Türk Tabipleri Birliği (TTB), 2004 yılında kapatılan Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü’nün bağımsız bir kurum kimliğiyle yeniden açılması talebiyle basın toplantısı düzenledi. Toplantıya TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Merkezi Konsey Üyeleri ve Genel Sekreterleri ile bir çok kentten tabip oda başkanları katıldı. TTB Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü’nün, KOH Enstitüsü gibi bağımsız bir bilim kurulu olarak var olması gerektiğini belirtti. Bilimin bağımsızlık gerektirdiğine dikkat çeken Fincancı, salgında aşılarla birlikte şeffaflığın yakıcı bir hale geldiğini ifade etti. Fincancı, “Şeffaflığın olmaması toplumda aşı tereddüdünü artıran bir noktaya taşıyor bizi. Aşılar yaşam kurtarıyor ve bağışıklamanın ne kadar önemli olduğunu, bunun güçlendirilmesi gerektiğini biliyoruz. Zamanında aşıları üreten ve ürettiği aşıları dünyaya aşı ulaştıran bir ülke iken bugün ne yazık ki aşı üretimi konusunda soru işareti ile dolu bir ülke haline geldik. Dışarıdan aşı gelmesi konusunda da sıkıntılar olduğunu biliyoruz. Halen gelen aşı miktarını bilmiyoruz” dedi.
AŞIYA BÜTÇE AYRILMADI
TTB ikinci başkanı Ali İhsan Okten, toplantıda sunum yaptı. Okten, ülkenin ulusal aşı politikasının olmadığını belirterek, 27 Mayıs 1928 yılında halk sağlığını korumak için kurulan Hıfzısıhha Müessesesi’nin önemine dikkat çekti. Müessesin “Toplumu kıran, bulaşıcı hastalıklarla çok başarılı şekilde mücadele etmiştir” diyen Okten, kuduz aşısı, tifüs, çiçek aşısı, influenza gibi aşıların bu kurumda üretildiğini hatırlattı. 2021 yılında Sağlık Bakanlığı’nın bütçesinde aşı ve aşı çalışmaları için bütçe ayrılmadığı bilgisini paylaşan Okten, Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün bir ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
MA