AKP’nin valilikler yoluyla birçok Kürt sanatçıların konserini “kamu güvenliği” gerekçesiyle yasaklarken, Kürt sanatçıların daha önce planlanan konserleri CHP’li belediyeler tarafından iptal edilmeye başlandı. Küçükçekmece Belediyesi, Rojda Şenses’in; Şişli Belediyesi, Diljen Ronî’nin; Antalya Murat Paşa Belediyesi, Azad Bedran’ın iptal edildi. Xecê’nin ise 16 Kasım’da Erzirom, 20 Kasım’da Agirî ve 21 Kasım’da Mûş’ta vereceği konserler salon sahipleri tarafından iptal edildi.
CHP’li Şişli Belediyesi tarafından “tadilat” iddiasıyla konseri iptal edilen Diljen Ronî, “Son dönemlerde yeni bir albüm çalışması içerisine girdim ve bunu İstanbul’da güzel bir konser ile süslemeyi planlıyorduk. Ağustos ayında tarih almak için yaptığımız başvurunun ardından 6 Aralık’ta karar kıldık. Resmi sözleşmeyi yaptık ve duyurusunun da ardından bilet satışlarında ilgili satış noktalarında da bilet satışlarımızı gerçekleştirdik. Sonrasında provalara başladığımız süreçte bir haber geldi ve konserin tadilat gerekçesiyle iptal edildiğini ve bir sonraki tarihin ne zaman verileceğini de söylemediler. Biz tabii öncesinde resmi bir açıklama bekledik, ama resmi açıklama yapmaktan da çekindiler. Sonra bir baktık ki diğer Kürt sanatçılarında çeşitli illerdeki konserleri tıpkı bizim gerekçelerimize benzer gerekçelerle iptal edilmeye başlandı. Aynı yerde konser verecek diğer müzisyen dostlarımda konserlerinin iptal edildiğini bana kendileri telefonla ‘Seninki de iptal edildi mi?’ diye haber verince biz bu işin iç yüzünü öğrendik” ifadelerini kullandı.
‘MEVZU KÜRT OLUNCA ALERJİ TUTUYOR’
Kürt sanatçıların konserlerinin iptalinin Kürtçeye tahammülsüzlüğün bir sonucu olduğunu belirten Ronî, “Yasakla Kürtlüğü bir araya getiriyorlar ve bir şey Kürtçe olunca sanki orada bir şey çıkacakmış gibi bakıyorlar. Kültür sanat olarak bakmıyorlar. Bunun CHP’si AKP’si hiç fark etmiyor ki mevzu Kürt olunca bir alerji tutuyor. Bir de korkaklık var tabii ki. Son dönemde siyaseten CHP’nin Kürt sorununa yaklaşımına baktığımızda, ‘Kürt sorununu biz Meclis’te çözeceğiz’ya da kayyumlara karşı işte gelip Batman’da veya diğer yerlerde DEM Parti ile ortaklaşması. Bir yandan da bakıyorsun ki çok naif olan bir Kürtçe konseri iptal ediyor. Yani arada çok büyük bir çelişki var. CHP, ‘Yumuşama dönemindeyiz’ diyor, ama onlar halkla değil, sadece AKP ile yumuşama dönemi yaşamak istiyorlar” diye konuştu.
CHP’YE YASAKÇI TUTUMDAN VAZGEÇ ÇAĞRISI
İktidarın yanı sıra CHP’yi de benzer şekilde Kürtçeye dönük yasakçı tutumundan vazgeçmeye çağıran Ronî, “Kürt sanatçıların ardı ardına konserleri iptal oldu ve medya dışında örneğin CHP’den herhangi bir açıklama gelmedi. Bir Kürtçe konseri engellemen demek halkın taleplerinden hiçbir şey anlamadığın anlamına gelir ve ilerde yapacağınızı söylediğiniz şeyleri de boşa düşürür. Yani yarın öbür gün ‘Kürt sorununu ben çözerim’ diye bir argümanla gelemezsiniz. Kimse inanmaz size. Çünkü söylediğiniz şeylerle uyguladıklarınız birbiriyle tamamen zıt” şeklinde konuştu.
‘YASAKLAMALAR BİZİ YILDIRAMAZ’
Kürt dili ve kültürüne dönük söz konusu yasaklamaların kendilerini yıldıramayacağının altını çizen Ronî, şöyle devam etti: “Biz Kürtleri sürekli kandırılmaya müsait bir halk olarak görüyorlar, ama biz Kürtler artık kimseye kanmayız, kimse kusura bakmasın. Yani biz konserlerimizi gerektiğinde farklı sahnelerde de yaparız, daha özgür platformlarda da yaparız. Yani bu yasaklamalar bizi yıldıramaz. Çünkü biz sanatçılar olarak özgür bireyleriz ve amacımız kendi kültürümüzü, dilimizi geliştirmek ve sanatımızı toplumla buluşturmak. Bir sanatçı bir şey icra ettiği zaman, bunu albümle ortaya çıkardığı zaman sosyal medyada her ne kadar yayınlasa bile kendi kitlesiyle buluşmak sanatçının en doğal hakkıdır. Siz bu hakka engel olamazsınız. Benim çağrım Kürt veya Türk müziği yapması önemli değil, bütün sanatçıların bu konuda tepkilerini dile getirmeleri gerekiyor.”
İbrahim Irmak / MA