Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Amed Kadın Meclisi, kamu emekçisi kadınlara yönelik gerçekleşen baskılara karşı Diyarbakır merkez Yenişehir ilçesi Ofis Semti’ndeki Hazal Park’ta açıklama düzenledi. “KESK’li kadınlar boyun eğmeyecek” pankartının açıldığı eylemde metni KESK Kadın Meclisi Dönem Sözcüsü Ezgi Çelik okudu. Kamu emekçisi kadınların cinsiyet eşitsizliklerinin yanı sıra başta güvencesizlik, emek sömürüsü, mobbing, taciz ve kadına yönelik birçok saldırıyla karşı karşıya kaldığını ifade eden Çelik, kadın emekçilerin, geçmişten bu yana büyük fedakârlıklar göstererek ve bedeller ödeyerek eşitlik ve özgürlük mücadelesini büyütmeye devam ettiğini söyledi.
‘KADINLARA GÖZDAĞI VERİLMEYE ÇALIŞILIYOR’
Çelik iktidarın tüm gücü ile kadınlara saldırmaya devam ettiğini söyleyerek,”Baskılar, ihraçlar, gözaltılar, tutuklamalar Türkiye genelinde artarken bölgede bu saldırılar pik yapmış durumda. Kadınları sindirmeyi, istihdamdan uzaklaştırmayı, dizayn etmeyi ve tahakküm altına almayı hedeflemektedir. Son olarak KESK Habersen kadın sekreteri arkadaşımız hukuksuz keyfi bir şekilde ihraç edilmiştir. Aynı zamanda 11 yıllık kadın belediye çalışanları, yıllarca emek verdikleri kurum tarafında tekrar sözlü mülakata çağırılmışlardır. Bu tarz uygulamalarla emekçi kadın mücadelesini yükselten kadınlara gözdağı verilmeye çalışmışlardır” dedi.
‘KADIN YÖNELİK ŞİDDET POLİTİKTİR’
İktidarın, kadına düşman, emekçiye düşmen, doğaya düşman, kısacası kendi gibi düşünmeyen ve yaşamayan her kesime düşman politikalarla saldırdığının altını çizen Çelik, “Ancak iktidarın zulmünü hisseden herkes bilmelidir ki biz kadınlar, amacımıza ulaşmadan içeride ve dışarıda, sokakta işyerinde nerede olursak olalım mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu. Kadına yönelik şiddetin münferit değil, politik olduğunu söyleyen Çelik, “İktidarlar şiddeti besleyen gerici, militarist, kadın düşmanı ayrımcı politikalarından vazgeçmelidir” çağrısı yaptı.
‘KORKMUYORUZ, İTAAT ETMİYORUZ’
Pandemi fırsatçılığıyla kadın kazanımlarının yok edilmek istendiğine dikkati çeken Çelik, devamında şunları söyledi:“Emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz üzerindeki binlerce yıllık erkek egemen sömürü düzenine, sermayeye, ranta, savaşa aktarılan bütçe hakkımıza sahip çıkmaya, fetvalarıyla ne giyeceğimizi, ne söyleyeceğimizi, nasıl yaşayacağımızı buyur ederek bize sınır çizenlere, ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ demek için, işsizliğe, yoksulluğa, güvencesizliğe, gericiliğe, tacize, tecavüze, istismara, baskılara ve katliamlara karşı yaşamımızı savunmak için, susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz diyoruz.”
Çelik evde, işte, sokakta, cezaevinde, okulda ve her yerde mücadeleyi büyüteceklerini vurguladı.
MA