Kürtçe ve Kürt kültürü üzerinde baskılar sürerken, baskılara karşı verilen mücadeleler de sürüyor. İzmir’de Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği’nin (KURDİ-DER) 2016 yılında kapatılmasının ardından 2018’de Avesta Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği kuruldu. Bir binası olmadan, derslerini online ya da başka kurumların binalarından faydalanarak çalışmalarını sürdüren dernek, 5 Ekim’de kendi binalarının açılışını yaptı. Fiziki mekan sorunun çözülmesinin ardından kurs çalışmalarını hızlandıran dernek yönetimi, Kasım ayında yüz yüze eğitime geçmeyi hedefliyor. Kayıt işlemlerini başlatan dernek yönetimi, 18 yaş üstü kursiyerlerinin kabul edileceği kurslarda ilk başta Kurmanci ve Kırmançki derslerini vermeyi planlıyor.
KÜRTÇE DİL DERNEĞİ KURUMSALLAŞTI
Avesta Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği Eşbaşkanı Ramazan Kaygısız, KURDİ DER’in kapatılmasının ardından çalışmalarını aktif bir şekilde sürdüremediklerini dile getirerek, Avesta’nın kurumsallaşmasıyla çalışmaların aktifleştiğini ve bu durumun kentteki Kürtler de heyecan yarattığını söyledi. Açılışın ardından başvuruların günden güne yoğunlaştığını dile getiren Kaygısız, “Büyük bir ilgi oluştu. 2 Kasım’da başvurular sona erecek. Halkımızın daha çok başvuru yapmasını umuyoruz. Böylece çalışmalarımız daha da güçlenir” ifadelerini kullandı.
‘ANADİL ÇALIŞMALARINI BÜYÜTECEĞİZ’
Kaygısız, asimilasyon ve inkar politikalarına karşı çalışmalarını belli bir yere bağlı kalmadan yürüteceklerini belirterek, “İmkânımız oldukça İzmir’in tüm ilçelerinde çalışma yürüteceğiz, hatta evlere de giderek ders vereceğiz. Bu talep halkımızın talebidir. Bizler de halkımıza cevap olacağız. Dilin yanında, kültür, tarih, edebiyat araştırmaları çalışmalarını da yürüteceğiz. Önümüzdeki günlerde de bu alanda çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Ege bölgesinde çok sayıda Kürt yaşıyor. Biz de Ege’de ve özellikle İzmir’de dil çalışmalarımızı güçlü bir şekilde yürüteceğiz” diye konuştu.
‘KURSLARDA DEĞİL, OKULLARDA RESMİ DİL OLSUN’
Kürtçe üzerindeki baskılara dikkat çeken Kaygısız, “Bir halkın kendi dilini sadece kurslarda öğrenmesi, Türk devleti ve bütün dünya için büyük bir ayıptır. Biz öncelikle Kürtçenin, dünyadaki bütün diller gibi resmi bir dil olmasını istiyoruz. Çocuklarımız kendi anadilleriyle eğitim görmeli, bizim en büyük ve en önemli talebimiz budur. Her halk kendi diliyle konuşmalı, eğitim görmeli, yazmalı ve okumalı. Bu Kürt halkının da hakkı. 45 milyonluk bir nüfusa sahip olan bir halk nasıl kendi dilinde eğitim göremez, konuşamaz, yazamaz, okuyamaz? Bu Türkiye tarihi için büyük bir utançtır” şeklinde konuştu.
‘ANADİL MÜCADELESİ BAŞARIYA ULAŞACAK’
Kürtçeye yönelik baskılar karşısında, Kürt dil kurumları ve halkı olarak açtıkları kurslarla ana dillerini yaşatma mücadelesi verdiklerini söyleyen Kaygısız, “Ama ne kadar dernek, kurs açılsa da yetersiz kalır. En önemlisi Kürt çocukların ilkokuldan üniversiteye kadar anadilleriyle eğitim görebilmesidir. Kürt halkının diline, kültürüne, tarihine ne kadar saldırılsa da Kürt halkı yine de mücadele ediyor. Küçük bir imkân bulsa bile o imkânı büyütüyor, genişletiyor. Biz elimizden geldiği kadar bu kursları büyüteceğiz. Kürt halkı anadili için mücadele ediyor ve başaracak” diye belirtti.
Semra Turan / MA