Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), dün akşam Bartın’ın Amasra ilçesindeki maden ocağında meydana gelen ve 40 işçinin yaşamını yitirdiği patlamaya ilişkin “Kaza değil, cinayet diyoruz. Çünkü çalışma yaşamı, işverenlerin kâr hırsı adına özelleştirme, taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma, kayıt dışı, güvencesiz, esnek çalıştırma, kuralsızlaştırma gibi emek düşmanı politikalarla bir bataklığa dönüştürülmüştür” açıklamasını yaptı.
Amasra’daki bir kömür ocağında dün akşam meydana gelen patlamada, 40 işçinin hayatını kaybettiği açıklandı. Patlamaya ilişkin KESK’ten yazılı açıklama yapıldı. “Acımız da öfkemiz de büyük” denilen açıklamada, Türkiye’de kaza sınırlarını çoktan aşarak, seri iş cinayetlerine dönüşen bir tablo ile karşı karşıya olunduğu belirtildi. “Her yıl ortalama 2 bin canımız, göz göre göre kapı aralanan iş cinayetleriyle aramızdan koparılmaktadır” denilen açıklama şöyle:
“KAZA DEĞİL, CİNAYET”
Kaza değil, cinayet diyoruz. Çünkü çalışma yaşamı, işverenlerin kâr hırsı adına özelleştirme, taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma, kayıt dışı, güvencesiz, esnek çalıştırma, kuralsızlaştırma gibi emek düşmanı politikalarla bir bataklığa dönüştürülmüştür. Bugüne kadar başta Soma, Kozlu, Karadon, Ermenek, Torunlar olmak üzere yüzlerce, binlerce örnek iş cinayetlerinin kaynağında işçilere, emekçilere 19. yüzyılın kölelik koşullarının dayatıldığı bataklığın yattığını fazlasıyla ispatlamıştır. Bu bataklıkta, işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri ‘maliyet’, yeterince denetim yapmak ‘gereksiz’, işçiler işverenin kâr hırsı- üretim zorlaması hedeflerine ulaşması gereken ‘köleler’ olarak görülmektedir.
İKTİDARIN SÖZCÜLERİ, SAYIŞTAY RAPORLARINDAKİ KUSURLARI İNKÂR İÇİN BİRBİRİYLE YARIŞIYOR
Yaşanan katliamlar ‘fıtrat, kader’ denilerek geçiştirilmekte, katliamların gerçek sorumluları cezasız kalmakta, yıllarca süren davalarda yargılanan birkaç kişiye ise adeta ödül gibi cezalar verilmektedir. Yıllardır yaşanan her iş cinayetinin üstünün kapatılması, sorumluların açığa çıkarılmaması hepimize yeni katliamlar, yeni acılar olarak dönüyor. Amasra’daki acıdan sonra da tüm topluma aynı tablo dayatılmak isteniyor. İktidarın tüm sözcüleri birkaç yıl önce Sayıştay tarafından yapılan denetimler sonucu hazırlanan raporlarda ifade edilen eksiklikleri, kusurları inkâr etmek için adeta birbiri ile yarışıyor. Amasra’da yaşananlara ilişkin her söz dün TBMM’den geçirilen sansür yasasına dayanarak susturulmak isteniyor.
SORUMLULAR AÇIĞA ÇIKARILIP YARGILANMALI
Oysa yapılması gereken bellidir. Tüm iddialar her yönü ile titizlikle araştırılmalı, sorumlular açığa çıkarılıp yargılanmalıdır. Çalışma hayatını daha fazla kuralsızlaştıran, çalışanları korumasız bırakan emek düşmanı sistem yapısal olarak işçi cinayeti, meslek hastalığı üreten bir sistemdir. Tek çözüm işçi cinayetlerini yaratan emek karşıtı bataklığı kurutmaktan geçmektedir. KESK olarak işçi cinayetleri ile aramızdan koparılan tüm işçileri, emekçileri saygı ile anıyor, emek düşmanı sisteme karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizin altını bir kez daha çiziyoruz.”
ANKA