Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, 2021 yılı bütçesinin 83 milyon yurttaşa getirdiği hiçbir artısının olmadığını vurgulayarak, “Bu bütçe tamamen tefecilere hizmet eden bir bütçedir. Kaynağın önemli bir kısmı faizlere ödeniyor. Sen işçiye ne veriyorsun, manava, bakkala ne veriyorsun? Hiçbir şey. Sonra bize dönüp diyorlar ki; gelin bizim bütçemize destek verin. Bu bütçeye destek vermek, vatandaşın mutfağındaki yangını görmemek demektir” dedi.
‘KOVİD-19’U YÖNETEMİYORLAR’
Pandemi gündemine değinen Kılıçdaroğlu, “Kovid-19 dünyanın ortak sorunu. Bu ortak soruna alınan önlemler… O kadar çaresiz ve stratejiden yoksunlar ki Kovid-19 olayını yönetemediler. Hala yönetemiyorlar. Esnafa faydamız olsun dediler, sanayiciye faydamız olsun dediler, kuryeciye faydamız olsun dediler, bakkala faydamız olsun dediler, kahveciye faydamız olsun dediler program açıkladılar daha işin en başından. Otelde konaklar ve uçakla seyahat ederseniz KDV’yi yüzde 18’den yüzde 11’e indirdik. Hayattan bu kadar kopmuş bir anlayış. Yardım edeceklerine vatandaşa IBAN numarası verdiler, ‘Ne olursun bize yardım et’ dediler. Salgın bir hastalık döneminde bana dünyada bir örnek göstersinler, vatandaşına yardım etmek için vatandaşından dileniyor” şeklinde konuştu.
ASGARİ ÜCRET
Kılıçdaroğlu, asgari ücretin 3 bin 100 lira olması gerektiğini dile getirerek, “Asgari ücret ortalama ücrete dönmüş. Asgari ücretten hangi vergiyi alacaksın! Zaten vatandaş geçinemiyor. Sen uyuşturucu ticareti yapan adamdan vergi alacaksın. Kara parayla devleti dolandıranlardan alacaksın vergiyi. Tasarruf yapacaksın önce. Bunlar yapılmıyor. Sıra asgari ücrete gelince para yok! Bu bir siyasi tercihtir. 3 bin 100 lira olmalı asgari ücret. Bunun altında bir asgari ücreti gerçekçi bulmuyoruz” dedi.
SEVAL TÜRKEŞ AÇIKLAMASI
Alevi örgütlerinin tepkisine neden olan Maraş Katliamı’nın yıl dönümünde MHP’nin kurucu lideri Alparslan Türkeş’in eşi Seval Türkeş’i ziyareti ile ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, şunları dile getirdi: “Zengin bir kültür ve zengin bir coğrafyamız var. Ama bu coğrafyayı birlikteliğin sembolü olarak değil didişmenin sembolü olarak gündeme getiriyoruz. Ben Seval Türkeş’i ziyaret ettim. Bir mafya bozuntusunun bir siyasal partini destekçisi olması ve o partini de bu mafya bozuntusuna sahip çıkması cumhuriyet tarihinde bir ilkti ve buna açık gönüllülükle karşı çıkıyor. 805 aydın ortak bir bildiri yayımladılar. Neredeyse linç edecekler. Şu Türkiye’nin geldiği hale bakın. Katılır veya katılmazsınız o ayrı bir şey. Ama eleştirinin de bir dozu vardır. Doğruları reddetmek asla doğru değildir. Ki bu bizim darbe Anayasası’nın dahi öngördüğü bir düzenlemedir. Ufku kararmış insanların bu bildiriye tepki göstermesini doğru bulmuyorum.”
ÇIPLAK ARAMA TEPKİSİ
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun duyurduğu emniyette meydana gelen çıplak aramaya tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Sizin kızınız, sizin evladınız böyle bir muameleye tabi tutulduğunda acaba tepki gösterir misiniz? Üniversite öğrencileri bunlar. Hangi gerekçeyle çırıl çıplak soyup arıyorsunuz? Bunu HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu dile getirdi. Bunun tamamen yalan olduğu ifade edildi ancak gerçek olduğu ortaya çıktı. Sayın Ak Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin ‘Türkiye’de çıplak arama olduğuna asla inanmıyorum’ diyor. ‘Yok böyle bir şey’ oysa var. Üstelik yıllardır var. Adalet sağladığınızı mı düşüyorsunuz? Anlamakta zorluk çekiyorum. Eğer çıplak aramayı kaldırırlarsa biz her türlü desteği vermeye hazırız. Biz kanun teklifi verdik reddettiler. O zaman siz oturun bir kanun teklifi hazırlayın” diye belirtti.
