Türkiye’nin HPG’lilere yönelik kimyasal silah saldırılarına dair yaptığı açıklamalar nedeniyle hedef gösterilen Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, hakkında açılan soruşturma kapsamında 27 Ekim’de çıkarıldığı mahkemece “örgüt propagandası” iddiasıyla tutuklandı ve Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne götürüldü.
Fincancı’nın haklı olduğunu ve tutuklamayla susmayacaklarını belirten hekimler, baskılara karşı mücadeleyi büyüteceklerinin mesajını verdi.
“SAĞLIĞIN OLMAZSA OLMAZI BARIŞTIR”
TTB’nin uzun süredir hedef haline geldiğini belirten HDP Batman Milletvekili Dr. Necdet İpekyüz, Fincancı’nın tutuklanmasının da bu baskıların devamı olduğunu söyledi. Hekimliğin evrensel bir meslek olduğunu vurgulayan İpekyüz, “Şebnem Hoca hem hekim hem de insan hakları savunucusudur. Türkiye’de pandemi sürecinde birçok problemli hak mücadelesinde, sağlık problemlerinde hekimlerin özgürlük haklarını öncü mücadeleye dönüşmüştür. Bugün hekim ve sağlık çalışanları şiddete maruz kalıyorsa, öldürülüyorsa, bunun sorumlusu iktidarın kendisidir. Şebnem Korur Fincancı, bir bilim insanı, adli tıp uzmanı ve sadece Türkiye’de değil, dünya çapında tanınan, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) Başkanlığı’nı yapmış bir hekimdir. Uluslararası birçok kurumda yer almış, görev almıştır. Şebnem Korur Fincancı Birleşmiş Milletler adına gidip toplu mezarları ortaya çıkarıp, otopsi yapan kişidir. Burada yapılması gereken tek şey, hekimlik mesleği. Hekimliğin dikkate alınması ve mesleğin yeminine sahip çıkılmasıdır. Şebnem Korur Fincancı yalnız değildir, daha önce nasıl mücadele ettiysek, bu mücadeleyi de sonuna kadar sürdüreceğiz” dedi.
“ŞEBNEM HOCA DOĞRULARI SÖYLEDİ”
Fincancı’nın tutuklanmasının ifade özgürlüğüne darbe olduğunu söyleyen Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu üyesi Onur Erdem, “Şebnem Hoca, bugün kimyasal silaha dair açıklamaları nedeniyle cezalandırıldı. En son çıkan ‘Sansür Yasası’ AKP zihniyetinin ne kadar saldırganlaştığını gösteriyor. Şebnem Hoca’ya uzatılan mikrofon ve bilimsel bir adli tıp uzmanı olarak konuşması, kimyasal silah kullanımı gerçeğini değiştirmiyor. Kimyasal bir silah kullanılmış ve Şebnem Hoca bu görüntülerin bağımsız uluslararası kuruluşlar tarafından incelenmesi gerektiğini söylüyor. Yargı talimatla karar alıp çalıştığı için, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gereken talimatı vererek evine baskın yapıldı. Linç süreci başladı. Burada toplumun bilincini gördük, bunu da yaşadık. Şebnem Hoca haklı doğruları söyledi. Tutuklu olması, tutsak olması susacağımız anlamına gelmiyor, her daim alanlarda mücadelemizi ederek, Şebnem Hocanın özgürlüğünü alarak sesimizi yükselteceğiz” diye konuştu.
“İNSAN HAKLARI HEKİMLİĞİNİ ONDAN ÖĞRENDİK”
Fincancı’nın kimyasal silah kullanıma dair yaptığı açıklamalar sebebiyle hızlıca hedef gösterildiğini belirten Tıp Öğrenci Kolu (TÖK) üyesi Şirvan Çeliker ise, “Şebnem Hocaya dayanışma gösteren arkadaşlarımızdan ziyade, onların öğrencileriyiz, insan hakları hekimliğini Şebnem Hocadan öğrendik. Neslini sürdürmenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Şebnem Hocanın bıraktığı yerden, biz devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.
MA