Kürt sorununun çözümüne dair tartışmalar sürüyor. İktidar ve muhalefet partilerinden peş peşe açıklamalar yapılırken, mutlak tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın da ailesinden Ömer Öcalan ile görüşmesine izin verildi. Abdullah Öcalan, 23 Ekim’de yaptığı görüşmede, “Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” mesajı verdi.
‘DİYALOG SÜRECİ GELİŞTİRİLMELİ’
Yaşanan tartışmaları değerlendiren Demokrasi İçin Birlik (DİB) Koordinasyon Kurulu üyesi Nesteren Davutoğlu, Kürt sorunu demokratik yollardan çözüme kavuşmadan Türkiye’de herhangi bir ilerlemenin olmayacağını vurguladı. Sorunun çözümü için diyalog sürecinin geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Davutoğlu, “Kürt sorununun üstesinden gelemedikçe ne huzur ne ekonomi ne de saygınlıktan bahsedilebilir” dedi.
Davutoğlu, Devlet Bahçeli’nin son çıkışlarına işaret ederek, “Yani yıllardan beri Bahçeli’nin dediğini isteyen milyonlar var. Şimdi sanki sorunu tez elden çözmeye MHP adaymış gibi bir söylem var. Ama kimden gelirse gelsin önemli olan diyalogla, barış içinde bu konuyu çözebilmek önemli. Türkiye’de yaşayan herkes barışı ister. Kürtler ve Türkler bir arada yaşamak istiyor. Zaten başka çareleri de yok” ifadelerini kullandı.
Barışın silah ve dayatmalarla sağlanamayacağını vurgulayan Davutoğlu, Kürtlerin dil ve kültürel haklarının anayasal güvence altına alınması gerektiğini kaydetti. Davutoğlu, silahın çözüm olmadığını belirterek, “Biz bir arada barış içinde yaşamak istiyoruz. Bunun yolu demokrasidir. O günleri görmeden ölmek istemiyoruz” diye kaydetti.
‘FARKLI KESİMLER DE DESTEK VERMELİ’
Demokratik çözüm için kimlerin muhatap alınacağı konusuna partilerin karar vermesi gerektiğini belirten Davutoğlu, “Ben örgütlü mücadeleye inananlardan biri olarak, siyasi temsilcilerin, özellikle genel başkanların bu süreci yönetecek nitelikte olduğunu düşünüyorum. Öcalan’ın Kürt halkı tarafından benimsendiği biliniyor, dolayısıyla Öcalan’a yönelik bir yaklaşım da sergilenmeli. Geçmişteki parçaların bir kesintisi, çözümün nasıl sağlanabileceğini biliyoruz. Sürece liderlik eden eş genel başkanlar, demokrasiyi ve barışçıl bir yol boyunca ilerlemek adına adımlar atmalıdır. Ama sadece Türkiye’deki milliyetçi kesimlerden değil, aynı zamanda farklı kesimler de destek vermeli. Savaş yerine tamamen barışı hedef alan bir sürece girmeliyiz. Ne çok kaybettik; dağdaki bir gerilla ya da bir asker hepimizin evladı olabilir. İnsanların, birlikte üretmeye ve ilerlemeye yönlendirilmeleri gerekiyor. Konuşarak, diyalogla ilerleyebiliriz” şeklinde konuştu.
Ferdi Bayram / MA