Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanlık Divan Üyesi Mehmet Nuri Özdemir, hakkında kurumun faaliyetleri, yaptığı telefon görüşmeleri, katıldığı toplantı, kongre, yürüyüşler, cenaze ve taziyeler gerekçe gösterilerek “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava karara bağlandı. Özdemir’e 7 yıl 6 ay hapis cezası veren mahkeme heyeti, gerekçeli kararını açıkladı.
Özdemir’in DTK’nin Daimi Meclis ve Ekoloji Komisyonu üyesi olduğu belirtilen gerekçeli kararda, kurumun yapmış olduğu toplantı ve yürüyüşler “örgütsel nitelik taşıyan eylemler” olarak değerlendirildi. Kararda, Özdemir’in PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için DTK Eş Başkanı Leyla Güven’in 8 Kasım 2018 yılında başlatıp 200’üncü gününde sonlandırdığı açlık grevine destek vermesi ve buna ilişkin yapılan açıklamalara katılması da suç delili olarak sayıldı.
İRTİBAT SUÇ KANITI
HDP Diyarbakır İl Örgütü’nün gönderdiği SMS’lerin de suç sayıldığı kararda, Özdemir’in Kürt siyasetçi Zelal Bilgin ile olan irtibatı suçlamalara kanıtı olarak gösterildi.
TOPLANTIYA KATILMAK SUÇ
Halkların Demokratik Partisi (HDP) bir önceki Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin katılımıyla kayyumlara ilişkin hazırlanan raporun açıklanması için ketteki bir otelde yapılan toplantıda o dönem süren açlık grevine ilişkin “Tecridin kalkması için bedenini açlığa yatıran DTK Eşbaşkanı ve Hakkari vekilimizi Leyla Güven’i, cezaevlerinde ve dünyanın dört bir yanındaki açlık grevi eylemcilerini öncelikle selamlıyorum” sözleri suç delili sayılan kararda, konuşmalar “örgüt propagandası” olarak değerlendirildi. Kararda, söz konusu toplantıya Özdemir’in de katılarak suç işlediği savunuldu.
TECRİDİN KALDIRILMASINI İSTEMEK
HDP Diyarbakır İl Örgütü tarafından 2018 yılında kentteki bir otelde gerçekleştirdiği “Ortadoğu Krizi ve Demokratik Ulus Çözümü” adlı konferansın sonuç bildirgesinde geçen “Ortadoğu’daki kriz ve savaş halinin halkların barışçıl demokratik geleceği lehine sonuçlanması için Sayın Öcalan’ın oynayacağı rolü önemli gören konferansımız mutlak tecridin kaldırılmasını, Öcalan’ın özgür yaşam ve özgür çalışma koşullarının sağlanması zaruret olarak görür” maddenin suç teşkil ettiği ileri sürülen kararda, Özdemir’in de konferans katılarak destek verdiğini ve bununla da suç işlediği iddia edildi.
AFRİN’E SALDIRI MEŞRU SAYILDI
Türkiye’nin paramiliter gücü Özgür Suriye Ordusu “ÖSO” ile birlikte Afrin’e yönelik saldırısının meşru olduğu savunulan kararda, operasyonuna karşı yapılan açıklamalar ise “örgüt propagandası” olarak değerlendirildi. Kararda, “Kuvvet kullanma normların aşındığı bir dönemden geçerken devlet dışı silahlı aktörlerin sürekli ve sistematik silahlı saldırılarına maruz kalan Türkiye’nin ‘sınırlarını, vatandaşlarını ve bekasını’ korumak için Suriye’nin kuzeyinde ÖSO ile birlikte gerçekleştirdiği askeri operasyonlarda Uluslararası Hukuk açısından meşru savunma hakkını kullandığı açıktır. Tespitlere göre sanığında içerisinde bulunduğu 3 No’lu Eylem açıkça PYD/YPG/PYD’nin terör örgütü propagandasına dönüşmüş olup, sanık da bu eyleme katılarak açık destek vermiştir” değerlendirmesi yapıldı. Özdemir’in cenazelere ve taziyelere katılmasını da DTK faaliyetlerini içerisinde değerlendirilen kararda, cenaze ve taziyelere katılmaları ise “KCK sosyal alan projesi” olduğunu ve bununla da “örgüt propagandası” yapıldığı iddia edildi. Özdemir’in avukatı, yerel mahkemenin kararına karşı İstinaf Mahkemesi’ne itirazda bulundu.
MA