Özgür Kadın Hareketi (TJA) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Kadın Meclisi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında katledilen Deniz Poyraz’ı andı. DEM Parti İl Örgütü binası önünde yapılan açıklamada, “Özgür ve eşit yaşamda ısrarcıyız” ve “Erkek-devlet şiddetine karşı isyandayız” pankartları açıldı. Sık sık “Jin, jiyan, azadî” ve “Deniz Poyraz isyanımızdır” sloganları atıldı. Açıklamaya Deniz Poyraz’ın annesi Fehime Poyraz’ın yanı sıra siyasetçi Sebahat Tuncel ve DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk da katıldı.
Anne Poyraz, kadınların “yaşam” olduğuna işaret ederek, “Sakın kadınları yok edeceklerini sanmasınlar. Kadınlar katledildikçe, kadın mücadelesi büyüyor” dedi. Kızını katleden kişinin birilerinden cesaret alarak bu katliamı gerçekleştirdiğini söyleyen anne Poyraz, “Kadınların ölmesini istemiyoruz” diye kaydetti.
DEM Partili Çubuk, kadınların her alanda şiddetle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Şiddet uygulayanların cezasızlık politikalarıyla ödüllendirdiğini ifade eden Çubuk, “Hala soruyoruz, Onur Gencer’i (Poyraz’ı katleden) Suriye’de kamplara gönderen kimdir? Onur Gencer’in bu cinayeti yapması için bu imkanları ona sağlayan kimdir?” diye sordu.
“DEVLET FEHİME ANNEYE ÖZÜR BORÇLU”
Sabahat Tuncel, Deniz Poyraz’ın katledildiği gün Kobanê Kumpas Davası’nın duruşmasında olduklarını aktardı. Deniz Poyraz’ın katledilmesinin politik bir cinayet olduğunu söyleyen Tuncel, cinayetin arkasındaki güçlerin açığa çıkarılmadığına işaret etti. Tuncel, “Daha önce Sayın Abdullah Öcalan’ın hakikat ve adalet komisyonlarının kurulması önerisi vardı. Bu komisyonlar kurulursa gerçekler de mutlaka açığa çıkarılacaktır. Devlet, Fehime anneye bir özür borçludur. Nasıl oluyor da İzmir’in göbeğinde bir kadın katlediliyor? Nereden alıyor bu cesareti?” ifadelerini kullandı.
Tuncel, “Adalet arıyoruz. Bütün kadınlar için adalet istiyoruz. Daha birkaç gün önce bu ülkede çocuklar yanarak öldü. İktidar mensuplar kendi sorumsuzluğunu görmek yerine anneyi suçladılar. Peki bu bizim kaderimiz mi? Hayır, değil. Bizler TJA’lı kadınlar kadınların eşit ve özgür yaşamları için sorumluk alıyoruz” dedi.
MA