AKP yönetimindeki Ordu Büyükşehir Belediyesi, mahkeme kararlarına rağmen Altınordu ilçesinde “Melet Balıkçı Barınağı” projesini hayata geçirmek istiyor. Ordu İdare Mahkemesi, Ordu Çevre Derneği’nin (ORÇEV) başvurusu üzerine söz konusu proje için 2 kez “yürütmeyi durdurma” kararı verdi.
Mahkemenin 2023 yılının Mayıs ayında verdiği son “yürütmeyi durdurma” kararında, projenin denizi, ırmağı ve kıyıları olumsuz etkileyeceği uyarısında bulundu. Ayrıca taş ocağının yerinin belli olmaması, flora ve fauna tespitlerinin yeterli olmadığı, alandaki canlıların etkilenmelerinin dikkate alınmadığı, çevrede balıkçı barınağı için gerekli incelemenin yapılmadığı, projelerin bütüncül değil parça olarak ele alındığı belirtildi.
KORUNMASI GEREKEN ALAN
Mahkeme kararındaki Melet Irmağı, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’nin 4’üncü Maddesi’nin 2’nci bendi kapsamında “Sulak Alan” niteliği taşıyor. Bu kapsamda sulak alan koruma ilkeleri doğrultusunda sulak alanların kirletilmemesi, doğal yapılarının ve ekolojik karakterlerinin bozulmaması, biyolojik çeşitliliğin ve su kuşları popülasyonlarının korunması gereken bir alan olması açısından önemli bir bölge niteliği taşıyor.
İdare Mahkemesi’nin verdiği her iki karar da farklı tarihlerde Danıştay tarafından onandı. Ancak belediye projeyi hayata geçirmekte ısrarcı. Belediye, son olarak proje dosyasında değişiklik yaptı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na “ÇED olumlu” kararı verilmesi için başvurdu. Bakanlık, belediyenin projesi için “ÇED olumlu” kararı verdi. ORÇEV karar itiraz etmeye hazırlanıyor.
Bakanlık kararını değerlendiren ORÇEV Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül, kazandıkları 2 davaya rağmen yeniden verilen “ÇED olumlu” kararına tepki gösterdi.
“ASIL AMAÇ OTEL VE MARİNA”
Projenin sadece balıkçı barınağı olmadığını ifade eden Gönül, bunun Altınordu Rıhtımı ile Melet Irmağı arasındaki kilometrelerce alanda denizi doldurma projesinin bir parçası olduğunu söyledi. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanının defalarca dillendirdiğine göre, barınağın hemen üst kısmına bir otel yapılmak istendiğini aktaran Gönül, “Yine en önemlisi de ‘barınak balıkçılar için yapılıyor’ denilmesine rağmen belediye başkanının söylemlerine göre burası yat limanı ve otel olacak. Buraya marina yapılacağı baştan söylense balıkçılar da isyan edecekti. O yüzden balıkçı barınağı adı altında böyle bir şey yaptılar. Yine orada 1965’te açılan bir yağ fabrikası var. Onun deniz tarafından itibaren denizi doldurarak, fabrika için yol yapılarak ve barınağa bağlanacak” dedi.
MAHKEME KARARI HİÇE SAYILDI
İdare Mahkemesi ve Danıştay kararlarına rağmen projenin 4’te 3’ünün yapıldığını belirten Gönül, “Yürütme durdurma kararı verildikten sonra suç duyurusunda bulunduk ve kaymakamlık burayı mühürledi. Fakat gizli olarak çalışmaları yaptılar. Sadece Melet Irmağı ağzındaki dolguyu yapamamışlardı. Şimdi yapmak istedikleri ise birisi 700 birisi 590 metre uzunluğunda iki tane mendirek. Bir ırmağın ağzına barınak yapıldığını ilk kez görüyorum. Böyle bir şey hiçbir yerde yapılamaz. Orası da yapılınca Melet’ten gelen alüvyon denize ulaşamayacak ve ırmağın ağzı daha çok kapanacak. Tarım ve Orman ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği müdürlükleri de ‘önlem alınırsa, denizi kirletmezseniz sakıncası yoktur’ diye onay vermişler. Ancak bu imkansız bir şey. Dolgu yapılıyorsa kirlenme olacaktır ve zarar verilecektir” ifadelerini kullandı.
“BÖLGEYE ŞİMDİDEN ZARAR VERDİ”
Mevcut halinin dahi bölgeye ciddi zarar verdiğini kaydeden Gönül, bölgedeki akıntının batıdan gelip, doğuya gittiğini, fakat mendirek kurulduktan sonra dalgaların mendireğe vurup ırmağın içine girmeye başladığını söyledi. Irmağın içine giren suların burada bulunan balıkçı tekneleri ve iskelelere zarar verdiğini dile getiren Gönül, “Irmağın doğu tarafında ise Cumhuriyet Mahallesi var ve doğal olarak akıntının götürdüğü kum mahallenin sahilini dolduruyordu. Barınak yapıldıktan sonra akıntı olmadığı için deniz kabarmaya başladığında mahalleyi 2 defa su bastı. Diğer bir tehlike ise ırmağın batı tarafındaki kısmı yıllarca belediyenin çöplük alanı olarak kullanıldı. Çöpler hala üstüne dökülen topraklarla orada duruyor ve altında metan gazı var. Bu ciddi bir risktir. Bütün balıkçılar geçmişten beri oraya balığa gider. Burası balıkların avlanma ve yumurtlama alanıdır. Balıklar ırmaktan alüvyonlarla birlikte gelen besinlerle besleniyordu. Tüm bu riskleri göz önünde bulundurarak, tekrar dava açacağız. Bu projenin tamamlanmaması için direnmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Tolga Güney / MA