Diyarbakır’da, kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi, faili meçhul cinayetlerle katledilenler ile gözaltında kaybedilenlerin akıbetlerini ve faillerini sormak için bir kez daha Koşuyolu Parkı’ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla yapılıp, 667’nci haftasına ulaşan eylem, yoğun yağmur altında yapıldı. Eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şube Eşbaşkanı Özüm Vurgun, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi Temsilcisi Çiğdem Sevimli ve beraberindeki birçok avukat, insan hakları savunucuları, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Eylemde, faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitirenler ile kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı.
‘GÜLİSTAN DOKU NEREDE?’
Eylemde konuşan Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya, Urfa’da adalet arayan Emine Şenyaşar’ı, Cumartesi Annelerini ve beraberinde adalet arayan herkesi selamladı. 2 yıl önce Dersim’de kaybolan Gülistan Doku için burada olduklarını ve bu kaybolma sürecinin bütün dünyanın gözleri önünde cereyan ettiğini kaydeden Kaya, “Gülistan Doku’nun akıbetini kaybolduğu günden beri kadınlar, bütün kurumlarıyla alanlarda eylemler yaparak, bütün dünyaya ‘Gülistan Doku nerede?’ diye sordu. Buna rağmen Doku’nun akıbeti için hem adli hem de idari mekanizmalar hiçbir şey yapmadı. Aksi yönde faillerin aklanması ve delillerin ortadan kaldırılmasına dönük bütün çabalar ortaya kondu. Bir kadının gün ortasında kaybolması anlaşılır ve kabul edilir değildir. Bütün dünyada özelliklede Türkiye’de ve bölgede kadınların fuhuşa sürüklenmesi, şiddet sarmalına sürüklenmesi sistemin politikalarındandır. Bizler kaybolan bütün kadınların akıbetini sormaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
ADLİ MAKAMLAR
Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi Temsilcisi Çiğdem Sevimli ise Doku’nun kaybolmasına ilişkin “Ne hikmettir ki Dersim gibi her köşe başında kameraların, polisin olduğu küçük bir yerde bir kadının akıbeti iki yıldır belirlenemiyor. Akıbetinin belirlenememesinde soruşturmayı en başından beri etkin yürütmeyen adli mercilerin ihmalinin olduğu açıktır. Doku’nun ailesi her fırsatta bu ihmalleri anlatarak destek istedi. Şiddetle Mücadele Ağı 2020 yılında bir heyet ile çok derin bir rapor hazırlayıp Dersim’e giderek savcılıkla bir görüşme gerçekleştirdi. Ama kadınlar ne zamanki Doku’nun ailesinin yanına gitse savcılık o zaman görünen bir çalışma ortaya koyuyor. Fakat sonrasında bu çalışmalar yine duruyor. Adli makamlar, sadece sosyal medyada ya da kadınların seslerin çıkması halinde çalışma ortaya koyması gerekmiyor” dedi.
DEVLET POLİTİKASIDIR
ÖHD Amed Şube Eşbaşkanı Özüm Vurgun ise, Doku’nun kaybolmasına ilişkin, “Biz bunun bir kaybolma hikayesi değil zorla kaybettirme hikayesi olduğunu biliyoruz” dedi. Kaybetme politikalarının 1990’lı yıllardan beri devlet tarafından yürütülen bir politika olduğuna dikkat çeken Vurgun, “Tarih tekerrür etmiş ki devletin cezasızlık politikalarının neler getirdiğini yine görüyoruz. Devletin koruması altında faillerinin ödüllendirilmesi, istismar davalarına karışan kamu görevlilerin cezasız kalması zaten biz kadınların nasıl bir özel savaş politikayla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Bu kadınlar üzerinde olan özel bir politikadır. Tüm bunlara karşı mücadele edeceğimizin sözünü bir kez daha veriyoruz” şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından İHD Diyarbakır Şube Başkan Yardımcısı Ezgi Sıla Demir, Doku’nun kaybolma sürecini anlatan metni okudu. Okunan metnin ardından eylem bir dakikalık oturma eylemiyle sona erdi.
BATMAN’DA ENGELLEME
Batman’da da kayıp yakınları ve İHD Şube üyeleri, 504’üncü hafta eylemi için Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. Kayıp yakınlarının eylemine bu haftada valilik yasağı gerekçe gösterilerek izin verilmedi. Bunun üzerine İHD Şube binası önüne geçen grup, kayıpların fotoğraflarıyla birlikte “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” yazılı pankart açtı.
Burada konuşan İHD Şube yöneticisi Yunus Bağış, uzun bir süredir hukukun hiçe sayılarak açıklamalarının engellendiğini belirtti. Yaşanan hukuksuzluğun derhal sona erdirilmesi çağrısında bulunana Bağış, yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını aktardı.