Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Üstün Reinart, Türkiye ve Avrupa hükümetlerinin, mültecilerin iltica hakkını koşulsuz biçimde tanımaya ve tüm insanlığı, insan hakları ve onurunun korunduğu ve göçmen düşmanlığının olmadığı bir dünya oluşturmaya çağırıyoruz” dedi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 18 Aralık 1990’de imzaladığı Uluslararası Göçmen İşçiler ve Ailelerinin Haklarını Koruma Konvansiyonu ile 18 Aralık tarihi “Uluslararası Göçmenler Günü” ilan edildi. Her yıl bu tarihte dünya genelinde yerinden edilmiş insanların yaşadıkları ekonomik, sosyal, siyasi, psikolojik ve hukuksal sorunlara dikkat çekilip, onlara dair çözüm önerileri dile getiriliyor. Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Üstün Reinart ve İzmir’de faaliyet yürüten Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği Başkanı Muhammed Salih, 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü’ne ilişkin konuştu.
‘SEÇENEĞİMİZ YOK’
Sözlerine özellikle son haftalarda artan mülteci cinayetleri üzerinde durarak başlayan Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği Muhammed Salih, bunların nefret söylemlerinden doğduğunu ifade etti. Türkiye’de artan yabancı düşmanlığının, medyada çıkan nefret söylemlerinin neden olduğunu belirten Salih, “Yalan haberlerin ardından ölümler bile yaşanıyor. Medya bunu yapmamalı, bizimle dayanışmalı” dedi.
“Kimse ülkesini gönüllü olarak terk etmez, seçeneğimiz yok” diyen Salih, devletlerin hala mültecilerin haklarını tanımamasına tepki gösterdi.
Mülteciler olarak yaşadıkları sorunların yıllardır çözülemediği söyleyen Salih, “9 yıldır buradayız, artık misafir değiliz” diyerek, başta eğitim, sağlık, barınma ve çalışma gibi temel hakları konusunda istikrarlı adımlar atılmasını istedi.
HAYATLARI ÜZERİNDEN PAZARLIK YAPILIYOR
Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Üstün Reinart ise, dünyada süregiden vahşi stratejik pazarlıklarla mülteci ve göçmenlerin kazanılmış haklarının bile ellerinden alınmasına, hayatları üzerinden pazarlıklar yapılmasına tanık olduklarını dile getirdi. Reinart, bu trajedilerin son bulması için dernek olarak Türkiye ve Avrupa hükümetlerini, mültecilerin iltica hakkını koşulsuz biçimde tanımaya ve tüm insanlığı, insan hakları ve onurunun korunduğu ve göçmen düşmanlığının olmadığı bir dünya oluşturmaya davet ettiklerini belirtti.
Sevda Aydın / MA