Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı, mülteci hakları savunucusu ve insan hakları aktivisti Taha Elgazi ve eşinin Suriye’ye sınır dışı edilmesi kararına karşı İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. “İnsan Hakları Aktivisti Taha El Gazi hakkındaki hukuksuz sınır dışı kararı kaldırılsın” pankartı asıldığı toplantıya, Emek Partisi (EMEP), Yeşil Sol Parti, İstanbul Barosu Göçmen Mülteci Hakları Komisyonu, Medya ve Göç Derneği, Göç izleme Derneği (GÖÇİZ-DER), Mayısta Yaşam Kooperatifi, İşçi Demokrasisi Partisi, Sığınmacılar Platformu ve Enternasyonal Dayanışma temsilcileri katıldı.
Toplantıda Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı’ndan Yıldız Önen, yaşanan sürece dair aktarımlarda bulundu. Daha sonra açıklamayı avukat Gülseren Yoleri, ulusal ve uluslararası mevzuatta “geri gönderme yasağı” olarak ifade edilen ilkenin ihlal edildiğine çok defa tanıklık ettiklerini belirterek, “Taha El Gazi, ‘G-207 provokatif eylemlere katılma’ suçlamasıyla hakkında burada dava açılması ve tutuklanması tehdidi altında gönüllü geri dönüşü tercih etmek durumunda kaldı. Ve tam olarak güvenli bir alana bırakılmadı, sınır dışına bırakıldı, orada kendi güvenliğini sağlayabilmek için de özel bir çaba göstermek zorunda kaldı. Bugün de dediğimiz gibi. Hala kendisi gerçek anlamda güvende değil. Çünkü istikrarsız bir ülkeye, muhalif fikirlerinden dolayı hapis yattığı bir ülkeye geri gönderildi” diye belirtti.
‘TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’
Kararın bu alanda çalışma yürütmek isteyenlere yönelik bir tehdit anlamı taşıdığına dikkat çeken Gülseren Yoleri, şöyle devam etti: “Hem bu hukuksuzluğa itiraz ediyor hem de insan hakları savunucularına, aktivistlerine yönelik bu tehdidi ve bu baskıyı protesto ediyoruz. Vatandaşlık iptali ve sınır dışı kararından dönülmesini ve dolayısıyla Taha El Gazi’nin yine eşiyle beraber Türkiye’ye güvenle geri dönüşünün sağlanmasını istiyoruz. Bizim bu yönde bu taleplerimiz doğrultusunda çalışmalarımız devam edecek. Biz biliyoruz ki Taha El Gazi gibi insan hakları savunucuları nerede yaşarlarsa yaşasınlar aslında faaliyetlerini devam ettirecekler ama biz güvende olduğu bir ülkede çalışmalarını sürdürmesini ve yaşamasını istiyoruz. Bu olayın da takipçisi olacağız, izleyeceğiz. Hukuksal süreçle ilgili avukatlarının atacağı her adımda yanlarında olacağız.”
MA
