Künye   Hakkımızda
1 Aralık 2025, Pazartesi
Politika Haber
  • GÜNDEM
  • EMEK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KADIN
  • GENÇLİK
Tüm Haberler
Sonuç Bulunamadı
View All Result
Politika Haber
Sonuç Bulunamadı
View All Result
Anasayfa Ekonomi

İktisatçı Durmuş: Şimşek’in sözleri iktidar blokunun çaresizliğinin göstergesi

Bakan Şimşek'in "halkı enflasyonun düşeceğine ikna etme" söyleminin metafizik bir yaklaşım olduğunu belirten İktisatçı Durmuş, bu çabanın iktidar blokunun çaresizliğinin göstergesi olduğunu söyledi.

22 Nisan 2024
İktisatçı Durmuş: Şimşek’in sözleri iktidar blokunun çaresizliğinin göstergesi
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsApp'ta Paylaş

İktisatçı Mustafa Durmuş, Türkiye ve Dünya ekonomisinin genel gidişatı ışığında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “halkı enflasyonun düşeceğine ikna etme” söylemini değerlendirdi.

Enflasyonun maddi nedenlerine değinilmemesine karşın Şimşek’in “ikna” çabasının metafizik bir yaklaşım olduğunu belirten Mustafa Durmuş, bu durumun iktidar blokunun çaresizliğinin göstergesi olduğunu söyledi.

Şimşek’in “Halkın enflasyonun düşeceğine inandırılması çabası iktidar blokunun çaresizliğinin göstergesi” başlıklı yazısının tam hali şu şekilde:

Geçen haftalarda yayımlanan IMF ve Dünya Bankası raporları enflasyonun küresel olarak düşmeye devam edeceğini ileri sürerken, Türkiye tam bir negatif ayrışma yaşayarak, hem bu yılı hem de önümüzdeki iki yılı çift haneli enflasyon rakamları altında geçirecek gibi görünüyor.

Enflasyonda dünya beşincisi ve OECD birincisi ülkeyiz

Dünya Bankası’nın raporunda Türkiye’de önümüzdeki üç yıllık süre için enflasyon oranları şöyle tahmin ediliyor: 2024’te yüzde 57,8; 2025’te yüzde 28,9 ve 2026’da yüzde 16,4. IMF ise Türkiye’de bu yıl enflasyonun yüzde 64,8; seneye yüzde 45,0 ve 2026’da yüzde 28,3 olacağını öngörüyor.

Aşağıdaki tablodan da görülebileceği gibi, Türkiye’deki enflasyon dünyanın geri kalanı ile kıyaslanamayacak kadar yüksek. Ülke enflasyonda dünya beşincisi ve OECD birincisi konumunda.

Gıda enflasyonu Avrupa’da düşerken Türkiye’de artıyor!

Enflasyon içinde kuşkusuz gıda enflasyonu geniş kitleleri en fazla etkilen bir enflasyon. İstatistikler Avrupa’da gıda enflasyonunun en son Ukrayna savaşından önce görülen seviyelere gerilediğini gösteriyor. Bu durum hammadde fiyatları için de geçerli.

Başka bir deyişle, büyük ölçüde savaşın başlamasıyla, ancak aynı zamanda Covid-19 pandemisi sonrası yeniden açılmaya tepki olarak uluslararası fiyatları yükselten gereksiz bir piyasa tepkisine neden olan fiyat şoklarının hemen hepsi şimdi ortadan kalktı veya çok yakında çok fazla etkisi kalmayacak.

Türkiye’de ise gıda enflasyonu ENAG’ a göre Mart ayında aylık yüzde 10,06 ve TÜİK’ e göre yüzde 3,40 oldu. TÜİK’ e göre genel olarak TÜFE’deki aylık artış ise yüzde 3,16 olarak gerçekleşti.

Yani Türkiye’de emekçilerin bütçesi içinde en az yüzde 25 oranında bir yer kaplayan gıda ve alkolsüz içecekler hem genel enflasyondan hem de Avrupa ülkelerindeki gıda enflasyonundan yüksek seyrediyor. Üstelik Avrupa’da gıda enflasyonu düşerken Türkiye’de artmaya devam ediyor.

