Demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler, Aralık ayında yaşanan katliamlara dair Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Mamak Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. ‘’Maraş, 19 Aralık, Roboski katliamlarını unutmadık hesabını soracağız” pankartının asıldığı toplantıya, Anadolu Kültür ve Araştırma Derneği (AKA-DER), Alınteri, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), DAD Mamak Şubesi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Kaldıraç ve Partizan temsilcileri ile yöneticileri katıldı.
Toplantıda konuşan DAD Mamak Şube Eşbaşkanı Hasan Altun, “Türkiye devleti kan ve katliam üzerine kuruldu. Aleviler ve Kürtler, inkar ve ret politikalarıyla baskı, zulüm ve işkenceyle korkutulmaya, susturulmaya çalışılmıştır. İnançlar ve kimlikler üzerinde kirli savaş politikaları açığa çıkarak ya devlet eliyle ya da sivil faşist çeteler kullanılarak katliamlar devreye sokulmuştur. Türkiye tarihinde Aralık ayı bu katliamların en yoğun yaşandığı aylardan biridir” dedi.
MARAŞ 12 EYLÜL’Ü HAZIRLADI
Maraş Katliamı’nın özel savaş politikalarıyla planlı olarak devreye sokulduğunu vurgulayan Altun, böylelikle 12 Eylül’e giden yolun hazırlandığını söyledi. Ortaya çıkan belgelerin dönemin iktidarı tarafından sümen altı edildiğini dile getiren Altun, “Maraş’ta evleri ve işyerleri yakılarak göçe zorlanan, vahşetin her türlüsünü yaşayan 100’ün üzerinde Kürt Alevi insanının kanı döküldü” ifadelerini kullandı.
‘HAYATA DÖNÜŞ’
Erdal Eren’in 13 Aralık 1980 tarihinde yaşı büyütülerek cezaevinde katledildiğini anımsatan Altun, 19-22 Aralık 2000 tarihlerinde ise 20 cezaevinde eşine az rastlanır bir vahşete tanıklık edildiğini belirtti. Altun, “Devletin adına ‘Hayata Dönüş’ dediği katliamda 30 devrimci tutsak katledilmiş, yüzlerce tutsak yaralanmıştır” diye belirtti.
Roboski’de 34 köylünün savaş uçaklarıyla katledildiğini hatırlatan Altun, şöyle dedi: “Erdal Eren’in yaşını büyüterek katleden, 19 Aralık’ta, Maraş’ta, Roboski’de toplu katliamlar yapan devlet pandemi karşısında almadığı önlemlerle yeni bir katliama imza atmaktadır.”
‘DİRENMEK MEŞRUDUR’
Geçen yılların öfkelerini soğutmadığını ve yaşananların hesabını soracaklarını söyleyen Altun, “Toplumun üzerine örülmeye çalışılan zulüm duvarını parçalamak için bulunduğumuz her alanda direnişi ve mücadeleyi örgütleyelim. Zulmün karşısında direnmek haktır ve meşrudur” dedi.
MA