ESNAFA DESTEK ÇAĞRISI
Esnafın yaşadığı sorunları gündeme getiren Kılıçdaroğlu, “Günlük 33 lira esnafa para verecekler ama bütün esnaflar dahil değil buna. Bir öğün çay 2 lira. Bir simit 2 lira. Beş kişilik bir aile, 20 lira. Sadece simitle. Bir günde birer simit birer çay, 60 lira. Siz bu aileye bin lira veriyorsunuz. Sizde hiç vicdan yok mu? Nasıl geçinecek bu insanlar. Bunlara karşı çıkmamız lazım. Esnaf zor durumda, esnafa sahip çıkmamız alazım. Prim borçları için hiçbir şey yapılmadı. Sicil affı konusunda hiçbir şey yok. Sicili bozuk olanlar bankadan kredi de alamıyor. İcra işlemlerin durdurulmasını istiyor esnaf. Bunu durdurun bari. O konuda da tık yok. Günlük kazanıp günlük geçinen sokak satıcıları, bunlar ne yapsınlar? Servis şoförleri, teminatla bankadan para çekmişler, bununla ilgili bir şey yapılmalı. Teminat mektuplarının ayrıca masrafını ödeyin diyorsunuz, nasıl ödeyecek. Okul kantin kiralarının alınmaması gerekiyor. E okullar kapalı, ne olacak bu insanlar? Esnafın durumu pek parlak değil” dedi.
PARA NEREDE?
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Katarlılar futbol karşılaşmalarını belli bir rakamla satın almışlar. Hayır biz bunu kabul etmiyoruz, bu parayı da ödemeyeceğiz dediler. Doları sabitlediler. Kulüpler geçenlerde bir açıklama yaptılar Katar şirketi bizim talebimizi karşılamadı. Katarlı şirket ise, ‘biz parayı ödedik’ dedi. Soru şu spor kulüpleri bu parayı almadığına göre Katar şirketi de ben bu parayı ödedim dediyse bu para nerede? Sudan yetmedi Nijerya’dan arazi kiralamışlar. Soru şu; Nijerya’ya neden gidip de 1 milyon hektar niye kiralanır? Türkiye’de yer mi kalmadı? Destek verilecekse bizim çiftçiye destek verin. Çiftçinin bundan haberi yok. Sana verilmeyen para başka yerlere veriliyor, ekilmeyen toprak başka yerlerde ekiliyor, sana sahip çıkılmıyor ama Nijerya’ya sahip çıkılıyor. Çiftçi burada perişan vaziyette sen kalkıp Nijerya’da arazi kiralıyorsun. Kabul edebileceğimiz bir konu değil.”
MARDİN’DE ELEKTRİK FATURALARI
Mardin’de elektrik faturalarının yüksekliğini gündeme getiren Kılıçdaroğlu, “Mardin’de elektrik faturaları milleti bezdirmiş vaziyette. Şunu açıklıkla söylemek isterim. CHP’nin iktidarında bir sefer bu elektriği vatandaşın istediği koşullarda vatandaşa vereceğiz. DEDAŞ’mış şuymuş, buymuş gerekirse devletleştireceğiz. Çiftçilere sesleniyorum; siz ilk seçimde yine gidip AK Partiye oy verirseniz benim iki elim yakanızda olacak. Anlamak mümkün değil. Çocuğunuzun hakkını bari başkalarına vermeyin” ifadelerini kullandı.
‘ERDOĞAN YALAN SÖYLÜYOR’
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın CHP’nin iktidara geldiğinde AKP’yi kapatacağı yönündeki açıklamalarına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, şunları dile getirdi: “İktidara gelirsek ‘Ak Partiyi kapatacağız’ demişiz. Arkadaşlara sorduk, kimse böyle bir şey söylememiş. Biz demokrasinin yeşermesini istiyoruz. Devletin başında olan, orayı işgal eden adamın yalan söylemeye hakkı var mıdır? Yalan söylüyorsun. Bu ne demektir? Öfkeyi, kini beslemektir. Yalanı devlet politikası haline getirirseniz o ülkeye en büyük ihaneti yapmış olursunuz. Eleştirin ama doğruyu söyleyeceksiniz. Ak Partiyi neden kapatalım! Tam bir akıl tutulması. Böyle bir şey ağzımızdan çıkmadı. Bir insan böyle katmerli bir yalanı nasıl söyler hayret ediyorum. Söylenecek tek bir şey var, Allah akıl fikir versin. Demokrasiyi bu ülkede koşulsuz savunan tek partiyiz. Sayın Erdoğan bunu iyi bil! Bu kadar yalanı nasıl söylüyorlar. Bunların danışmanı da mı yok. Bari Fahrettin’i alsaydın. Tam bir çöküş içindeler. Yalan söyleyerek acaba kendi kitlemizi ikna edebilir miyiz diye. Sen kendi kitlene dön bir bak çoğu aç aç.”