Bu arada, TÜİK’ in açıkladığı enflasyonun bağımsız iktisatçılar grubu ENAG’ ın hesapladığı enflasyonun ancak yarısı kadar olduğunun altını bir kez daha çizelim.

Resmi TÜİK enflasyonunun bile yüzde 65’e yaklaşması, her türden parasal sıkılaştırma ve politika faizi oranlarının yüzde 50’ye kadar yükseltilmesine rağmen enflasyonda bir iniş gerçekleşmediğini gösteriyor. Kısaca, iktidar blokunun ekonomi yönetimi açısından da son derece başarısız olduğu gün gibi ortada.

“İniş yok” senaryosu gerçekleşir mi?

Böyle olunca, Türkiye’de olduğu gibi, ekonomi büyümeyi sürdürürken, alınan her türlü tedbire rağmen enflasyonu düşürme konusunda başarısız kalınma haline  “iniş yok” senaryosu (no landing) adı veriliyor.

Yani ‘yumuşak iniş’ ve ekonomik faaliyette keskin bir düşüş ve işsizlikte önemli bir artış pahasına enflasyonu düşürmeyi tanımlayan ‘sert iniş’ in aksine, ‘iniş yok’ senaryosu, ekonomik büyümenin, merkez bankasının enflasyonu düşürme çabalarına rağmen enflasyonu düşürmede başarısızlığıyla çakıştığı bir sonucu tanımlıyor. Türkiye ekonomisi şu anda bu senaryoyu yaşıyor. Yavaşlayan hızda da olsa büyüme devam ediyor ama enflasyon düşmüyor.

Şimşek: “Enflasyonun tek haneye indirilmesi en önemli önceliğimiz”

Maliye Bakanı Şimşek, IMF ve Dünya Bankası Bahar Toplantıları için bulunduğu ABD’de IMF’nin Avrupa departmanından sorumlu direktörü A. Kammer ile yaptığı basına açık görüşmede, “Türkiye’nin en acil ekonomik önceliğinin fiyat istikrarını yeniden sağlamak olduğunu, ancak ülkenin deprem harcamalarının neden olduğu bütçe açığından ve bölgedeki çatışmalardan kaynaklanan zorluklarla da karşı karşıya olduğunu” söyledi.

Şimşek ülkedeki reformların uluslararası yatırımcıların güvenini yeniden kazandığını ve bunun da tahvil spreadlerinin daralmasıyla kanıtlandığını, ancak şu anda yüzde 60’ın üzerinde seyreden enflasyonun kontrol altına alınmasında Merkez Bankası’na daha fazla destek sağlamak için hükümetin mali duruşunu da sıkılaştırması gerektiğini de sözlerine ekledi.

 “Halk inanırsa enflasyon düşecekmiş!”

Bu konuşmada daha çok jeopolitik olumsuzlukların enflasyonun aşağıya çekilmesinde engel oluşturduğunu söyleyen Şimşek konuşmasında, sorunun halkta olduğunu belirtti ve yüksek enflasyondan halkı sorumlu tuttu. Kendi sözleriyle “halkın enflasyonun ineceğine inanması gerektiğini” söyledi. Yani toplam talebin aşağıya çekilerek enflasyonun düşürülebilmesi için halkın sabretmesi, iktidara olan inancını yitirmemesi ve daha az harcaması gerektiğini söyledi.

Oysa IMF ve Dünya Bankası’nın yukarıda verdiğimiz enflasyon tahminleri daha bu iki kuruluşun bile Türkiye’de yürütülen politikalarla enflasyonun düşürüleceğine pek inanmadıklarını gösteriyor.  Bu durumda yüksek enflasyon artık hayatının önemli bir parçası haline gelmiş olan halkı enflasyonun düşeceğine nasıl inandırılacaktır?

İnanç Odaları mı?

