Pek çok kozmetik ürünü ve hazır yiyecekte kullanılan palm yağının elde edilmesi için biyolojik çeşitliliğe sahip ormanlar tahrip ediliyor. Yok olan ormanlar orangutanlar, pigme filler ve Sumatra gergedanı gibi zaten pek çoğu tehlike altındaki türlerin doğal alanlarının da yok olmasına sebep oluyor. Şu anda orangutanların kritik olarak tehlikede olan bir tür olmasının başlıca sebebi palm yağı plantasyonları için yağmur ormanlarının talan edilmesi.
SENTETİK ALTERNATİF
Biyoteknoloji endüstrisi, yağmur ormanlarının yakılmasını veya kesilmesini gerektirmeyen sentetik bir alternatif bulduğunu iddia etti. Araştırmanın tamamlanması sonucunda bu sentetik alternatifin şampuan, sabun, deterjan, ruj, paketlenmiş ekmek, bisküvi, margarin, dondurma ve çikolata gibi gıda ürünlerine kadar her şeyde doğal palm yağının yerini alabileceği belirtiliyor.
‘YAĞMUR ORMANLARI KURTARILABİLİR’
Sentetik bir alternatife öncülük eden biyoteknoloji firmalarından biri olan C16 Biosciences’ın kurucusu Shara Ticku, “Son 30 yılda palm yağı plantasyonlarındaki büyümenin yüzde 50’sinin tropikal ormanların ve turbalıkların ormansızlaştırılmasına neden oldu. Çözmeye çalıştığımız sorunun kaynağı tam olarak budur. Bu ormanlarda yaşayan hayvanlar doğal habitatlarından oldu, kimisi egzotik hayvan tüccarlarının eline geçerken, ne yazık ki fuhuş sektöründe kullanılan orangutanlar da oldu” dedi.
Ticku, hayvanların neslinin tükenmesine neden olan palm yağının alternatifinin kullanılmaya başlamasının yağmur ormanlarını kurtarabileceğini açıkladı. Araştırmanın henüz ticarileşmediğini ve devam ettiğini söyleyen Ticku, pek çok yüksek profilli firmanın araştırma ile yakından ilgilendiğini dile getirdi. “Şu anda C16 Biosciences’ın amacı bir prototip oluşturmak ve onu ürünlerinde kullanmayı seçebilecek şirketlerden geri bildirim almak” diyen Ticku, şimdiden Almanya merkezli uluslararası gıda toptancısı Metro Grup’un yakında çıkacak olan ürünle ilgilendiğini bildirdiğini açıkladı.
BİRÇOK ÇALIŞMA YAPILIYOR
C16 Biosciences sentetik palm yağı üzerinde çalışan tek firma olmasa da, şu anda sonuca en yaklaşmış olan. Araştırmacılar, Birleşik Krallık’taki Bath Üniversitesi’nde ve Kaliforniya merkezli Kiverdi’de benzer bir çözüm üzerinde çalışmalar yapılıyor.
MA