İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması amacıyla Türkiye ve bölgedeki cezaevlerinde 27 Kasım’da başlatılan süresiz dönüşümlü açlık grevi eylemlerini dün 5’inci grup devraldı. Eylem 22’nci gününde devam ederken, tutuklu yakınları da çocuklarının talebinin yerine getirilmesi çağrılarında bulunuyor. Açlık grevine girenlerden biri de, “örgüt üyesi olmak”, “örgüt propagandası yapmak” ve “2911 sayılı Gösteri ve Yürüyüş Kanunu’na muhalefet etmek” iddiasıyla 2009 yılında tutuklanan ve 16 yıl hapis cezası verilen Mehmet Yıldırım. 17 yaşında tutuklanarak cezaevine gönderilen Yıldırım, Samsun Bafra T Tipi Cezaevi’nde tutulduğu 8 yıl boyunca 4 kez açlık grevi eylemine katıldı. 11 yıldır tutuklu bulunan Yıldırım, 27 Kasım’da başlatılan eylemin 3’üncü grubunda yer alarak 5’inci kez açlık grevine girdi.
ANNE YILDIRIM: DİRENECEĞİM
Anne Hazal Yıldırım (55), oğlunun durumunu anlatarak, açlık grevlerinin önemine dikkati çekti. Açlık grevleri süreçlerinde birçok kez cezaevi önüne gittiğini söyleyen Yıldırım, her defasında polislerin şiddetine maruz kaldığını ancak tüm baskı ve şiddete karşı direnmeye devam ettiğini söyledi.
CEZAEVİNDE BÜYÜDÜ
En son tecride karşı 2018 yılındaki eyleme katılan oğlunun 3 ay açlık grevinde kaldığını ifade eden Yıldırım, “Cezaevine girdiğinde kendisi 17, kardeşi 7 yaşındaydı. 11 yıldır cezaevinde ve kardeşi şu an 18 yaşında. Görüşe gittiğimizde kardeşini tanıyamadı. Elimizden ne geliyorsa onlar için yapmaya hazırız” dedi. Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, ailesiyle görüşmesi ve telefon hakkının olması için tutukluların bedenlerini açlığa yatırdığına dikkati çeken Yıldırım, “Cezaevindeki ihlallere ve zulme karşı başkaldırıyorlar. Onlar içerde biz de dışarıda direneceğiz. Cezaevlerinin önüne gitmeye devam edeceğiz. Çocuklarımız için ölüme bile gideriz. Hepsi bizim çocuklarımız, bir farkları yok. Anneler çok olunca, polis bize müdahale edemiyor, ne kadar çok olursak o kadar iyi. Çocuğumun bir yıl 15 ayı kaldı. Onun çıkmasını istiyorum, cenazesinin değil” ifadelerini kullandı.
ÇÖZÜM MASADA
Devletin çözüm yoluna gitmesini talep eden Yıldırım, şöyle dedi: “Çözüm kalemle olur, ölüm ve öldürmeyle olmaz. Masada çözüm olsun istiyoruz. Öcalan’ın yanına gidilmesini istiyoruz.”
En son yaptığı telefon görüşmesinde oğlunun, “Tüm Kürt halkının grevlere destek vermesi, bütün annelerin ayaklanması lazım” dediğini aktaran Yıldırım, bütün barış annelerinin bir araya gelip barış talebini haykırmasını istedi.
Eylem Akdağ / MA