Kamu emekçilerinin işlerine dönmeleri talebiyle gerçekleştirilen eylemin 347’nci haftasında 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne dikkat çekilerek, kadınların barış ve demokrasi talebine vurgu yapıldı.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubesinin Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) işten çıkarılmaları protesto etmek amacıyla her çarşamba düzenlediği oturma eylemini 347’nci haftasında da Karşıyaka çarşı girişinde devam ettirdi. Eylem öncesi KESK İzmir Kadın Meclisi Karşıykaka İzban önünde bir araya gelerek, Karşıyaka çarşı girişine kadar yürüyüş gerçekleştirdi. “Şiddetsiz eşit, özgür bir yaşam için mücadelede kararlıyız” pankartı açılan yürüyüşte kadınlar sık sık “Jin, jiyan, azadî”, “Kadınlar savaş istemiyor”, “Kadın cinayetleri politiktir” sloganları attı. Açıklamaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Karşıyaka İlçe Örgütünün yanı sıra çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ile kadın katıldı.
Basın açıklamasını gerçekleştiren Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İzmir 3 No’lu Kadın Sekreteri Sabiha Metin, ilk olarak 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün tarihsel önemine vurgu yaparak, Kocaeli Diloavası’nda bir parfüm fabrikasında çıkan yangında yaşamını yitiren kadınları hatırlatarak sorumluları hesap vermeye çağırdı. Çok sayıda kadının istihdama erişemediğini söyleyen Sabiha Metin, kadınların yaşamın her alanında tacize, şiddete maruz kaldığını belirtti. Raporların erkek şiddetinin arttığını gösterdiğini vurgulayan Sabiha Metin, “2024’te en az 394, 2025’in ilk dokuz ayında ise 290 kadın öldürüldü. Bu kadınların 184’ü aile içinde, 47’si kamusal alanda, 12’si işyerinde katledildi. Kadın çalışanların yüzde 45’i son bir yılda şiddete uğradığını söylüyor. Kadınlar katlediliyor. Her fırsatta kadına yönelik şiddetle mücadeleye kararlı olduğunu söyleyen iktidar ise şiddeti, tacizi, kadın cinayetlerini önlemeye, engellemeye yönelik uygulamıyor. Kamuda toplu sözleşme süreçlerinde masada ve heyetlerde sorunlarımızın ayrı başlıkta ele alınması talebini yükselttik. Ama tüm çağrılarımıza rağmen şiddetle mücadelede bağlayıcı ulusal mekanizmaların gereği yerine getirilmiyor. Haksız tahrik, iyi hal indirimleriyle, failler cezasız bırakılıyor” dedi.
‘DEMOKRASİ, EŞİTLİK MÜCADELESİNDE BİRLEŞİYORUZ’
Kadınların barış ve demokrasi taleplerinin her zamankinden acil olduğunu dile getiren Sabiha Metin, “Kalıcı bir barış demokratikleşmeye dönük adımların atıldığı, anti demokratik uygulamalardan vazgeçildiği koşullarda mümkün olacaktır. Kadınlar olarak barış içinde demokratik bir ülkede bir arada yaşama talebimizde ısrarcıyız! Yaşamak istiyoruz! Hayatımızı kuşatmaya, kazanımlarımızı değersizleştirmeye, hayatlarımızdan ve haklarımızdan çalmaya çalışanlara inat, demokrasi, eşitlik ve laiklik mücadelesinde birleşiyor, her alanda mücadelemizi büyüterek işyerlerinde, sokaklarda, yaşamlarımızda emeğimize ve özgürlüğümüze yönelen her türlü şiddete karşı sözümüzü örgütlüyoruz” diye konuştu.
Açıklama, “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla sona erdi.
MA
