Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) İzmir İl Örgütü, Wan protestoları sırasında tutuklanan Sedanur Uğur ve Sibel Örkmez’in cezaevinde yaşadığı saldırıya dair TÖP İzmir İl Örgütü binasında açıklama yaptı. Açıklamaya İnsan Hakları Derneği (İHD), Emekçi Hareket Partisi ve Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu üyeleri de destek verdi.
Açıklamada ilk olarak konuşan Mor Dayanışma üyesi Didar Gül, Seda Uğur ve Sibel Örkmez çıkana kadar mücadelelerine devam edeceklerini vurguladı. Sokak eyleminden sanal medyaya kadar bir dizi eylem yürüteceklerini belirten Gül, “Devrimciler için hapishane gerçeğinin farkındayız. Binlerce siyasi tutsak gibi onlarda bulundukları alanı mücadele mevziisi olarak değerlendiriyor. Biz de onların siyasi koğuş talebi ve özgürlükleri için mücadele edeceğiz. Bunun için 8 Mayıs’ta Şakran Kadın Kapalı Cezaevi önüne gideceğiz ve yapılan işkenceyi teşhir edeceğiz” dedi.
‘2911 TAMAMEN KALKMALI’
Ardından söz alan İHD İzmir Şubesi yöneticisi Ahmet Çiçek, “Eğer insanlar düşünce ve ifade özgürlüğünü kullanamıyorsa insan olmaktan söz edemeyiz. O yüzden tez zamanda 2911 Gösteri ve Yürüyüşler Kanununa Muhalefet yasasının da tamamen kalkması gerekir. Çünkü neden valiliğe gidip basın açıklaması yapacağımızı bildirelim? Söz söyleme hakkımız var ve bunu istediğimiz yerde kullanabiliriz” ifadelerini kullandı.
Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi Avukat Leyla Bilgen de şunları söyledi: “Seda ve Sibel 1 aydır tutuklu. Kamuoyuna bir sopa olarak göstermek için insanları tutsak etmeye devam ediyorlar. Bunun açık bir şekilde insanlara gözdağı olduğunu biliyoruz. Dosya kapsamında bu suçlamayla cezaevlerinde kalması söz konusu değil. Biz zaten ceza alacaklarını da düşünmüyoruz. Onların yanında olmaya devam edeceğiz.”
‘BİR ADIM DAHİ GERİ ATMAYACAĞIZ’
Son olarak konuşan TÖP İzmir Sözcüsü Erkan Gökber ise tutsakların mücadelesini sokaklarda büyütmeye devam ettiklerini söyledi. AKP’nin emekçilere ve sosyalistlere saldırılarını arttırma eğiliminde olduğunu vurgulayan Gökber, “Seda ve Sibel şahsında yaşadığımız tutsaklıkta sosyalistler ve Kürt halkı seçilmiş durumda. Van’a kayyım denemesine karşı halkın iradesine sahip çıktığı ve dayanışmanın ülke çapında büyüdüğünü ve AKP’nin geri adım attığını gördük. Sandıkta kazandığımızı sokakta koruduğumuz bir süreç yaşadık. Fakat AKP Van’ı geri alamamasının faturasını dayanışmayla Van’ı savunanlara kesmek istedi. Gözümüzün korktuğu yok, halkı mücadelemizden bir adım dahi geri adım atmayacağız. Tutsakların yaşadığı ağır işkenceleri ve hak ihlallerini teşhir etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
MA