Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası (TMMOB), Karaköy İstanbul Büyükkent Şubesi önünde başlattıkları Gezi Nöbeti’nin 522’nci gününde dün cezaları onanan iş insanı Osman Kavala, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekilli Can Atalay, Tayfun Kahraman Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku’ya verilen cezayı protesto etti. “Karanlık gider gezi kalır hukuksuz tutuklamalara karşı adalet nöbetindeyiz” pankartının açıldığı eylemde, “Gezi’yi vermedik arkadaşlarımız alacağız”, “Ağacı, parkı koruruz gezi olur geliriz” dövizleri taşındı. Açıklamaya, Yeşiller ve Sol Gelecekler Partisi Cengiz Çiçek, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Halkların Demokratik Kongresi(HDK) Eş Genel Sözcüsü Esengül Demir yanı sıra birçok siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu destek verdi.
Açıklamayı, TMOBB İstanbul İl Koordinasyonu Kurulu Sekreteri Seyfettin Avcı yaptı.
“GÖZDAĞI MESAJI”
Hukukun temel ilkelerinin çiğnenerek yargılama sürecinin yürütüldüğünü belirten Avcı, verilen bu kararın arkasında topluma gözdağı mesajı olduğunu belirtti. Hukuk dışı dava sonucunda Mücella Yapıcı, Hakan Atalay ve Yiğit Ali Ekmekçi’nin serbest bırakıldığını hatırlatan Avcı, “Bir yanımız sevinçli ama bir yanımız elbette hala öfkeli. Aklımız haksızca mahkum edilen arkadaşlarımızda. Şehir Plancıları Odası Onur Kurulu Üyesi Tayfun Kahraman, Mimarlar Odası’nın Hukuk Müşaviri Can Atalay, Çiğdem Mater, Mine Özerden ve Osman Kavala’nın da bulunduğu arkadaşlarımız en ağır cezalara mahkum edildi” dedi.
“ÖÇ ALMA”
Verilen kararın sadece arkadaşlarına verilmediğini ifade eden Avcı, bu kararın milyonlarca kişinin demokratik haklarına vurulan bir zincir olduğunu söyledi. Avcı devamla, “Bu karar, 2013 Mayıs-Haziran aylarında, ülkesinin bugününe ve yarınlarına sahip çıkan milyonlara yöneliktir; milyonlarca insanın demokratik hak kullanımlarını cezalandırmaya, barışçıl ve demokratik taleplerini bastırmaya ve kamu idarelerine yakışmayacak bir şekilde öç almaya, cezalandırmaya yöneliktir. Buradan haykırıyoruz; Cumhuriyet tarihinin en kitlesel, en yaratıcı, en meşru, en barışçıl halk hareketi olan Gezi Direnişi’ni ve o direnişin parçası olmuş arkadaşlarımızı karalamaya yönelik bu karar ve bu kararı veren mahkemeler toplum vicdanında meşru değildir. Yaşadığımız bu tablo ülkemizin tek adam rejiminde geldiği içler acısı halin bir göstergesidir” ifadelerini kullandı.
“KARAR HÜKÜMSÜZDÜR”
Karara tepki gösteren Avcı, şöyle konuştu: “Siyasi bir öç alma davasına dönüşen, her aşamasında hukukun ve adaletin katledildiği bu sürece dair, ortada hiçbir delil, suç unsuru ve gerekçe yokken arkadaşlarımız için ağır mahkumiyet kararı veren tüm yetkililerin, bu ülkenin tarihinde utançla anılacağını biliyoruz. Hukuku tesis etmesi beklenen yargı makamlarının, iktidar çevrelerinin eğilim ve isteklerine göre karar verdiği bir düzlemde, arkadaşlarımızın hiçbir somut delil dahi sunulmadan onlarca yıl hapis ile cezalandırılmış olmalarını kabul etmiyoruz.Bu kararlar hükümsüzdür. Tüm ülke halkı biliyor ki, arkadaşlarımız suç işledikleri için değil, mesleki sorumluluklarının gereğini yerine getirdikleri için, halkın çıkarlarını savundukları için, Taksim Meydanı’na ve Gezi Parkı’na sahip çıktıkları için, iktidarın rant projelerini teşhir ettikleri için cezalandırılmışlardır.”
GENÇLERDEN ADLİYE ÖNÜNDE PROTESTO
Amed’de adliye önünde bir araya gelen gençler de kararı protesto etmek amacıyla açıklama yaptı. Açıklamada, “Can Atalay’a ve Gezi tutsaklarına özgürlük” pankartı açıldı. Açıklamada “Hak, hukuk, adalet direnerek gelecek”, “Direne direne kazancağız” sloganları atıldı.Açıklama metnini Türkiye İşçi Partisi (TİP) Amed il yönetim kurulu üyesi Gurbet Baykuşak okudu.
