Türkiye’de 4 ay tutsak edildikten sonra, gerçekleştirilen uluslararası dayanışmanın ardından Aralık 2010’da tahliye edilerek, Almanya’ya dönebilen Doğan Akhanlı, Türkiye’deki siyasi tutuklulara bir dayanışma mektubu yolladı.
Akhanlı’nın mektubunun tam metni şu şekilde:
Emine Beyza Üstün, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, Ahmet Altan, nezdinde, Türkiye’de ki siyasi tutuklulara Mektup
Sayın Emine Beyza Üstün,
Sevgili Osman Kavala,
Sevgili Ahmet Altan
Sevgili Selahattin Demirtaş,
Sizlere ilk kez mektup yazdığımda asla tutukluluğunuzun bu denli uzun sürebileceğini düşünememiştim. Yıllar geçti. Tutuklanmanız bir saçmalıktı ama, bunun ısrarla sürdürülmesi, keyfi ve despotik rejimin daha bir süre devam edeceğinden başka bir anlam taşımıyor.
Hakkınızdaki gelişmeleri, yargılamayı mümkün olduğunca yakından izlemeye çalışıyorum. Olan biteni tam olarak kavradığımı söyleyemem. Ancak ortada, sizinle hiç alakası olmayan, hemen bütün yetkileri elinde toplamış, sadece siyasete dair değil, insaniyete dahil bütün hudutlarını da yitirmiş bir erkin, kendi sonunu da hazırlayan kör bir yolculuğunu sonuna kadar sürdürme azminde olduğunu görebildiğimi ifade edebilirim.
Hemen her kıtada bir dönemdir sayıları bir hayli artan bu despotlar iktidar hırsıyla ülkelerini uçuruma sürüklemekten çekinmiyorlar. Bunlar, ele geçirilmek için cinayet yerine dönen pişmanlık duyan katillerden farklılar. Pişmanlık hisi onlara çok yabancı bir kavram. Kolluk kuvvetlerinin ipleri de onların elinde. Sıradan seri katil değil, siyasi seri katildir sözkonusu edilen. Böyle bir sistemi sürdürmek için sadece zekannın kafi gelmeyeceği ortada. Vijdansız da olmak gerekiyor. Bencil ve kibirli olmak da gerekiyor. Ama birilerinin bu despotların kulağına, kibrin de, despotizmin de bir ömrü olduğunu hatırlatmaları gerekiyor. Birilerinin bu despotlara ülkeleri uçuruma sürüklerken, kendilerinin de bu uçurumda kaybolup gideceklerini fısıldamaları gerekiyor. Demoktasiyi kozmetik sanan ülkelerin başındaki bir sorun, bir bela bu. Onlara son yüzyıllık tarihteki despotlar ve karikatürlerinin hakkettikleri trajik sonlarının belgelerini sunmanın da bir yararı yok. Finale kadar kibirlerinden ödün vermeyecek gibi görünüyorlar.
Böylesine bir iktidar altında yeni yıla cezaevinde girmek sevinç vermez insana. Ama onur verir. Onurlu, baş eğmez tutumunuz da, kibirli despotlar defolup gittikten sonra da kalplerimizde ve tarihin hafızasında bir anıt gibi kazılı kalır.
Sevgi ve doslukla
Doğan Akhanlı
HABER MERKEZİ