Bu noktada her halde, önce TÜİK resmi enflasyon verilerini düşük göstermeye devam edecek ve hala enflasyonun düşeceğine inanmayan varsa onlar için ülkenin her yerinde, bir zamanlar kurulan ikna odaları benzeri inanç odaları oluşturulacak, camilerde imamlar da “ey iman edenler inanınki enflasyon düşecektir” mealinde vaazlar verecek.

İşin şakası bir yana, toplumun inandırılmasını esas alan ancak kendi zaten son derece tartışmalı olan ‘Enflasyon Beklentileri Yaklaşım’ ülkede çok yanlış anlaşılıyor ve anlatılıyor.  Öz itibarıyla da “iyi düşünelim iyi olsun” gibi metafizik bir yaklaşıma indirgeniyor. Ancak enflasyon artışına neden olan bunca maddi sorun ortada iken ve bunlara değinilmezken enflasyonun düşeceğine inanmak saflık, inandırılmak ise bir tür aptallık olabilir.

Bu yüzden de siyasal İslamcı iktidarın son yıllarda her sıkıştığında ya da seçim dönemlerinde, hem camiye hem de kışlaya başvurduğu gibi, nesnel olarak bu iktidarın uluslararası finans kapitalin sözcülüğünü yapan bir bakanının da modaya uymaması için bir neden yok.

Bu arada eğer olur da halkımız inandırılarak enflasyon düşürülürse (!), bu durum iktisat literatürüne, Türkiye’deki neo liberal siyasal İslamcı iktidarın bilimsel katkısı olarak geçer ve ders kitaplarında yerini alır. Üniversitelerde makro iktisat derslerine de artık dönüşümlü olarak psikologlar ve imamlar girerler. Giderek dini bir ideolojiye dönüşmekte olan burjuva iktisadı da böylece evrimini tamamlamış olur.

Sonuç olarak

Önce NAS denilerek çok yanlış bir zamanda ısrarla politika faizleri düşürüldü. Böylece bizlere dünyanın en pahalı iktisadi deneyimlerinden biri yaşatıldı. Böylece kucağımıza bir enflasyon bombası bırakıldı. Yaklaşık iki yıl sonra mecburen Ortodoks para politikalarına geri dönüldü ve faizler artırılmaya başladı. Buna rağmen enflasyon düşmedi ama örneğin Merkez Bankası başkanlarından H. Gaye Erkan iktidardan düştü.

Şimdi Bakan Şimşek “ halkı enflasyonun düşeceğine ikna etmemiz gerektiğini” söylüyor. Oysa ikna edilmesi gerekenler halk değil. Halk her gün artan fiyatlar karşısında kendini korumaya, yaşamını sürdürmeye çalışıyor. İktidarın asıl ikna etmesi gerektiği kesim aşırı fiyatlamalarla yüksek kârlar elde ederek enflasyonu da fırlatan sermaye kesimi, enflasyon fırsatçıları, halk yoksulluk ve açlıkla boğuşurken, Monaco’da yediği karidesi paylaşanlar, kolunda yarım milyon liralık Rolex saati ile millet edebiyatı yapanlar ve devletin uçağı ile ailesi ile birlikte özel tatile gidenler olmalı.

Aslında Bakan Şimşek’in bu sözleri, bir yandan enflasyonun sorumlusu olarak dolaylı bir biçimde halkı gösterirken, diğer yandan da iktidar blokunun enflasyon konusunda ne yapacağını bilmediğinin ve tam bir çaresizlik içinde olduğunun bir göstergesi.

Özetle, bu ülkede sadece enflasyonun, değil, hayat pahalılığının, yoksulluğun ve işsizliğin de indirilebilmesi ve ülkede halk demokrasisinin inşa edilebilmesi için, emek, demokrasi ve barış güçleri tarafından önce öncelikle iktidar blokunun demokratik yollardan iktidardan indirilmesi ve bu hedeflere uygun yeni bir ekonomik ve politik paradigmanın hayata geçirilmesi gerekiyor.