Gezi Davası kapsamında verilen kararların Türkiye siyasetinde ve tarihinde kara bir leke olduğunu belirten Baykuşak, Osman Kavala’nın cebren ve şiddete başvurarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs; Çiğdem Mater, Tayfun Kahraman ve Mine Özerden’in ise teşebbüse yardım suçlamalarıyla aldıkları cezalar hem kanuni açıdan hem de Gezi’ye katılan milyonların ve halkın vicdanı bakımından yok hükmündedir” diye belirtti.
“HALK YARGILANAMAZ”
Gezi davasının milyonlarının eseri olduğunu ifade eden Baykuşak, “Gezi, Türkiye’nin bütün kentlerinde özgürlükleri için, doğa için, hakları için yürüyen, hükümeti istifaya davet eden milyonların eseri ve onurudur. Yargıyı siyasetin basit bir aleti haline getirenler şunu iyi bilsin. Halk yargılanmaz. Saray ve onun siyasi çıkarlarına alet olanlar er ya da geç işledikleri suçların bedelini öder” şeklinde konuştu.
Açıklama 5 dakikalık oturma eyleminin ardından son buldu.
İZMİR
İzmir Emek ve Demokrasi Platformu da Gezi eylemi davasında verilen cezaların onanmasına ilişkin Mimarlar Odası İzmir Şubesi önünde basın açıklaması yaptı. “Gezi umuttur, umut yargılanamaz” pankartı açılan açıklamaya kentte bulunan siyasi parti, kurum, sendika ve oda temsilcilerinin yanı sira çok sayıda kişi katıldı.
Açıklamada konuşan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, verilen kararın Türkiye’nin tarafı olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, Can Atalay hakkında verilen kararında halkın seçme hakkına aykırı olduğunu söyledi. Suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ortadan kalktığını belirten Yılmaz, “Yargı süreçlerinin bağımsız ve tarafsız mahkemelerce, siyasi telkin ve saiklerden uzak bir biçimde yürütülmesi hukuk devleti için hayati derecede önemli bir durumdur. Ülke tarihinin en demokratik, yaratıcı, eşitlikçi, en kapsayıcı, barışçıl ve kitlesel hareketi olan Gezi Direnişi gerekçe gösterilerek, 6 yıl sonra açılan davada verilen mahkumiyet kararı ve dün açıklanan Yargıtay 3. Ceza Dairesinin onama kararı açıkça hukuka aykırı ve kabul edilemez bir karardır” dedi.
TİP GEZİ İÇİN YÜRÜDÜ
Türkiye İşçi Partisi İzmir İl Örgütü de alınan karara tepki amacıyla Alsancak’ta bulunan parti binalarından Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne kadar yürüyüş düzenledi. “Can Atalay’a ve Gezi tutsaklarına özgürlük” pankartı açılan yürüyüş boyunca sık sık “Gezi’nin ruhu sarayın korkusu”, “Gezi umuttur umut dimdik ayakta” ve “Her yer Taksim her yer direniş” sloganları atıldı. Yürüyüşte Can Atalay’ın fotoğraflarının yanı sıra “Karanlık gidecek Gezi kalacak” ve “Gezi direnişi tarihimizin yüz akıdır” dövizleri taşındı.
“ÖZGÜRLÜK YÜRÜYÜŞÜNÜ BAŞLATIYORUZ”
Açıklamada konuşan TİP üyesi Sena Yazıbağlı, Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesinin dün Gezi Davası kapsamında verdiği kararlar Türkiye siyaset ve hukuk tarihine kara bir leke çaldığını vurguladı. Yargının karar ilamında yazdığı gibi millet adına değil halk düşmanları adına karar verdiğini kaydeden Yazıbağlı, “Bu saldırganlık ve zorbalık, yanıtını mücadelemizle alacaktır. Zorbalara, halk düşmanlarına meydan okuyoruz. 1 Ekim’de Özgürlük Yürüyüşümüzü başlatıyoruz. Herkes bilsin; bu yürüyüş yalnız TİP’in, yalnız TİP Genel Başkanı Erkan Baş’ın yalnız yürüyüşe fiilen katılan kişilerin olmayacak. Hatay’dan Ankara’ya kadar, özgürlüklerimiz için, halkın demokratik iradesini ortaya koymak için, onurumuz olan Gezi için yürüyeceğiz” diye konuştu.
TMMOB’DAN ADALET NÖBETİ
Ayrıca TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu ise Gezi davasında yaşanan tutuklamalar sonrasında başlattığı Adalet Nöbeti’nin 522’nci gününde karara tepki gösterdi. Açıklamada konuşan Şehir Planlamacıları Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Ekici, arkadaşlarının sonuna kadar yanlarında olacaklarını vurguladı.
MA