Van ve Malatya’da, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerden çıkan mesajları tartışmak üzere başlattığı “Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları” gerçekleştirildi.
VAN
Van’da, baronun Tahir Elçi Konferans Salonu’nda halk buluşması gerçekleştirildi. Saygı duruşuyla başlayan buluşmaya, yüzlerce kişi katıldı. Divan seçiminin ardından konuşan DEM Parti Mardin Milletvekili Saliha Aydeniz, Kürtlerin önemli bir süreçten geçtiğini belirterek, “Ortadoğu’da yaşanan 3. Dünya savaşı Kürtlerin kalbinde sürüyor. Bu açıdan Kürt halkının direnişi ve ortaya koyduğu mücadele önemlidir. Kürtler Ortadoğu’da önemli bir alternatif ve paradigma ortaya koyuyor. Bu paradigmanın sahibi ise Sayın Öcalan’dır. Bu felsefe her gün büyüyor ve gelişiyor” dedi.
ORTADOĞU VE SURİYE
Daha sonra konuşan DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, Ortadoğu’daki gelişmelere dikkati çekerek, “Ortadoğu, küresel güç mücadelelerinin odak noktası olmaya devam ediyor. ABD öncülüğündeki blok, İsrail’i kalıcı ve temel güç haline getirmek için harekete geçmiş durumdadır. Ortadoğu’da savaş ve kriz derinleşirken, İsrail-Filistin çatışması, İran-İsrail gerginliği ve Suriye’deki dengeler yeni boyutlar kazanıyor. 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısı, Ortadoğu’da dengeleri altüst eden bir gelişme oldu. İsrail, bu tarihten itibaren sadece askeri bir misilleme sürecine girmekle kalmadı, aynı zamanda bölgesel stratejisini tamamen değiştirdi. ABD ve İngiltere ile birlikte İran’ı sınırlamak, bölgedeki operasyonel gücünü kırmak için sistematik bir politika izlemeye başladı. Bunun bir sonraki aşamasında, Irak’ta Suriye’deki sürece benzer bir kaos ortamının yaratılacağı ve ardından İran’a yönelik yeni adımların atılacağı giderek netleşiyor. Soru artık bu sürecin olup olmayacağı değil, ne zaman ve nasıl gerçekleşeceğidir” diye belirtti.
KÜRT MESELESİ
Ortadoğu’da büyük dönüşüm sürecinin yaşandığını vurgulayan Temel, şöyle devam etti: “Türkiye’de de Kürt meselesi yeni tartışmalara yol açmıştır. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamaları ve Sayın Öcalan ile sürdürülen görüşmeler, sadece iç siyasetin değil, bölgesel dinamiklerin de bir sonucu olarak gelişiyor. 10 yılı aşkın süredir ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan Sayın Öcalan’a yönelik politikaların değişmesi, Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin yürüttüğü mücadeleden bağımsız değildir. Bugün devletin, Kürt meselesini yalnızca baskı ve şiddet politikalarıyla yönetemeyeceği bir kez daha görülüyor. Bu durum, iktidarın bazı adımlar atmasını zorunlu hale getiriyor. Bu noktada önemli olan sürecin nasıl şekilleneceğidir. Eğer Sayın Öcalan’la yürütülen görüşmeler bir müzakere sürecine evrilmesi isteniyorsa, bunun şeffaf ve toplumsal katılımı esas alan bir süreç olması gerekmektedir. Sayın Öcalan’ın bu görüşmelerin Meclis’te yürütülmesini istemesi ve siyasi partilerle doğrudan temas kurulmasını önermesi, sürecin sağlıklı ilerlemesi açısından kritik önemdedir. Bugün, Türkiye’nin temel meseleleriyle yüzleşme zamanı. Kürt meselesi başta olmak üzere, halkların, inançların ve kadınların özgürlüğünü esas alan bir demokratik çözüm mümkün. Bunun yolu ise Sayın Öcalan’ın da vurguladığı gibi, şiddet ve çatışma zemininden çıkıp, diyalog, müzakere ve demokratik siyaset zeminini güçlendirmekten geçiyor.
“ÖCALAN 26 YILDIR ÇÖZÜM ÖNERİYOR”
Türkiye’de bir kesim ve kimi yazarlar bilinçli olarak Öcalan gerçeğini sadece silah, şiddet bağlamında ele alıyor. Sanki Sayın Öcalan’ın tek rolü ve muhataplığı buymuş gibi konuşuyorlar. Bu doğru bir değerlendirme değil. Son derece eksik ve yetersiz bir değerlendirmedir. Sayın Öcalan, klasik devletçi iktidar anlayışına ve reel sosyalizme çok cesur eleştiriler yapmış, alternatif bir toplum teorisi ortaya koymuş bir öncüdür. Demokratik toplumu bir eşitlik modeli olarak tarif etmiş ve bu düşünce Kürt halkında diğer halklarda büyük bir karşılık bulmuştur. Türkiye ve Ortadoğu’da çözümün ne olduğunu kitapları ve düşüncesiyle yıllardır bir külliyatla ortaya koymuştur. Sayın Öcalan 26 yıldır, bir adada tecritte tutulmasına rağmen durduğu yerden millim hiç ayrılmadan tutarlı, sürekli güncelleyerek çözüm öneriyor.
Şimdi Kürt halkının özgürlüğü ve tüm ezilen toplum lehine ve yararına bir çözüm projesi üzerinde çalışıyor. Bu model ile kapitalist sistemden tüm ezilenlerin intikamını alıyor. Asıl olan devletin ve iktidarın bu hamleye karşılık atacağı adımların ne olacağıdır. Bu konuda demokratik siyasi ve toplumsal güçlerin tutum ve aktivitesi önemlidir. Kürt halkı yediden 70’e Sayın Öcalan’a güveniyor ve çözüm iradesinin arkasındadır. Bu aynı zamanda bir mücadele sürecidir.”
Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.
MALATYA
Malatya’da “Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları” kapsamında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Parti (DEM) İl Örgütü olarak kullanılan Konteyner Alanı’nda halk toplantısı yapıldı. Toplantıya, DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu üyesi (MYK) Hamide Yüksel, Parti Meclisi (PM) üyesi Sabuha Akdağ, Malatya Barış Anneleri Meclisi üyeleri, sivil toplum örgütü temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.
Toplantının yapıldığı alana, “Örgütlü toplum ile özgür yaşama” pankartı asıldı. Saygı duruşuyla başlayan toplantıda konuşan DEM Parti Malatya İl Eşbaşkanı Ahmet Ercan, barışın toplumsallaşması için buluşmaların önemli olduğunu belirtti.
Toplantı, sürece dair yapılan siyasi değerlendirmeler, katılımcıların öneri ve eleştirileriyle son buldu.
MA