Siirt’te bir devlet okulunda görev yapan Yılmaz Aksu, sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle hakkında verilen disiplin cezasına ilişkin yargılama yapıldığı sırada Kanun Hükmünde Kararname’yle (KHK) meslekten ihraç edilmişti. Aksu’nun davanın konusu kalmadığı gerekçesiyle başvurusunun reddedilmesine ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yaptığı başvuruda ihlal kararı verildi. AYM, Anayasa’nın 36’ncı maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki karar hakkının ihlal edildiğine ve yeniden yargılama yapılmasına karar verdi. Aksu hakkında sosyal paylaşım sitelerinde “Devlet büyüklerine, kamu görevlilerine, kamu organlarına ve halka yönelik suç isnat edici, hakaretamiz, küçük düşürücü veya aşağılayıcı” içeriklerin yer aldığı paylaşımlarda bulunduğu iddiasıyla 11 Şubat 2016’da disiplin soruşturması başlatıldı. 1 Ağustos 2017’da düzenlenen soruşturma raporunda, iktidar aleyhine Aksu’nun yazdığı paylaşımlar suçlama konusu yapılmıştı.
AKP ELEŞTİRİLERİ SUÇ
Aksu tarafından yapılan paylaşımlar şöyle: “‘Siirt AKP’si seçim çalışmalarına seçimde yalanlarına ortaya serecek siteyi kapatarak başladı’, ‘Kürdün dirisine tahammülü olmadığı bilinen AKP iktidarı şimdide mezarlıkları hedef seçiyor’, ‘Yarın yenikapıya geleceklere doğuda nasıl ibadethaneleri yaktıklarını anlayacaklar. Dini darlar’, ‘yüce kralımız Erdoğan, saray hizmetlerinde kullanmak üzere sipariş verdi, 400 milletvekili lazım. Ne diyelim, sana hizmetkar gönderenler utansın!’, ‘Bülent Arınç ‘Suruç’ta patlama yerinde hiçbir HDP yöneticisi yok’ diyor! Aşk olsun HDP yöneticileri! Birkaçınız oraya gidip atlasaydınız bombanın önüne, ölür müydünüz?’”
İHRAÇ EDİLDİ
Aksu hakkında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. Maddesi gerekçesiyle bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verildi. Aksu’nun Siirt Milli Eğitim Müdürlüğü Disiplin Kurulu’na yaptığı itiraz, 21 Eylül 2016 tarihinde reddedildi. Disiplin cezasına ilişkin hukuki mücadelesini sürdüren Aksu, 29 Ekim 2016 tarihinde çıkarılan KHK ile ihraç edildi. Siirt Millî Eğitim Müdürlüğü’nün disiplin cezasının iptali istemiyle açılan davada, Siirt İdare Mahkemesi 21 Temmuz 2017 tarihinde disiplin cezasının iptaline karar verdi.
İNCELEMEDEN KARAR
İdare tarafından kararın istinaf mahkemesine taşınmasıyla birlikte Antep Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi tarafından 9 Eylül 2018 tarihinde Siirt İdare Mahkemesinin kararı kaldırılarak, davanın konusu kalmadığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair kesin olarak karar verildi. Aksu, karar ardından 13 Haziran 2018 tarihinde AYM’ye başvurdu.
KEYFİLİK YOK
AYM tarafından hak ihlali kararının gerekçesinde, bakanlığın memuriyetine son verilenlerin görev yaptıkları teşkilata yeniden kabul edilmeyecekleri ve bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemeyeceklerine dair verdiği görüşe yer verildi. Bakanlık, kamu görevi dışında hukuki durumunu etkilemeyecek olan disiplin cezasının hukuki statüsünde bir değişikliğe yol açmayacağını savunarak, takdir hatası ve keyfilik olmadığını savundu.
Aksu ise OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından yapılan incelemenin ardından göreve dönmesi halinde hakkında yargı denetiminden geçmemiş bir disiplin cezasıyla karşı karşıya kalacağını ve mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini belirtti.
DAVANIN ESASI İNCELENMEMİŞ
AYM, Aksu hakkında tesis edilen kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yaptığı itirazın reddine dair işlemin iptali talebiyle açtığı davada, Bölge İdare Mahkemesi tarafından başvurucunun kamu görevinden ihraç edilmiş olduğu gerekçesiyle davanın esası incelenmediğini belirtti.
ŞEKİLCİ BİR YAKLAŞIM
“Kamu görevlileri hakkında tesis edilen işlemler hakkında açılan davaların yargılama sırasında kamu görevlisi statülerinin herhangi bir nedenle sona ermesi durumunda dahi idari işlemle olan menfaat bağının ortadan kalkmayacağı yönünde olduğu görülmektedir” denilen gerekçede, “Böylece alınacak yeni bir idari kararla davacının iptalini istediği işlemle ilişkisini kesmek suretiyle dava konusu işlemin yargı denetimi dışına çıkarılması engellenmiş olacaktır” diye belirtildi.
Bölge İdare Mahkemesinin kararında Danıştay içtihadında belirtilen ölçütler kapsamında herhangi bir irdelemeye gidilmeksizin salt kamu görevinden ihraç edilme sebebiyle davanın konusunun ortadan kalktığı yönünde şekilci bir yaklaşımla hareket edildiği vurgulanan gerekçede, şunlar kaydedildi: “Başvurucunun hukuksal durumunu etkileyen kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yapılan itirazın reddine dair işlemden kaynaklanan uyuşmazlık hakkında karar verilmemesi sebebiyle başvurucuya ağır bir külfet yüklediği, bu sebeple başvurucunun karar hakkının ihlal edildiği değerlendirilmiştir. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki karar hakkının ihlal edildiğine…”
Berivan Altan / MA