Giderek derinleşen ekonomik krizden kaynaklı ardı ardına gelen zamların neden olduğu hayat pahalılığı halkın belini bükmüş durumda. En temel gıda maddelerini dahi açlık sınırının altında kalan ücretlerle almakta zorlanan yurttaşların mutfak ve buzdolapları boş.
Ramazan Ayı’nı da bu şekilde karşılamak zorunda kalan yurttaşların kurdukları sahur ve iftar sofralarındaki çeşitlilik bu yıl biraz daha azaldı. Etin tadını unutup ekmeği bile alamaz hale gelen yurttaşlar, bu yüzden artık Ramazan’da misafir dahi kabul edemez hale geldi.
Van sokaklarında mikrofon uzattığımız yurttaşlara Ramazan’ın nasıl geçtiğini sorduk.
“BU ZAMLARLA NEREYE KADAR?”
Çıktığı çarşı pazar alışverişinde 600 TL’ye 300 gram kaşar peynir ile 150 TL’ye 100 gram kaymak alabilen Medeni Cengiz, 10 bin TL olan emekli aylığı ile geçinmeye çalıştığını belirtti. Elinde tuttuğu malzemelerle “Bu zamlarla nereye kadar?” diye soran Cengiz, Ramazan ayını zor geçirdiklerinden yakındı.
İki ayda bir 3 bin TL yaşlılık maaşı alıp 2 bin 500 TL kira ödediğini belirten Şükriye Sönmez de, kızıyla birlikte yaşadığı halde geçinmekte zorlandıklarını kaydetti. Pahalılıktan kaynaklı alışveriş yapamaz halde olduklarını söyleyen Sönmez, Ramazanların eskiden daha güzel geçtiğini dile getirdi.
“EVE İFTARLIK GÖTÜREMİYORUZ”
Nebi Oytar ise, insanların artık evlerine iftarlık bir şey götüremediğindin yakındı. İktidarın yoksulların yanında yer almadığını dile getiren Oytar, yaşadıkları zorluklara dair şunları söyledi: “Kendi çıkarları için, etrafındakileri zengin edebilmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ama kimse ‘bunlar ne yiyor, ne içiyor?’ demiyor. Wan’da bir tane doğru düzgün fabrika yok. Hiçbir şey yok. 1+1 evde 5 kişi kalıyoruz, çalıştığım fırından günlük 250 TL yevmiye alıyorum. Geçen Kurban Bayramı’ndan beri evime kırmızı et girmemiş. Wan’da çoğu kişinin evine girmiyor. Sadece AKP yandaşı alabiliyor. Her şey çok pahalı, hiçbir şey alınmıyor. Eski Ramazanlar çok güzeldi. Geçen ramazanlarda sofraya bakıyordun, her şey var. Şimdi bakıyorsun hiçbir şey yok. Wan’da her sofrada çiğ köfte olması lazım ama kimse çiğ köfte bile alamıyor.”
1 kilo etin 500 TL’yi geçtiğine dikkat çeken Oytar, “250 TL alan biri nasıl kırmızı et alacak, nasıl geçinecek? Ekonominin neresi güzel, neyi güzel?” diye sordu.
KAYYIM ÖNCESİ-SONRASI
İnsanların bir kilo et alamaz hale geldiğini söyleyen Kadir Ertaş da, “Ekonomik anlamda millet perişan. Adalet kalmadığı zaman, ekonomi de kalmıyor. Hepsi birbirine bağlı. Wan Belediyesine kayyım atadılar, çaldılar. Eskiden belediye fakirlere destek veriyordu. Kayyım atandıktan sonra fakirlere yardım etmiyorlar, çalıyorlar, yiyorlar, talan ediyorlar. Hiçbir şey bırakmamışlar. Bekir Kaya belediye başkanıyken, komisyon kurmuştu, fakirleri tespit etmişti. İki ayda bir gıda, erzak veriyordu. Kirasını veremeyenlere yardımcı oluyordu. Şimdi ölen ölüyor” şeklinde konuştu.
BAŞTAN UCA SOFRA KURARDIK
Yedi kişilik ailede 4 kişi çalıştıklarını fakat yine de geçinmekte zorlandıklarını ifade eden Ertaş, “Ramazanda 2-3 günde bir tavuk eti alıyoruz. Kırmızı et almak mümkün değil zaten. Eskiden ramazanda sokakta arkadaşımızı gördüğümüz zaman bir birimize, ‘Bu akşam misafirimizsin’ diyorduk. Arkadaşları eve götürüp, iftar açıyorduk. Şimdi, ‘Gel bir çay içelim’ diyemiyorsun. Ekonomi sıfır. Eski ramazanlar kalmamış. Eskiden uçtan uca sofra kurardık, içinde et, kavurma, ne istersen vardı. Şimdi insanlar bir parça et alıp sofrasına koymaya korkuyor. Artık tavuk da alamıyorlar. Gerçekten ekonomik anlamda insanları perişan etmişler” diyerek, halkın ancak kendi eliyle ekonomiyi düzeltebileceğini kaydetti.
“AKŞAM EVE BİRŞEY GÖTÜREMİYORUZ”
Bir geliri olmadığını ve ekonomik krizden kötü etkilendiklerini söyleyen Mahmut İnal da, 6 bin TL ev kirası verdiğini aktararak, “Nasıl olacak? Bir şeyler alıp, akşam eve götürmek istiyoruz ama 1-2 ekmek ya götürüyoruz ya götüremiyoruz” diye kaydetti. “Soframızda kırmızı et bulmak çok zor” diyen Faik Korkmaz ise, “Artık biz de makarna, fasulye gibi şeylerle devam edeceğiz. Ekonomi diye bir şey kalmadı. Bizim başımızda olan insanlar düz yolda yürümediği için, ekonomi düz değil. Artık yeni bir değişim istiyoruz. Her zaman değişiklik iyidir. 31 Mart’ta herkes elini vicdanına koysun, oyunu kullansın” çağrısında bulundu. Emekli olan Muhsin Taş da, Ramazan alışverişini zor bela yaptıklarını kaydetti.
“PEYNİR EKMEKLE İDARE EDİYORUZ”
Ekonomik krizinden kaynaklı hiçbir şey alamadıklarını ifade eden Cemil Poçola, “Bir etin kilosu 500 TL, salatalık 40 TL, domates 35 TL olmuş. Hiçbir şey alınmıyor. Ramazanda peynir, ekmekle idare ediyoruz. Ne bir et ne de bir sebze alamıyoruz” diyerek, krizin sorumlusu olarak AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı işaret etti. Ahmet Seven de çıktıkları Ramazan alışverişinde 2 bin TL harcadıklarını aktararak, “2 bin TL’ye bir şey gelmiyor çünkü her şey çok pahalı” diye kaydetti.
MA