Mustafa Suphi Vakfı tarafından yayınlanan Politika Gazetesi’nin 92. Sayısının kapağında “Türkiye’nin bu fotoğrafı değişecek” manşeti eşliğinde 1 Mayıs İstanbul yasaklarını sembolize eden görseller yer almaktadır.
“Bizans’ta oyun bitmez” başlıklı başyazıda devletin derin ekonomik kriz koşullarında bu soruna çözüm üretmek için iktidar ile ana muhalefeti bir araya getirmek için geliştirdiği senaryo işlenmektedir.
İkinci sayfada, Mustafa Suphi Vakfı Başkanı Kemal Atakan “Büyük tehlikeye karşı ortak irade ve savaşım kaçınılmazdır” başlıklı yazısında yerel seçimler konusunda kısa bir değerlendirme yaptıktan sonra ekonomik krizi ve Kürt ulusal sorunu konusunda devletin geliştirdiği yeni yaklaşım ele alınmaktadır. Bu bağlamda “Kalkınma yolu projesi” adı altında “Misak-ı Milli” hedefinin tekrar gündeme getirilmesi ve bu proje ile hem ekonomik sorunların çözümü hem de Kürt sorununun imha ve işgal yoluyla çözülme hedefi işlenmektedir. Kemal Atakan “Ulusal Anlaşma” anlamına gelen “Misak-ı Milli” yerine bölgede “Demokratik Anlaşma” tezini önermekte ve tüm bölge halkalarının bu uğurda ortak mücadelesinin önemine dikkat çekmektedir.
Üçüncü sayfada TKP’nin 1 Mayıs açıklamasına yer verilmektedir. Açıklamada 1 Mayıs üzerindeki yasaklara, onların kırılmasına ve ülkedeki ekonomik siyasal duruma değindikten sonra 1 Mayıs için ülkenin her yerinde ve İstanbul’da 1 Mayıs Taksim alanında kutlamalara çağrı yapılmakta ve “Yasaklar ancak sınıf savaşımının gücü ile kırılır. Bu gücü birleşik devrimci sınıf mücadelesi ile elde edeceğiz. Tüm işçi ve emekçileri, sınıf bilinçli öncü işçileri, partimizin kadrolarını sendikaların, gençlik, kadın, oda ve dernek saflarında alanlara çağırıyoruz. Komünistlerin yeri işçilerin, emekçilerin, işsiz, emekli ve yoksul halklarımızın oluşturacakları kortejlerdir” denmektedir.
Dördüncü ve beşinci sayfalarda Mehmet Tosun’un geçmişte ve günümüzde burjuvazinin bir yönetim biçimi olan faşizmi irdeleyen “Faşizm üzerine” yazısı yer almaktadır. Yazıda günümüzde faşizmin nasıl yöntemlerle uygulandığı ayrıntılın olarak anlatılmaktadır.
Altıncı ve yedinci sayfaları kapsayan devamı ise dokuzuncu sayfada olan Av. İsmail Duygulu’nun “Parti mi Meclis mi?” yazısı yer almaktadır. Yazı HDK ile HDP/DEM Parti ilişkisini somut veriler temelinde ve yaşanan pratik temelinde değerlendirmektedir. Konuyu tartışmak için bir tez niteliğinde olan yazının HDK ve DEM Parti organları ile bileşen siyasi güçler nezdinde değerlendirmelere ve tartışmalara veri oluşturacağı anlaşılmaktadır.
Sekizinci ve dokuzuncu sayfalarda T. Maden İş sendikası ve DİSK eski yöneticisi Halit Erdem 1 Mayısların sendikal ekonomik içeriğinin siyasal içeriği ile tamamlanmadan ele alınmasının ve siyasal anlamda demokrasi bilincinin oluşmasında var olan eksikliklere değinmiş, örgütlü mücadelenin öneminin altını çizmiştir.
Onuncu ve on birinci sayfalarda Prof. Dr. Mustafa Durmuş “Rejimin meşruiyet krizi devrimci değişim için yeterli değildir! İşçi sınıfı ve ezilen halkların vizyonu olan canlı bir özneye ihtiyacı var” başlıklı yazı rejimin ekonomik ve politik kriz durumlarında geliştirmeye çalıştığı senaryoları değerlendirerek, rejimin bir meşruiyet krizi içinde bulunduğunu ancak bunun CHP vari yöntemlerle değil, işçi sınıfı ve tüm ezilen halklara öncülük edecek bir özne ile mümkün olabileceğini savunmaktadır.
