir ama ekim yapılmıyor. Çünkü çiftçinin ekecek gücü yok. Yaşanan bu durumun temel nedeni ülke de yürütülen tarım politikasıdır. Bakın 2005 yılına kadar çiftçiler iyi kazanıyordu ama bu tarihten sonra hep geriledi çiftçi. Hükümet bu tarihten sonra bile isteye çiftçiyi yok etmeye çalıştı. Giderlerin bu kadar yükselmesi çiftçiyi bu hale getirdi. Bakın bu sera naylonunu 2 sene önce 16 TL’ye alırken, bu yıl olmuş 80 TL. Muzun fidesi 6 TL’yken, oldu 25 TL. Ama sattığım ürünün fiyatı bugün yine aynı. Giderlerin hepsi böyle arttı” dedi.
Ergin Çağlar / MA