Nûpelda Tiyatro Topluluğu, “Ma diz yek e!” adlı Kürtçe oyunu sahnelemek için 28 Şubat’ta Van Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü’nden salon talebinde bulundu. Tiyatro topluluğu, oyunu 6, 7 ya da 8 Nisan tarihleri arasında herhangi bir gün sahneleyebileceklerini müdürlüğe bildirdi. Müdürlük, söz konusu talebe olumsuz yanıt verdi. Bunun üzerine 27 Mart’ta yeni bir başvuru yapıldı. Bu kez 4, 5 ya da 6 Nisan tarihleri için salon talebinde bulunuldu. Bu kez de “salon uygun değil” gerekçesiyle topluluğa geri dönüş yapıldı.
TİYATRO YETKİLİLERİ YANIT VERMEDİ
Edinilen bilgilere göre, 4 Mayıs’ta “Albayın Karısı”, 5 Mayıs’ta ise “Manevi Gıcırtılar” adlı oyunları devlet tiyatrosu sahnesinde sahnelendi. Topluluğun salon talep ettiği 6 Mayıs tarihinde ise tiyatroda herhangi bir etkinliğin olmadığı öğrenildi. Konuya dair görüştüğümüz tiyatro topluluğu üyeleri, ilk başvurunun ise “müdür (Ferdi Erkmen) uygun görmedi” gerekçesiyle reddedildiğini aktardı.
Wan Barosu, oyunun sahnelenmesi için girişimde bulunsa da sonuç alamadı. Van Devlet Tiyatrosu yetkilileri ise, konuya dair sorularımızı yanıtsız bırakarak, herhangi bir açıklama yapamayacaklarını belirtti.
Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı’nın talimatıyla Van Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü görevine getirilen Ferdi Erkmen’in, daha önce de farklı tiyatro oyunları için benzer bir tutum gösterdiği kaydedildi.
‘BASKILAMAYIN, GÖRÜNÜR KILIN’
Tiyatro topluluğunda yer alan isimlerden avukat Ali Şapkacı, idarenin “tarafsız davranma yükümlülüğünü” ihlal ettiğini söyledi. Şapkacı, “Devlet tiyatrosu gibi kamusal kurumların görevi, sanatı ve sanatçıyı desteklemektir. Dili ya da içeriği nedeniyle dışlamak değil” tepkisinde bulundu. Engelin “dışlama pratiği” olduğunu kaydeden Şapkacı, farklı şehirlerde Kürtçe tiyatro oyunlarına dönük benzer engellerin olduğuna işaret etti.
Şapkacı, “Bu durum tesadüf değil. Aynı yaklaşımın farklı şehirlerde farklı Kürtçe tiyatro topluluklarına karşı tekrar etmesi, Kürtçeye karşı sürdürülen sistematik dışlayıcı tutumu gözler önüne seriyor” dedi.
Şapkacı, şunları kaydetti: “Kürtçe yasal olarak serbest olmasına rağmen, fiilen kriminalize ediliyor ve bürokratik engellerle görünmez kılınıyor. Sanatın ve dilin önünü açın. Anadilde tiyatro yapan sanatçılara kamu kurumlarını kapatmak, demokratik eşitlik ilkesine aykırıdır. Kürtçeyi baskılayarak değil, kamusal alanda görünür kılarak bu ülkeye katkı sunabilirsiniz.”
MA / Ruken Polat