On ikinci ve on üçüncü, gazetenin orta sayfalarında TKP MK eski üyesi ve BDP kurucularından Ömer Ağın ile yapılan söyleşiye yer verilmiş. Yerel seçimlerin değerlendirildiği ve bu değerlendirmede iktidarın güç kaybının Kürt özgürlük hareketi ile Türkiye işçi sınıfının devrimci güçlerinin başarısı olduğu ve oluşan yeni durumda tek çözümün Türkiye işçi sınıfı hareketi ile Kürt özgürlük hareketinin birleşik mücadelesinin olduğu, Türkiye işçi sınıfının 70’li yıllardaki sınıf mücadelesinin yükselme dönemlerinde elde ettiği deneylerin günümüzde özgürlük hareketinin ulaştığı düzeyde birlikte mücadeleye dönüştüğünde Ortadoğu’daki siyasal yapıyı dahi değiştirecek sonuçlar yaratacağını savunmaktadır.
On dördüncü sayfada Naci Sümeli, “Tehlike biçim değiştirdi, şimdi daha çok zarar verebilir” yazısı ile yerel seçimler sonrası devletin ve uluslararası güçlerin CHP ile uzlaşma politikaları izlediği anlamında gelişen yeni tehlike konusunda farkındalığı artırmak gerektiği üzerinde durmakta ve bu görüş gerekçelendirilmektedir.
On beşinci sayfada TKP Merkez Komitesi’nin ”Faşist Blok Yerel İdare Seçimlerinde Yenilmiştir! Şimdi Devrimci Demokratik ve Sosyalist Alternatifi Görünür Kılma Zamandır” başlıklı yerel seçim değerlendirmesine yer verilmiş ve ayrıntılı analiz içeren açıklama tam metin olarak yayınlanmıştır.
On altıncı sayfada Halit Erdem “Emeklilik hareketi üzerine bazı yaklaşımlar” başlıktı yazıda emeklilerin durumunu değerlendirerek emekli hareketinin gelişme perspektifleri konusunda somut önerilerini ortaya koymuştur.
On yedinci sayfada Salih Yiğit “1 Mayıs’ın düşündürdükleri ve sendikal hareket üzerine” başlıklı yazıda sendikal hareketin durumunu ele alıp birlik sendikaları fikrini işlemektedir.
On sekiz ve on dokuzuncu sayfalarda yine Salih Yiğit “Emek ve emekli mücadelesinin diyalektiği üzerine” başlıklı yazıda farklı bir dizi emekli örgütlenmesinin birbirleriyle mücadele etmek ve bölünmek yerine birlikte hareket etmeleri ve emekli kitlesinin hatırı sayılır sayısını örgütlemeleri gerekliliğinin altını çizip bu konunun emek mücadelesi ile bağı ve işçi sendikalarının oynayabileceği role dikkat çekilmektedir.
Yirminci sayfada gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü Armağan Barışgül “Özgürlük mücadelesinde sanatın rolü” başlıklı yazısında somut örnekleriyle bu konuyu ele almıştır.
Yirmi birinci sayfada Olcay Karay okuyucuları romancı John Maxwell Coetzee ile tanıştırmakta ve yazarın Elisabeth Costello adlı romanıyla ilgili ayrıntılı bir değerlendirme kaleme almıştır.
Yirmi ikinci ve yirmi üçüncü sayfalarda Cem Erdeveciler’in usta Rus edebiyatçısı Mayakovski’yi bizlere tanıtan yazısının birinci bölümüne yer verilmiştir. Yaşamının özetlenmesi ile başlayan yazı, Mayakovski’nin yazarlık serüveninin anlatımı ile sürmektedir.
Yirmi dördüncü sayfa olan arka kapakta 3 Mayıs 2024 tarihinde sürgünde yaşama veda eden özgür basın emekçisi Celal Başlangıç hakkında yıllarca mensubu olduğu partisi TKP MK’nin açıklamasına yer verilmiş.
Tüm okurlarımıza iyi okumalar diliyoruz…
Gazetenin tamamına ulaşmak için şu linke tıklamanız yeterlidir: