Muğla’da 16 Temmuz 2020 tarihinde kaybolan ve 21 Temmuz’da cenazesi bulunun Pınar Gültekin’i katleden Cemal Metin Avcı ile ona yardım eden kardeşi Mertcan Avcı’nın yargılandığı davanın ikinci duruşması Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma öncesi Muğla Barosu’na üye kadın avukatlar, Bodrum Kadın Platformu, Muğla Üniversitesi Genç kadınlar, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Serpil Kemalbay, Hüda Kaya ile HDP Muğla il ve ilçe örgütleri, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) temsilcileri, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Kadın Kolları’nın yanı sıra siyasi parti, kadın örgütü üyeleri ve bağımsız kadınlar, adliye önünde bir araya geldi. Burada kısa bir açıklama yapan Menteşe Kadın Platformu, Kadın cinayetlerini Durduracağız Kadın Muğla Kadın Meclisi ve Muğla Kadın Dayanışması ve Danışma Derneği açıklamalarda bulundu. “Sözleşmeyi Uygula Kadını Yaşat”, “İstanbul Sözleşmesi Uygulayacağız, kadın cinayetlerini durduracağız” ve “Kadın Yalnız Değil Biliyoruz”pankartları açarak, ” Jin,Jiyan Azadi”, “Erkek Adalet değil, gerçek adalet”, “Yaşasın kadın mücadelesi” ve “Gece karanlıktan korkarsan bu kenti ateşe veririz” dövizleri taşındı.
VAZGEÇMEYECEĞİZ
Kadınlar adına açıklamayı yapan Ece Ekinci, Türkiye’de her gün neredeyse 3 kadının en yakınındaki erkekler tarafından katledildiğini anımsatarak, son bir yılda Muğla’da Güleda Cankel, Zeynep Şenpınar ve Nazife Gedük’ün vahşice katledildiğine dikkat çekti. “Bulunduğumuz her alanda kadın düşmanı politikaları üretenleri, katilleri ve destekçilerini, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamayan, kaldırmak isteyen, bu katliamlara sessiz kalan herkesi teşhir ve ifşa etmeye devam edeceğiz” diyen Ekinci, “Biliyoruz ki kadın cinayetleri politiktir. Erkek egemen sisteminizi hayatlarımızdan söküp atana kadar, eşit ve özgür bir dünyayı kurana kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Pınar ve tüm katledilen kadınlar isyanımızdır, yasta değil isyandayız” dedi.
‘ÜLKEYİ YÖNETENLER SUÇ ORTAĞI’
CHP PM üyesi ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Pınar Gültekin’in katilinin sadece onu canice öldüren Avcı’nın olmadığını söyledi. Kürsülerden cinsiyetçi ve ayrımcı nefret dilini çoğaltan, faillerin aramızda serbestçe dolaşmasına yol veren herkesin suç ortağı olduğunu kaydeden Nazlıaka, “Bu cinayet yıllardır adım adım örülen; kadını, eşitliği, demokrasiyi, hukuku yok sayanlar tarafından işlenmiştir. Kadın cinayetleri politiktir. Ülkeyi yönetenlerin yaptığı gibi kınamakla, ayıplamakla, üzülmekle bitmez. Yıllardır her bir kız kardeşimizin ardından adliye kapılarında adalet arıyoruz. Bu mu ‘yargıda reform?’ Karanlık zihniyetlerini topluma yerleştirmek için atama usulüyle söz sahibi olmaya çalışanlar, bilsin ki karşılarında ülkenin her bir yerinden yükselen kadın hareketi var” ifadelerini kullandı.
‘MÜCADELEYE DEVAM’
Ardından konuşan HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya da, şöyle dedi: “Burada her kesimden kadınlar olarak bütün egemen zihniyetin bütün yaptırımlarını reddediyoruz. Hangi sınıftan hangi inançtan olursa olsun hiçbir erkek ayar vermeye, tahakküm etmesini kabul etmiyoruz. Siyasal, kültürel ve ekonomik olarak her anlamda özgün bir şekilde var oluncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
‘VAR OLAN ANLAYIŞI REDDEDİYORUZ’
HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay ise, Türkiye’de bir cins kırımı yaşandığını vurguladı. Gültekin nezdinde bütün kadın cinayetlerinin bugün yargılandığını dile getiren Kemalbay, “Kadını iffetsiz, erkeği mağdur göstererek cezasızlık politikası uygulanıyor. Bu anlayışı kabul etmiyoruz ve Pınar Gültekin’in davası aydınlatılıncaya, katillerden hesap soruluncaya kadar bu dayanışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
BABA GÜLTEKİN SALONU TERK ETTİ
Açıklamanın ardından duruşma salonuna geçildi. Davayı takip etmek isteyen Gültekin’in yakınları, okul arkadaşları ve çok sayıda kadın hakları aktivisti duruşma salonuna alınmayarak, adliye önünde bekledi. Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada fail Cemal Metin Avcı, tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile katılırken, Gültekin’in ailesi ve avukatları Rezan Epözdemir hazır bulundu. Duruşmada, tanık Ceren Tunç dinlendiği sırada Gültekin Ailesi’nin avukatı Rezan Epözdemir, itiraz ederek mahkeme başkanından söz istedi. Mahkeme başkanı, Epözdemir’e konuşması için söz vermeyince, Pınar Gültkekin’in babası Sıddık Gültekin ayağa kalkıp, salonu terk etti.
Gültekin Ailesi’nin avukatı Rezan Epözdemir’in reddi hakim talebi 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilerek, davanın bir sonraki duruşması 15 Şubat’a ertelendi.
REDDİ HAKİM TALEBİ
“Bu duruşma benim için bitmiştir” diyerek, salonu terk etti. Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan Gültekin Ailesi’nin avukatı Rezan Epözdemir, ”Müvekkillerinin gözünde mahkemenin tarafsızlığına halel geldiği için reddi hakim talebinde bulunduk” dedi. Planlı, organize işlenmiş bir cinayetle karşı karşıya olduklarını belirten Epözdemir, sanığın, ceza sorumluluğunu minimize etmek, haksız tahrik indiriminden faydalanmak amacıyla çok ilginç savunmalar yaptığını söyledi. Olay yerinde yapılan keşifle ilgili raporun ellerine ulaştığını dile getiren Epözdemir, “Bilirkişi raporu bizi tatmin etmedi. Çok bilimsel, hükme elverişli, hükme esas alınabilecek bir rapor olduğunu düşünmüyoruz. Fizik ve kimya mühendisleri tarafından hazırlanacak bir bilirkişi raporu talep edeceğiz. Bu en azından yargılamanın haline müessir olabilir” ifadelerini kullandı.
Epözdemir, Gültekin’in ölüm zamanı ve nedeniyle ilgili Adli Tıp Genel Kurumu’ndan gelecek raporu beklediklerini söyledi. Telefon ve SIM kartının kırılmasına ve bunu sanık Avcı’nın yapmasına rağmen mahkemenin Android telefonun şifresi ve son 8 aydaki bilgi, belge, fotoğraf ve videoların tespiti için ABD’ye müzekkere yazdığını ifade eden Epözdemir, bundan sonuç alınamayacağını belirtti.
‘KİM OLSA SALONU TERK EDERDİ’
Daha sonra konuşan baba Sıddık Gültekin, ”Bu mahkemeden de iyi bir adalet çıkacağına inanmıyorum. Kim olsaydı salonu terk ederdi. Şahit ifade veriyor başkan şahide resmen yön veriyor” diyerek tepki gösterdi.
MA
