Bölgedeki kültür sanat dernekleri koronavirüsten önce siyasi iktidarın baskıcı tutumu nedeniyle çalışmalarını yürütmede zorlanırken, pandemiyle ayrı bir sürece girdi. Kültür sanat dernekleri, çok sınırlı da olsa kurs eğitimlerini internet üzerinden gerçekleştiriyor. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde geçtiğimiz yıl kurulan Dicle Kültür ve Sanat Derneği, kurs çalışmalarına salgının artmasıyla online olarak devam edecek. Salgının az seyrettiği dönemlerde kursiyerlere verilen gitar, erbane, tiyatro ve fotoğraf kurslarına ara veren dernek, müzik, resim ve halkoyunları online olarak kursiyerlere sunacak.
Derneğin müzik eğitmeni Celal Ekin, kültür-sanat eğitiminin önemine değinerek, çalışmalarına online devam edeceklerini söyledi.
‘SANAT SİSTEMLERİ ÇÖKERTECEK GÜÇTE’
Pandemiden dolayı uzun bir süre ikişer üçer kişilik çalışmalar yaptıklarını, ancak salgının artmasıyla online eğitime geçeceklerini söyleyen Ekin, sosyal medya aracılığıyla sese dayalı teorik çalışmalar yapacaklarını ve bu çalışmaların çekimlerine hazırlandıklarını aktardı. Kayıtlar bittikten sonra kursiyerlerle videoları paylaşacaklarını aktaran Ekin, kursiyerlerle olan ilişkilerini canlı tutmak istediklerini vurguladı. Ekin, “Sanat bütün sistemleri çökertebilecek kadar güçlü bir alan. Pandemiyi de güçlü bir şekilde atlatacak, bizde bu inançla kültür sanat çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
‘KÜLTÜREL EROZYON VAR’
Özellikle Kürt müziği üzerinde yoğunlaştıklarına dikkat çeken Ekin, Kürt müziğini sevdirmeyi amaçladıklarını söyledi. Ekin, “Kendi anadilimizdeki müziği daha anlaşılır, sade ve doğru biçimde kursiyerlerimize anlatarak Kürt kültürünü yaşatmak istiyoruz. Sadece müzik değil halk oyunları, tiyatro, fotoğrafçılık alanlarında çalışmalarımız var. Önemli olan doğruyu gençlere verebilmek. Var olanın kopyasını vermekten ziyade, var olanı doğru anlatarak geniş bir eğitim vermeliyiz. Neden sonuç ilişkisini birbirine bağlayan daha çok emek veren metotlar şeklinde eğitim verilmeli. Şu anda kültürel erozyon var. İktidarın bir dili yasaklamasından ziyade bu işi Kurmanci diliyle yapıp, yaptığı andaki tahribatın da farkına varılmalı. Yanlışlar nasıl kendini ifade ediyorsa, bizde o yanlışlara karşı kendi duruşumuzu göstermeliyiz” ifadelerini kullandı.
EĞİTİMİN ÖNEMİ
Ekin, kültür sanat eğitiminin önemine şu şekilde değindi: “Bir eser bırakmaktansa amiyane deyişle, insanlara balık ısmarlamaktan ziyade balık tutmayı öğretmek gerekiyor. Sanat ne için, nerede, nasıl, kiminle yapılır bunları vermek gerekir. Bunları verdiğimiz taktirde kuruma da ihtiyaç kalmayacak, gittiğimiz her ev, çevremizdeki her insan bizim için bir öğrencidir. Yeter ki doğu aktarmasını bilelim. Bunun sonucunda da toplumun kültür sanat alanındaki sorunlarına cevap olma yönünde adım atmış olacağız.”
‘SANAT SINIR TANIMAZ’
Toplumların kendi düşüncelerini, kültürel, sanatsal değerlerini özgürce ifade edebilecekleri yasal düzenlemelerle daha doğru çalışmalar yürütüleceğini söyleyen Ekin, “30 yıl önce Kültür sanat merkezleri yoktu, bugün birçok kültür sanat merkezi var. Dicle Fırat kapatıldı, Dicle Kültür açıldı, bu kapatılırsa, başka bir tane açacağız. Türkçede 29 harf, Kürtçede 31 harf var, her harfi birbirine yakınlaştırarak tekrar çalışmalarımızı sürdürürüz. Sanat sınır tanımaz” ifadelerini kullandı.
Eylem Akdağ / MA