Devletlerarası bir komployla 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye teslim edilen Öcalan, 21 yıldır İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tecrit altında. Ailesi ve avukatlarıyla koster bozuk, hava muhalefeti, olağanüstü hal veya verilen disiplin cezaları gerekçeleriyle görüştürülmeyen Öcalan, telefon görüş hakkını da ilk defa geçtiğimiz 27 Nisan’da kullanabildi. Öcalan’la görüşmek için 23 Eylül’den bu yana yapılan tüm başvurular, 2009 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gönderdiği savunmasına ek olarak hazırladığı 156 sayfalık “Yol Haritası” dolayısıyla verilen 6 aylık avukat görüş yasağı gerekçe gösterilerek reddediliyor.
Bu duruma tepki gösterenlerin başında ise, gerçekleştirdikleri eylemlerle bugüne dek birçok kez tecridi kısmi olarak ortadan kaldıran cezaevlerindeki tutuklular ve her geçen gün derinleşen çatışmalarda çocuklarını yitiren Barış Anneleri geliyor.
PKK’li ve PAJK’lı tutuklular, 27 Kasım’da bir kez daha tecride karşı tüm cezaevlerinde açlık grevine başlarken, Barış Anneleri’nin tecridin sona ermesi yönündeki çağrıları da her geçen gün büyüyor.
‘KÜRDE DAİR NE VARSA TECRİTTE’
Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde bulunan Barış Annelerinden Emine Engüdar, tecridin devam ettiği günden bu yana çatışmaların sona ermediğine dikkati çekti. Adalet Bakanlığı’ndan tecride son verilmesini isteyen Engüdar, yine kayıpların yaşanmamasını için savaş politikalarına son verilmesi çağrısında bulundu Engüdar, “Öcalan üzerindeki tecritten sonra ölüm ve tutuklamalar çoğaldı. Tecrit sürdüğü müddetçe ölümler de devam eder” dedi.
Çatışmalı ortamla birlikte cezaevindeki tutukluların sayısının da arttığını kaydeden Engüdar, ” ‘Kürdüm’ diyen herkes tutuklu. Barış, huzur ve tüm insanların özgürlüğüne kavuşmasını istiyoruz. İktidar, Kürtlüğe dahi ne varsa tecrit ediyor. Kalıcı bir barış istiyoruz” diye seslendi.
TÜM ANNELERE SESLENDİ
Barış Annesi Gülçin Karaburk ise, tecridin bütün Kürtlere uygulandığını belirtti. Çatışmalardan kaynaklı kendi yüreğinin yandığını ve bir başkasının yüreğinin yanmasını istemediğini dile getiren Karaburk, “Her zaman olduğu gibi savaşa karşıyız. Türk ve Kürt annesi fark etmez, tüm anneler gelsin, el ele verelim ve barış isteyelim” çağrısında bulundu.
Karaburk, cezaevlerinde başlayan açlık grevlerine dair ise şunları söyledi: “Kürt halkı baskı altında, tüm cezaevlerine boyu eğdirmek istiyorlar. Tecrit Öcalan’a değil, hepimize uygulanıyor. İktidar, Kürt halkını kendisine muhtaç etmek istiyor. Tüm Barış Anneleri barış için ayağa kalkmalı. Açlık grevlerinde kimsenin ölmesini istemiyor ve tecridin kaldırılmasını istiyoruz.”
‘CEZAEVLERİNİN KAPILARI AÇILSIN’
“Bu tecridi kabul etmiyoruz” diyen Barış Annesi Güzel İşbilir de, Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşması gerektiğini vurguladı. İşbilir, “Cezaevi kapıları açılsın, herkes özgürlüğüne kavuşsun. Biz de özgür yaşayalım. Artık çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
MA