Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki tutuklulara “e-doktor” uygulaması dayatılıyor. 3 aydır revirde doktorun bulunmadığı, geçici doktorlarla gecikmeli muayenenin yapıldığı cezaevinde hastaneye sevkler ise ayları buluyor. Cezaevi kampüsünde hastane olmasına rağmen acil durumlarda ve ciddi sağlık sorunlarının yaşandığı durumlarda bile en az 1 ay sonra hastaneye sevk yapılıyor.
MR, tomografi, mamografi, ultrason gibi tetkiklerin yapılması ise kimi zaman 8 ay 1 yıl gibi sürelerden sonra gerçekleştiriliyor. Tutukluların tedavi haklarını ihlal eden cezaevi idaresi ve Adalet Bakanlığı, çözüm bulmak yerine durumu daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor. Asker ve ring sayısının yeterli olmadığı gerekçesiyle sevklerin yapılamadığını iddia eden cezaevi idaresi, çözüm adı altında “e-doktor” uygulamasını dayatıyor.
MAHREMİYET ORTADAN KALKMIŞ OLACAK
Koğuşlara yaklaşık 2 yıl önce konulan telefon kabini olan ACEP sistemi üzerinden tutukluların kamera ile doktor muayenesini yapması isteniyor. Psikolog ve dahiliye bölümlerinde başlatılan uygulama ile doğrudan muayene şansı ortadan kaldırılacağı gibi, alınan kamera kaydıyla hasta ve doktor arasındaki mahremiyet tümden ortadan kalkmış olacak.
Bu uygulamanın tedavi haklarına yönelik bir saldırı olduğunu belirten tutsaklar, e doktor sistemi üzerindeki muayene dayatmasını kabul etmeyeceklerini ifade etti. Tutsaklar ayrıca dayatmaya karşı duyarlılık oluşturmak amacı ile Türk Tabipler Birliği (TTB) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’na (SES) mektup yazarak, süreci takip etmelerini istedi.
Tutsaklar ayrıca Sağlık Bakanlığı’na da dilekçeyle başvurarak uygulamanın kaldırılmasını talep etti.
Birçok gerekçeyle sohbet, spor gibi faaliyetleri engellenerek koğuş içinde hapsedilmeye çalışılan tutsaklar, bu durumun tecrit politikalarının bir devamı olduğunu vurguluyor. Bu uygulamayla koğuştan hiç çıkartılmayacak tutsakların doktor, hemşire dahil olmak üzere farklı hiçbir kimseyi de görmemesinin yolunun açılması sağlanıyor.
Dicle Müftüoğlu / MA