Politika Gazetesinin 88. Sayısının “Başyazısı” hayat pahalılığı ve zamlara karşı neler yapılabileceğini ele alıyor. Yerellerde ve işyerlerinde hayat pahalılığı ve zamlara karşı yapılacak çalışmaları yönlendirmek amacıyla devrimci demokratik partilerin, sendikaların, meslek odalarının, demokratik kitle örgütlerinin bir platformda birleşerek güçlü bir kampanya başlatmaları yakıcı ve kendini dayatan bir ihtiyaç olduğunu tespit edilen yazıda, hayat pahalılığı ve zamlara karşı güçlü bir kampanya örgütleme çağrısı yapılıyor.
1 Eylül Barış Günü öncesinde olduğumuza işaret eden Kemal Atakan ise, Barış İçin Mücadelenin Önemi başlıklı yazısında Türkiye toplumunda eksik olan savaşlar ile ekonomi arasındaki doğrudan bağlantıyı görememesi olduğunu vurgulayarak “komünistlere düşen en önemli görevlerden biri, toplumun her alanında, yerellerde ve işletmelerde işçi, emekçi ve yoksullara barış isteminin önemini anlatmak” olduğunu savunuyor.
Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi Politik Bürosu’nun 26 Haziran 2023 tarihli Seçim Değerlendirmesi ve Perspektif açıklamasında, Politik Büro’nun, yerellerde ve ülke komitesinde yapılan toplantıların sonuçlarına dair değerlendirmelerine ve geleceğe yönelik perspektiflere yer veriliyor. Daha önce yapılan MK açıklamalarına ek olarak köklü bir seçim değerlendirmesini içeren PB açıklaması, HDP, HDK ve TİP ile ilgili de değerlendirmeleri içermekle birlikte HDK ve EÖİ’nın geleceği ile ilgili görüşlerini ortaya koyuyor. TKP PB açıklaması ayrıca TKP politikalarını savunan çevrenin ülkede yasal örgütlenmesi konusunda da öneriler içeriyor.
Sorunlar ve Zayıflıklarla Yüzleşerek İlerlemek başlıklı yazısında Mehmet Tosun, seçim sonrasında yapılan eleştiri ve özeleştiri tartışmalarına değinerek “Emek ve özgürlük mücadelesini parlamento ve seçim zeminine daraltan ve siyaseti temsili alandan çıkaracak mücadele anlayışının kitle ilişkileri üzerinden yeniden tariflenmesi, HDK’nin kuruluş mantığına dönüşü ve günümüz koşullarına uyan noktadan güncellenmeyi gerektiriyor” diyor.
İktisatçı Mustafa Durmuş ise, “Birkaç Aya Kalmaz Emekçiler Uyanır (mı)? İktisat Teorisi Bize Ne Söylüyor?” yazısında işçi ve memur emekçilerin gelir kaybı üzerinden yürütülen model tartışmalarına değinerek burjuva iktisat teorilerinin, sermaye birikiminin asıl kaynağının “artı değer sömürüsü” olduğunu ve sosyal sınıflar arasında bu sömürüyü artırma ya da azaltma mücadelesinin” esas olduğunu reddeden ana akım burjuva iktisat teorileri, işçilerin reel ücretlerinin neden gerilediğini açıklamak ve bunun nasıl telafi edilebileceği konusunda hakiki çözümler üretmek konusunda yetersiz olduğunu göstermektedir.
22 Temmuz 1980’de faşist katillerce pusu kurularak katledilişinin 43. Yılı vesilesiyle “İşçi Sınıfının Büyük Önderi Kemal Türkler Unutulmayacak” yazısında Halit Erdem, “Büyük sermaye tekelleri, Türkiye’yi dünyada yükselmeye başlayan neo-liberal politikalara entegre olmaya zorladı. Sermayenin önündeki en büyük engel DİSK’ti. Kemal Türkler DİSK’in ana direği idi. Devlet ve emrindeki faşist çeteler onu tertiplenmiş bir cinayetle ortadan kaldırdılar. Kemal Türkler suikastından iki ay sonra, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesi yapıldı” diyerek DİSK’in mücadelesini ve bu mücadelede Türkler’in önderliğini anlatmaktadır.
Akbelen Direnişi başlıklı yazıda ise Cemil Aksu, dört yıldır köylerini ve Akbelen ormanını savunan İkizköylülere yönelik gerçekleşen şirket, OGM ve jandarma operasyonunun siyasi ve hukuki boyutlarını ele alıyor. Aksu, Akbelen’de yapılan operasyonun iktidarın “Türkiye Yüzyılı” programını uygulamaya sokabilmesi için toplumun üzerindeki devlet şiddetini daha da arttırmaya çalışacağının bir işareti olduğuna dikkat çekiyor.
Politika Gazetesi’nin bu sayısında 1 Temmuz 2023 tarihinde Federal Almanya’nun Ludwigsfelde kentinde Alman-Çin Dostluk Derneği’nin yıllık toplantısında Dr. Anton Latzo’nun yaptığı konuşmaya yer veriliyor. Latzo, konuşmasında Çin Halk Cumhuriyeti’nde toplumsal düzenin niteliği konusu ele alıyor ve kendi bakış açısıyla bir dizi görüşler ortaya koyuyor. 1990 sonrası süreçte Marksizm-Leninizm’in savunulması konusunda bir dizi yazı ve çalışması olan Latzo’nun ÇHC ve ÇKP ile ilgili görüşleri bu konuda yürütülen tartışmalara katkı anlamında yayınlanıyor.
Gazetenin bu sayısında Murat Çakır, Temmuz ayında Kremlin’in burnunun dibinde gerçekleştirdiği NATO Hükümet ve Devlet Başkanları Zirvesinde alınan kararları ele alıyor. “Somut Savaş Ajandası -NATO’nun zirve sonrası olası adımları üzerine” başlıklı yazıda Çakır, zirvenin en önemli kararının Çin Halk Cumhuriyeti’ne yönelik stratejinin sertleştirilmesi olduğuna dikkat çekerek, geçen yıl yapılan zirvede “sistemik hasım” olarak ilân edilen ÇHC bu sefer “ittifakın çıkarlarının karşısında duran en büyük meydan okuma” olarak tanımlandığına dikkat çekiyor.
Politika Gazetesi’deki son yazı ise avukat İsmail Duygulu’ya ait. Duygulu, Yetiştirme Yurtları ve Çocuk Politikası başlıklı yazısında devletin çocuk politikasının ve örgütlenmesinin dönemler halinde ele alarak yaşanan sorunları incelemektedir. Bu alanda 1923’den beri Türkiye’de konuyla ilgili gelişmeleri kaynakları ve kanıtları ile birlikte ayrıntılı bir çalışma olarak Politika okurlarına sunuyor.
Politika Gazetesini aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz:
http://www.politikagazetesi.org/sites/default/files/20230708.pdf