DERNEKLERE KAYYIM TEKLİFİ
Derneklere kayyım atamanın önünü açan yasa teklifine değinen Kılıçdaroğlu, “Gelen teklif günü kurtarma teklifi. Yıl sonuna kadar bunu çıkarmak zorundayız diyorlar. Kurumlar vergisi değişti 2006 yılında. Vergi cennetlerinden geleceklerin vergilenmesini öngörüyor. 2020’yi bitirmek üzereyiz. Neden vergi cennetlerinden gelen paraların vergilendirmesini öngören düzenlemeyi yapmıyorlar? Çünkü Man Adasından gelen paralar vergilenecek. Kendisini muhafazakâr parti olarak tanıtan partiye bakın. İnsan ticareti, organ ticareti yapıyorsun sıfır vergi. Asgari ücrete vergi. Şimdi yeniden kanun getirdiler. Yurt dışında kazanılan paralar, Türkiye’ye gelirse sıfır vergi. Ama bizim asgari ücretli çalışında dünyanın vergisini veriyor” dedi.
HAKAN FİDAN TEPKİSİ
Yargıtay’da yapılan son seçimlere ilişkinde Kılıçdaroğlu eleştirilerini şöyle sıraladı: “İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı şimdi Yargıtay üyesi İrfan Fidan, atandı daha İstanbul’dan gelip ayağının tozunu silmedi efendim ‘ben AYM üyesiyim’ dedi. 107 üyenin oyunu aldı. Arkasında kirli ilişkiler var ama geliyor 107 üyenin oyunu alıyor. Neden? Saraydan alınan talimatla. Daha dün geldin. AYM üyeliği yapacak birikime sahip oldun mu? Daha koltuğun ısınmadan talimat verildi ve 107 üye vicdanlarını kiralayarak oy verdi. Tam bir utanç tablosu! Biri de çıkıp burada bir yanlışlık var demiyor. Yine bize düştü. Öyle bir tezgâh kurdular ki! Normalde 21 Aralık’ta yapılması gereken seçimleri ertelediler Korona sebebiyle. Adalet dağıtması gereken, adil olması gereken bir kurumun adaletsizliğin altına imza atması kadar acı bir şey var mıdır? Kendi hakkına ve hukukuna sahip çıkmaktan aciz olan bir mahkeme. Bir kişiyi AYM’ye bir kişinin talimatıyla göndermek için eğilip bükülen bir mahkeme tablosunu siz dünyaya sergileyemezsiniz, hakkınız yok. Ama yaptılar.”
‘FİDAN’A OY VERENLER SARAYIN MİLİTANLARI’
Kılıçdaroğlu, AYM’nin sıradan bir mahkeme olmadığını belirterek, “107 kişiye söylüyorum, siz hakim, irade sahibi değilsiniz. Bir kişinin kulu ve kölesi oluyor ve o bir kişinin verdiği talimatla oy kullanıyorsunuz. Nasıl FETÖ’nün 140 hakimine militan dediysem siz de şimdi Sarayın militanısınız. Bunun Yargıtay üyesi olması balı başına bir olay. Bilgi hırsızından Anayasa Mahkemesi üyesi mi olur! Bilgi hırsızlığı yapıyor. Hırsızın AYM üyeliğinde ne işi var? Emin olun ben anlamakta zorluk çekiyorum. Bu adam AYM üyelerine nasıl bakacak? Hırsızlık yapmak bu ülkede yükselmenin temel göstergesiyse vay halimize! Hiç kimsenin kendi tarihine ihanet etme hakkı yoktur. Biz oraya siyasi militanlar mı yerleştiriyoruz yoksa adaletli hâkimler mi gönderiyoruz bunlara bakılması lazım” diye belirtti.