HABER MERKEZİ

İlgili Haberler

ABD Tarım Bakanlığı, 40 milyon kişinin kullandığı gıda yardımlarını durduruyor
Dünya

ABD Tarım Bakanlığı, 40 milyon kişinin kullandığı gıda yardımlarını durduruyor

27 Ekim 2025
Araştırma: 17 Milyon 821 bin kişi temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor
Ekonomi

Araştırma: 17 Milyon 821 bin kişi temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor

6 Ekim 2025
Yoksulluk sınırı asgari ücretin dört katını aştı
Ekonomi

Yoksulluk sınırı asgari ücretin dört katını aştı

30 Eylül 2025
Geniş işsizlik oranı yüzde 30’a yaklaştı
Ekonomi

Geniş işsizlik oranı yüzde 30’a yaklaştı

30 Eylül 2025
Orta Vadeli Program tahmini yine tutmadı: 11 puan saptı
Ekonomi

Orta Vadeli Program tahmini yine tutmadı: 11 puan saptı

8 Eylül 2025
ENAG: Ağustos’ta enflasyon 3,23 arttı
Ekonomi

ENAG: Ağustos’ta enflasyon 3,23 arttı

3 Eylül 2025
Politika'dan Günün Yorumu
Apocular, Kemalciler, Markscılar
Politika'dan Yorum

Apocular, Kemalciler, Markscılar

Politika Haber
26 Kasım 2025
Politika'dan Söyleşi
Sosyalist cumhurbaşkanı adayı Osman Zorba:  Burjuva güçler için çözümsüzlük en iyi çözümdür.
Politika'dan Söyleşi

Sosyalist cumhurbaşkanı adayı Osman Zorba: Burjuva güçler için çözümsüzlük en iyi çözümdür.

Politika Haber
26 Ekim 2025

EN SON HABERLER

Radyoya Dengê Gel yayın hayatını sonlandırdı

Radyoya Dengê Gel yayın hayatını sonlandırdı

30 Kasım 2025
Ekoloji Derneği toprak buluşturulmak üzere 30 bin palamut dağıttı

Ekoloji Derneği toprak buluşturulmak üzere 30 bin palamut dağıttı

30 Kasım 2025
‘Kovid Yasası siyasi tutsakları kapsayacak şekilde düzenlemeli’

‘Kovid Yasası siyasi tutsakları kapsayacak şekilde düzenlemeli’

30 Kasım 2025
Sosyalist Enternasyonal’den Kürtlere özyönetimin tanınması çağrısı

Sosyalist Enternasyonal’den Kürtlere özyönetimin tanınması çağrısı

30 Kasım 2025
NATO tatbikatında kaza: Belçikalı asker hayatını kaybetti

NATO tatbikatında kaza: Belçikalı asker hayatını kaybetti

30 Kasım 2025
‘Çocuklarımız okula aç giderken huzur içinde yaşayamayacaksınız’

‘Çocuklarımız okula aç giderken huzur içinde yaşayamayacaksınız’

30 Kasım 2025
Bayındır: Devlete adım attıran Kürtlerin mücadelesiydi

Bayındır: Devlete adım attıran Kürtlerin mücadelesiydi

30 Kasım 2025
Politika Haber

© Tüm hakları saklıdır
Politika Haber'de yayımlanan yazı, haber, fotoğraf ve videoların her türlü telif hakkı Mustafa Suphi Vakfı'na aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilmeden ve link verilmeden alıntılanamaz.

Bizi Takip Edin

Kurumsal

Künye

Hakkımızda

Çerez Politikası

Gizlilik Politikası

Kullanım Koşulları

Politika Haber, MA ve SPUTNIK abonesidir.

© 2025 Politika Haber - Büyük İnsanlık İçin Politika!

Sonuç Bulunamadı
View All Result
  • Politika’dan Yorum
  • Politika’dan Söyleşi
  • Gündem
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kadın
  • Gençlik
  • Göçmen
  • Emeklilik
  • Eğitim
  • Doğa
  • Tarih
  • Kültür
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Spor
  • Video Haber
  • Foto-Galeri
  • Tüm Haberler

© 2025 Politika Haber - Büyük İnsanlık İçin Politika!