Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi “Kobanê davası özelinde politik davalar” başlıklı panel düzenledi. Kültürpark Gençlik Fuar Tiyatro Salonu’nda yapılan panelde Kürtçe ve TürkçE “Savunma biat etmeyecek” pankartı asıldı. Panele Kürt Siyasetçi Sebahat Tuncel, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (Dem Parti) İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk, Dem Parti İzmir il örgütü ve çok sayıda hukukçu katıldı.
‘AMAÇ CEZALANDIRMAK’
Panelde ilk konuşan Kobanê davası avukatlarından Kenan Maçoğlu, Kobanê davasında geçmişten bugüne süreci özetleyerek, davada bürokrasi, emniyet ve yargı üçgenine dikkat çekti.
Ardından konuşan davanın bir diğer Avukatı Ebru Akkal ise Kobanê davasının, Halkların Demokrasi Partisi’nin (HDP) kapatılmasına delil göstermek amacıyla açıldığın belirtti. Kobanê davası ile HDP’yi kapatma davasının birbiriyle paralel gittiğini söyleyen Akkal, AKP-MHP iktidarının bu süreçte yaptığı açıklamaların asıl amacının HDP’yi ve HDP’li siyasetçileri cezalandırmak olduğunu dile getirdi. Akkal, daha sonra davanın kovuşturma seyrine ilişkin bilgiler verdi.
Akkal, son olarak Kobanê davasından Şakran Cezaevi’nde tutuklu bulunan Aynur Aşan’nın gönderdiği mektubu okudu.
‘ÇALIŞMALARIMIZ KRİMİNALİZE ETTİLER’
Sebahat Tuncel, Seyid Rıza, arkadaşları ve Deniz Poyraz’ı anarak konuşmasına başladı. Tuncel, davada yargılanan değil yargılayan olduklarını vurgulayarak Türkiye’de verilen yargı kararlarına dikkat çekti. Kobanê davasında demokratik siyasetin yargılandığını söyleyen Tuncel, “En nihayetinde karar kısmında birçok suçlamadan beraat ettik. Yaptığımız her çalışma kriminalize edildi. Bu devlet Kürtleri hak ve özgürlük mücadelesi yürüten herkesi cezalandırıyor. Türkiye’deki yargıçlar cübbenin altında siyaset yapıyor. Kürt sorunu mahkeme salonunda çözülmez dedik ama yargıçlar iktidar yerine bu rolü aldı. Sadece Kobanê davasında değil diğer davalarda da aynı şekilde davrandılar” dedi.
‘TÜRKİYE KAYBETTİ’
“Yedi buçuk yıl hayatımızdan çaldılar” diyen Tuncel, cezaevinde birçok tutsağın yakınlarını kaybettiğini hatırlatarak, “Bu davayla ailemizi, toplumu ve herkesi cezalandırarak mesaj verdiler. Kaldı ki Türkiye’yi açık cezaevine dönüştürdüler” diye belirtti.
Tuncel, Kürtlere demokratik siyaset alanını daraltma çabasına rağmen toplumun direnişi bu çabayı boşa çıkardığını belirterek, “Bu davayla hedefledikleri sonuca ulaşmadılar ama bizi zayıflattılar. Türkiye’de demokratik siyaset alanı zayıfladı. Bunun ardından Türkiye hukuk düzeninden mafya düzenine girdi. Dolayısıyla Türkiye kaybetti” ifadelerini kullandı.
‘DEVLETE GÜVEN OLMAZ’
Tuncel, daha sonra son süreçte yaşananlara değinerek, “Şimdi yeni bir sürece girdiler. Sayın Öcalan’a çağrı yapıyorlar. Bu doğru bir karar. Sayın Öcalan, Kürt sorunun demokratik yollarla çözüleceğini söyledi. Bahçelinin bu çağrısı samimi mi? değil mi? ayrı bir konu. Ama halen devlet bu konuda karar vermiş değil. Biz barış istiyoruz. O yüzden biz devletin ne yapacağından çok biz ne yapmalıyıza bakmalıyız. Devlete güven olmaz. Cumhuriyeti birlikte kurmuşlar ama ne zaman ki krize girmişler Kürtleri yarı yolda bırakmışlar” şeklinde konuştu.
‘UMUT HAKKI PAZARLIK KONUSU YAPILAMAZ’
Tuncel, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın umut hakkının pazarlık konusu yapılamayacağına dikkati çekerek, “Hak ve özgürlükler pazarlık konusu yapılamaz. Bunların hemen uygulanması lazım. Sayın Öcalan’ın sağlık ve Güvenlik koşullarının sağlanması yönünde herkesin sorumluluk alması lazım” diye konuştu.
Panel soru-cevap şeklinde son buldu.
MA