Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri Çiğdem Kılıçgün Uçar ve İbrahim Akın, tarafından 1 Ekim’ de Meclis’te Kürt sorunun çözümü ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın rolüne ilişkin yaptıkları basın açıklaması sonrası Uçar’ın hedef gösterilmesine dair yazılı açıklama yaptı.
“Savaştan ve karanlıktan beslenenlerin tehditleri yok hükmündedir!” başlığı ile yapılan açıklamada, “Partimiz dayandığı siyasi geleneğin üstlendiği çözüm perspektifini sürdürmeye ve bu topraklara barış gelene kadar bunun mücadelesini vermeye kararlıdır” denildi.
‘AÇIKLAMAMIZ HEDEF HALİNE GETİRİLDİ’
Yeşil Sol Parti MYK tarafından yapılan açıklama şöyle: “Meclis’in açılışında Eş Sözcülerimiz ve Meclis Grubumuzun yapmış olduğu basın açıklaması, iktidar mensupları ve hukuk tanımayan kimi çevrelerce hedef haline getirilmiş ve özellikle Eş Sözcümüz Çiğdem Kılıçgün Uçar’a yönelik bir saldırı dalgası başlatılmıştır. Öncelikle şunu belirtelim; partimiz dayandığı siyasi geleneğin üstlendiği çözüm perspektifini sürdürmeye ve bu topraklara barış gelene kadar bunun mücadelesini vermeye kararlıdır.
EŞ SÖZCÜ UÇAR’IN SÖZLERİ ÇARPITILDI
1 Ekim’de yaptığımız açıklama Meclis’in başta Kürt sorunu olmak üzere toplumsal sorunlara çözüm üretmesine ve tecridin bir an önce kaldırılmasına yönelik bir çağrıdır. Meclis’in ve siyasetin görevi de bu sorunlardan kaynaklı yaşanan can kayıplarına ilişkin taziye mesajları yayınlamak değil kayıpların önüne geçmektir. Eş Sözcümüz Çiğdem Kılıçgün Uçar’ın çarpıtılarak hedef haline getirilen sözleri bu ülkenin hakikatini ifade etmektedir. Tekraren ve daha yüksek bir sesle ifade ediyoruz: Kürt sorununda çözümsüzlük ve savaş bir iktidar tercihidir ve ne yazık ki bunun ağır faturasını tüm halkımız yıllardır en ağır şekilde ödemektedir. Bu gerçeği hiçbir saldırı ve trol manipülasyonu gizleyemez. Bizler de topluma kader olarak dayatılan bu durumu asla kabul etmiyoruz.
SALDIRI VE TEHDİT DALGASI
İktidar ve savaştan nemalanan çıkar çevreleri, son yıllarda yarattıkları otoriter ve baskıcı sistem içerisinde hiçbir eleştirel sese tahammül edememektedir. Kangren haline gelmiş olan meselelere dair düşünce üretmek, öneri sunmak, fikir beyan etmek neredeyse imkânsız hale gelmiştir. Toplumdan istenen, iktidarın yarattığı ezberleri sorgusuz sualsiz tekrarlamasıdır. Bunu reddediyoruz! Daha önce tecride ilişkin tespitleri nedeniyle gazeteci Merdan Yanardağ tutuklanmış, bugün de yine gazeteci Ayşenur Aslan soru sorduğu için gözaltına alınmıştır. Eş Sözcümüze yönelik başlatılan linç kampanyası ve tehditler de bu saldırı dalgasının son halkası olmuştur.
LİNÇ GÜRUHUNUN DERDİNİ İYİ BİLİYORUZ
Yaratılmak istenen bu koyu karanlık sadece muhalif kesimleri değil bütün toplumu tehdit etmektedir. İktidarın konforlu alanına dayananların halkın seçilmiş iradesine, Meclis’e, kadın kimliğine, özgür düşünceye yönelttiği tehditler partimiz nezdinde yok hükmündedir! Bu linç güruhunun derdini gayet iyi biliyoruz. Onlar çözüm sözünden ve ihtimalinden korkuyorlar. Savaşın sürmesi, ölümlerin, maddi ve manevi kayıpların yaşanması bu zihniyetin iktidarda kalmasının biricik yoludur. Bunu reddediyoruz!
BARIŞI SAVUNMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ
Partimize, Eş Sözcümüze ve halkımızın iradesine yöneltilen bu tehditlerle başta evrensel hukuk yasalarıyla olmak üzere siyaseten hesaplaşacağımızı herkesin bilmesini istiyoruz. Her ne pahasına olursa olsun çözümü, barışı ve bu toplumun bir arada ve eşitçe yaşama talebini savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.”
MA