Diyarbakır’da Pelda Karaduman’ı akrabası Şahin Oruç ile birlikte alıkoyan, tecavüz eden ve dini nikâhla evlendikten sonra öldüren Hüseyin Oruç’a “kasten öldürmek”ten verilen cezaya haksız tahrik indirimi uygulanarak cezasının 18 yıla düşürülmesi kararını bozan Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, duruşmalı olarak görülen davayı karara bağladı.
Duruşmada, Karaduman’ın ailesi, aile avukatları, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi ve Rosa Kadın Derneği, sanıkların avukatı, Şahin Oruç hazır bulunurken, sanık Hüseyin Oruç da tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses Görüntü ve Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Karaduman ailesinin avukatı Cemre Işık, sanık Hüseyin Oruç’un, Pelda Karaduman’ı “Canavarca hisle öldürdüğünü” belirterek, Oruç’un bu suçtan cezalandırılmasını talep etti.
Avukat Gamze Aslan da sanıkların delileri karartmaya çalıştığını, Karaduman’ın 2 çocuğunun olaydan bir gün önce evden çıkarıldığını ve olayın tasarlandığını ifade ederek, “Sanıkların ikisi fikir eylem birliği içerisinde. Eylemi tasarlayarak gerçekleştirmişlerdir. Sanık Şahin’in sim kart görüşme dökümünü almaya gitmesi bunun göstergesidir. Mahkeme aksi kanaatteyse sanık Şahin’in eyleme yardım ederek sorumlu tutulmasını talep ederiz” diye konuştu.
AVUKAT DEMİRCAN: HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ UYGULANMAMALIDIR
Avukat Merva Demircan ise, “Gerekçeli karar incelendiğinde sanık beyanları esas alınmıştır. Deliller ve sonuç arasındaki bağ hukuki olarak gerekçelendirmektedir. Ayrıntılı savunma dilekçesini geçen yılın Aralık ayında sunduk. Otopsi raporunda maktule silah atışları tespit edilmiştir. Maktulden daha uzun boylu biri tarafından olay gerçekleştirilmiştir. Vücuda giren çıkan kurşunlardan olayın bir cinayet olduğu anlaşılmaktadır. Sanıklar tüm celseler boyunca çelişkili ifadeler vermiştir. Tek tek çelişkilere önceki celselerde değindik, hepsini tekrar ederiz. Olay sonrası soğukkanlılıklarını korudukları söylenmiş. Maktulün 12 yaşında kaçırıldığı ve istismara uğradığı bir gerçektir. Resmi bir evlilik akdi bulunmamaktadır. Maktulün sanığa yönelik sadakat yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu nedenle haksız tahrik indiriminden faydalandırılmamalıdır. Yargılama boyunca pişmanlık gösterilmemiştir ve olayı sürekli reddetmişlerdir. Haksız tahrik indirimi birçok kadının öldürülme nedenidir. Ölümler cezasızlık politikalarının bir sonucudur” sözleriyle savunma yaptı.
SANIK HÜSEYİN ORUÇ: PSİKOLOJİM BOZULDU
Sanıklar üzerlerine atılı suçlamayı kabul etmezken sanık Hüseyin Oruç, duruşmaya her geldiğinde olayı tekrar anlattığını, psikolojisinin bozulduğunu, daraldığını ve sıkıldığını söyledi.
Sanık avukatı Gülben Elhakan, keşif taleplerinin reddedildiğini ve düşünmediklerini belirterek, savunma için ek süre talebinde bulundu. Ek süre verilmemesi durumunda müvekkilinin beraatini talep eden Elhakan’ın süre talebi mahkeme tarafından reddedildi.
MÜEBBET HAPİS CEZASI VERİLDİ
Mahkeme, yine Hüseyin Oruç hakkında “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme, cezada indirime gitmedi. Mahkeme, hükümle birlikte Oruç’un tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Mahkeme, diğer sanık Şahin Oruç için ise “kasten öldürme” suçundan beraat verdi.
MAHKEME SONRASI KARADUMAN AİLESİNE VE AVUKATLARINA TEHDİT
Faillerin yakınları, duruşma sonrası açıklama yapan avukatlara ve Pelda Karaduman’ın annesine hakaretlerde bulunarak, “Bu sizin yanınıza kalmayacak” diye tehdit etti.
Açıklama yapan Pelda Karaduman ailesinin avukatlarından Merva Demircan, Pelda Karaduman’ın 12 yaşındayken kuzeni Hüseyin Oruç tarafından kaçırıldığını, 13 yaşındayken gebe kaldığını, öldürülene kadar da Oruç tarafından sistematik şekilde işkenceye maruz kaldığını söyledi. Karaduman’ın öldürülmesinin önce aile bireyleri tarafından “intihar” olarak yansıtıldığını, ancak çelişkili ifadeler nedeniyle yargılamanın yapıldığı Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ikna olmadığı kaydeden Demircan, mahkemenin ikna olmadığını fark eden sanık ve sanık yakınlarının bu sefer de haksız tahrik indiriminden yaralanmak için Karaduman’ın başka biriyle ilişkisi olduğunu ileri sürdüklerini söyledi. Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin soyut ve suçtan kurtulmaya yönelik bu beyanlara itibar ederek asıl failin ‘kasten öldürmek’ suçundan haksız tahrik altında işlediğine, müşterek failin beraatine karar verdiğini hatırlattı.
“Bu anlamda Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin her iki dosyadaki kararı da sanığı koruyan bir yargı pratiğidir” diyen Demircan, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’nin dosyayı bozarak davayı duruşmalı olarak görmesinin yargılama usulüne uygun olduğunu kaydetti.
Diğer sanık Şahin Oruç’un beraatine ilişkin itirazda bulunacaklarını belirten Demircan, “Cezasızlık politikası güden yargının bu cinayetlerin asıl sebebi olduğunu yineliyoruz” dedi.
ANNE KARADUMAN: HALA TEHDİT ALTINDAYIZ
Pelda Karaduman’ın annesi Leyla Karaduman, “Mahkeme yine adil bir karar vermedi. Sanıklardan biri hala dışarıda. Bir kere daha canımız yandı. 10 yıl oldu. Ailecek hayatımızı cehenneme çevirdiler. Hala tehdit altıdayız” diye konuştu.
Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya ise, “Cinayet faillerinden biri elini kolunu sallayarak geziyor. İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasının en büyük tehdit olduğunu bugün de gördük. Suçlar silsilesinin karşısında cezasızlık silsilesi durumu söz konusu. Sözleşme uygulansaydı 12 yaşındaki bir çocuk bu şiddet sarmalının içinde kalmayacaktı. İstanbul Sözleşmesi’nin yaşatacağını bir kere daha ifade etmek istiyoruz” dedi.
MA