Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG) 4 Ekim’de fail Semih Çelik tarafından katledilen İkbal Uzuner ve Ayşegül Halil için ve artan kadın katliamlarına karşı Taksim Tünel’den Şişhane Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi. Yüzlerce kadının katıldığı yürüyüşte “Hasta, cani, sapık değil erkek şiddeti. Erkek şiddetine karşı önleyici politikalar hemen şimdi” pankartı açılırken “Kadın cinayetleri politiktir”, “Bijî serhildana jinan” dövizleri taşındı. Eylemde sık sık “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz”, “Erkek vuruyor devlet kuruyor”, “Yaşasın kadın dayanışması” sloganları atıldı.
‘CEZASIZLIK POLİTİKALARI’
Basın açıklamasını KBG adına Leyla Can ve Evrim Gürenin okudu. Kadın cinayetlerini karşı devletin koruyucu, önleyici ve caydırıcı hiçbir adım atmadığına dikkati çeken Evrim Gürenin, “Beyoğlu’nda bir kadını taciz eden, yere düşürüp saldırıda bulunan erkekler suç kayıtlarına rağmen serbest bırakılıyor; sosyal medyada yayılması ve tepkilerin yükselmesi sonucu tekrar yakalanıyor. Devlet; yargısıyla, kolluğuyla şiddete maruz kalanların beyanlarına göre değil, sosyal medya tepkilerine göre görevini yapmaya tenezzül ediyor. Erkek şiddetine maruz kalan kadınlar seslerini duyurabilmek, şiddetten uzaklaşabilmek için karakollara değil sosyal medyaya başvuruyor. Karakollardan faillerin elini kolunu sallayarak çıktıklarını, çıktıkları gibi kadınları katletmeye devam ettiklerini biliyoruz. İktidarın cezasızlık politikalarının kadınların şiddetten uzak bir yaşam kurmalarını nasıl olanaksız hale getirdiğini, fail erkekleri nasıl cesaretlendirdiğini her gün görüyoruz” diye konuştu.
‘KADIN DÜŞMANLIĞINA İSYANIMIZ VAR’
Kadına yönelik şiddet ve cinayetlere karşı bir politika üretmeyen devletin buna karşı mücadele eden kadınların karşısında konumlandığına vurgu yapan Gürenin, “Sokakları kadınlar için güvensiz ve tedirgin hale getirmeye çalıştığınızı biliyoruz. ‘O saatte dışarıda ne yapıyordu?’ sözleriyle, ‘güçlü aile birliği’ politikalarıyla bizleri aileye, evlere, dört duvara mahkum etmek istediğinizi biliyoruz. Kadınların kahkahasına, kaç çocuk yapacağına, hangi saate hangi sokakta olacağına karar vermeye çalışan cinsiyetçi diliniz erkekleri cesaretlendiriyor. Kadınları güçlü, kutsal olarak tanımladığınız şiddet, baskı, sömürü dolu ailenin ‘makbul’ ferdi haline getirmek istiyorsunuz. Bunu kabul etmiyoruz. Kadın düşmanı politikalarınıza itirazımız, isyanımız var” ifadelerini kullandı.
‘SİZİN İKTİDARINIZDA KADINLAR ÖLDÜRÜLÜYOR’
İktidarın kadın kazanımlarına dönük saldırıları ve cezasızlık politikasıyla fail erkeklerin cesaretlendirildiğini belirten Can, “Sizin iktidarınızda Gülistan Doku kayboldu, sizin iktidarınızda Narin şüpheli bir şekilde katledildi, sizin iktidarınızda yalnızca eylül ayında 34 kadın katledildi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’ten hala haber alınamıyor. Sizin iktidarınızda kadınlar şiddete maruz kalıyor, öldürülüyor, daha da yoksullaştırılıyor, ötekileştiriliyor” diyerek iktidarın politikalarına tepki gösterdi.
‘KATLEDİLEN KADINLARIN HESABINI SORACAĞIZ’
Kadınlar olarak mücadeleye her koşulda devam edeceklerinin altını çizen Can, sözlerine şöyle devam etti: “Kadınları katleden erkeklerden de; fail erkekleri koruyup aklayanlardan, cesaretlendirenlerde de hesap soracağız. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde, 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü’nde, Onur Yürüyüşü’nde; kadınlar ve lubunyalar olarak yıllardır bu caddede, bu sokaklarda sesimizi yükseltiyoruz. Gücümüzü bir kişi daha eksilmemek için her yerde mücadele eden kadınlardan, birbirimizden, bu isyandan alıyoruz. Şiddetten uzak, eşit, özgür bir yaşamı biz kadınlar mücadelemizle, isyanımızla, kadın dayanışmasıyla kuracağız. İkbal’in, Ayşegül’ün, daha nicesinin hesabını sorarak mücadelemize devam edeceğiz. Çünkü biz birlikte güçlüyüz.”
Eylem kadınların sloganlarıyla son buldu.
MA