İnsan Hakların Derneği (İHD) Hapishaneler Komisyonu Sözcüsü İlhan Öngör, 20 Kasım’da Osmaniye 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki tutuklularla görüşüp, sorunlarını yerinde tespit etti. Tespit ettikleri hak ihlallerinin cezaevi idaresi ve savcısıyla, Adalet Bakanlığı ve Ceza Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’yle de paylaşarak sorunların çözümünü talep ettiklerini dile getiren Öngör, hak ihlallerine dair yaptıkları tüm başvuru ve suç duyurularının sonuçsuz kaldığını ifade etti.
‘TEMEL HAKLAR İHLAL EDİLİYOR’
Tutukluların sohbet ve spor haklarının ellerinden aldığını, istedikleri kitap, dergi ve gazeteleri alamadıklarını söyleyen Öngör, tutuklular atölye çalışmalarına ve kütüphaneye de çıkarılmadığını belirtti. Öngör, “Mahpusların en temel hakları ellerinde alınıyor. Dört duvar arasında tamamen izole edilmiş durumdalar. Mahpuslar, nefes alamaz bir duruma gelmişlerdir” dedi.
‘SADECE KORİDORLAR DEZENFEKTE EDİLİYOR’
Tutuklulara, dezenfektan, maske ve eldivenlerin ücretsiz verilmediğini, tutukluların kantinden fahiş fiyatlarla bu ürünleri aldığını aktaran Öngör, koğuşların değil sadece koridorların dezenfekte edildiğini anlattı. Kantinden ürünlerin çok pahalı oluşundan tutukluların ürün alamadığını vurgulayan Öngör, “Küçük bir dezenfektan ilacı 23 TL. Her ay mahpuslardan elektrik ücreti alınıyor. Sadece bir ampul yakan koğuşlara 250-300 TL elektrik faturası geliyor. Bu da bir hak ihlalidir” ifadelerini kullandı.
‘SAĞLIK VE TEDAVİ HAKLARI ENGELLENİYOR’
Öngör, Osmaniye 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde en önemli sorunun hasta tutukluların tedavi ve sağlık haklarının engellenmesi olduğunu belirtti. Geçen yıl tedavi ve sağlık hakkı engellendiği için ağır hasta tutuklu Sabri Kaya’nın söz konusu cezaevinde yaşamını yitirdiğini hatırlatan Öngör, hasta tutukluların bir yıldır hastaneye sevk edilmediği, son 3 aydır revire götürülmediğini ve gardiyanların tutuklulara sadece ağrı kesici ilaçlar verdiğini aktardı.
Öngör, “Cezaevi doktoru kötü muamelede bulunuyor. Doktor hakkında yapılan tüm başvurular sonuç kaldı. Hasta tutuklu Mehmet Kazmacı’nın ayağında yara olmasına rağmen 3 aydır gardiyanların getirdiği ağrı kesicilerle duruyor. 4-5 yıldır cezaevinde olup ayağından ve kolundan yaralı olanların ameliyatı yapılmıyor” diye konuştu.
‘YAŞAM HAKKI İHLAL EDİLİYOR
Öngör, hasta tutukluların ölüm sınırına geldikten sonra hastaneye sevklerinin yapıldığını ve o aşamada tutuklunun yaşam hakkının tehlikeye girdiğini belirtti. Öngör, ”Cezaevi idaresini bu keyfi uygulamadan vazgeçmeli. Yaşam hakkının ihlal edilmemesi için hasta tutukluların tedavilerinin bir an önce yapılmalı” diye belirtti.
Hamdullah Kesen / MA