Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kurumların 2021 yılı bütçesi üzerine konuştu. Oktay, ABD’nin yaptırım kararına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, “ABD’nin yaptırım kararını 4 siyasi partinin imza koyduğu ortak bir bildiriyle kınayarak, milli birlik ve beraberliğimizi yansıtan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, bilhassa imza atan parti gruplarına şükranlarımı sunuyorum. ABD’nin aldığı haksız yaptırım kararını bir kez daha şiddetle kınıyorum. Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Başkan Yardımcısı Faruk Yiğit, Hava Savunma ve Uzay Daire Başkanı Serhat Gençoğlu ve grup müdürü Mustafa Alper Deniz, sizlerle gurur duyuyoruz. Milletimiz ve devletimiz adına, sizinleyiz, yanınızdayız diyorum” şeklinde konuştu.
‘YAPTIRIMLARDAN KORKUMUZ YOK’
Oktay, Türkiye’nin yaptırımlarından korkmayacağını vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
“ABD’nin dün açıkladığı yaptırımlar da yine bizi teknolojide tam bağımsız Türkiye hedefimize daha da yoğunlaştırmaktan başka bir işe yaramayacak. Buradan tüm dünyaya sesleniyorum: Yaptırımlar değil, Türkiye’nin dostluğu kazandırır. Bu kararların etkisi ne mi olacak? İHA’larda olduğu gibi S- 400’ler konusunda ülkemize karşı takınılan tavır da dünyanın en ileri hava savunma sistemlerini geliştirmemize vesile olacak. Siper geliyor siper, Hisar, seri üretime geçiyor. Yaptırımlardan korkumuz yok. Yaptırımların bize bir yaptırımı yok. Yaptırımlara pabuç bırakacak bir Türkiye artık yok. Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bugün kendi sözünü söyleyen, kendi yolunu çizen ve kardeşleriyle yürüyen bir Türkiye var. Biz ilişkileri zedeleyecek tek yanlı yaptırımlardan değil, her zaman iletişimden yanayız.”
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında, 18 yıldır elde edilen başarılardan söz eden Oktay, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin getirilerinden bahsetti. Oktay, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, önce yüce Meclisimiz sonra da halkımızın istek ve iradesiyle kabul edilmiş bir sistemdir. Herhangi bir kimsenin değil, Meclisimizin ve milletimizin irade ve kararına dayanmaktadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kuvvetler ayrılığına dayanan bir sistemdir ve demokratiktir. Denge ve denetim yok deniliyor. Yürütme olarak günlerdir yüce Meclisimiz önünde harcanan ve harcanacak her kuruşu kurala bağlıyor, açıklamasını yapıyor, hesabını veriyoruz. Bu bir denge denetim mekanizması değil midir? Bu konuda sistem değişikliği öncesine göre farklı olan nedir” değerlendirmesinde bulundu.
‘REJİM SORUNU YOK’
Fuat Oktay, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne ilişkin, ‘rejim sorunu var’ eleştirilerine yanıt verirken, CHP’yi hedef aldı. Oktay konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ülkemizde bir rejim sorunu söz konusu değildir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi rejimle değil, yürütme görevini yerine getirecek organlarla ilgilidir. Kuruluşundan bu yana rejimimiz demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkelerine dayanmaktadır. Rejim sorunu olsa olsa muhalefetin milletimizden gizli, kapalı kapılar arkasında hazırladığı karanlık anayasa taslaklarında gündeme gelebilir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yapılan, yürütmeye istikrar kazandırma ve ülkenin çok şey kaybettiği koalisyonlar batağını tekrar yaşamasını önlemektir. Oradan oraya savrulan memleket değil, devlet değil, halkın verdiği muhalefet görevini dahi layıkıyla yerine getiremeyen muhalefetin ta kendisidir. Muhalefet, ülkenin karşılaştığı tehdit ve zorlukları algılamaktan uzaktır.”
15 Temmuz darbe girişiminin herhangi bir terörist kalkışmanın çok ötesinde hain bir girişim olduğunu söyleyen Oktay, “Milletin emanet ettiği silahlar bir terör örgütü tarafından milletin kendisine doğrultulmuştur. Bu, tarihimizde bir ilktir ve son olması için anayasanın ve yasaların emrettiği ve izin verdiği şekilde olağanüstü şartlarda mücadele zarureti doğmuştur. 20 Temmuz ve sonrasındaki dönemde yapılan bundan ibarettir. O dönemde çıkarılan tüm kanun hükmünde kararnameler yüce Meclisimize sunulmuş ve tarafınızdan uygun görülenler kanunlaştırılmıştır. Kullanılan tüm yetkiler, anayasada öngörülen merciler tarafından ve öngörülen usullere göre yerine getirilmiştir” değerlendirmesinde bulundu.
‘TEK ADAM DEĞİL’
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini tek adamın değil, istişare, katılımcı demokrasi, hızlı ve etkin karar alma mekanizmalarıyla yönetildiğini savunan Oktay, “O tek adam dönemleri, milli şefler, tek parti dönemleri ve güdümlü demokrasi ancak sizin genetik kodlarınızda mevcuttur ve bunlar tarihin karanlık sayfalarında kalmıştır. Cumhurbaşkanımızı doğrudan millet seçmiştir ve egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ifadelerini kullandı.
Oktay, muhalefet partilerinin 2021 yılı bütçesine yönelik eleştirilerine ilişkin de şöyle dedi:
“Bütçemizi doğrudan milletimizin hür iradesiyle seçilmiş olan Cumhurbaşkanımızın, bağlı başkanlıklar, kurumlar, politika kurulları, ofisler ve tüm ilgili diğer birimler ile ahenk içinde çalışmasını temin edecek şekilde hazırladık. Cumhurbaşkanlığı bütçesi; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile devletimize kazandırdığımız kamuda iyi yönetişim uygulamalarının dayanağını oluşturmaktadır. Bu bütçe; Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle ve kararlarıyla pek çok yapısal değişikliği ‘reform, icraat ve değişim’ temelli bir anlayışla uygulamaya koyan Cumhurbaşkanlığımızın bütçesidir. Bütçemiz, bünyesinde barındırdığı dijital dönüşüm ofisi ve İletişim Başkanlığı gibi kurumlar ile hem kamu hizmetlerini her geçen gün artan şekilde dijital dünyaya taşıyan hem de ülkemizin dijital mecralardaki marka değerini güçlendiren Cumhurbaşkanlığımızın bütçesidir.”
CUMHURBAŞKANLIĞI BÜTÇE KALEMLERİ
Oktay, Cumhurbaşkanlığı 2021 yılı bütçesinin kalemlerini de şöyle açıkladı:
“Cumhurbaşkanlığı Bütçesi’nin yüzde 51’i devralınan ve yeni kurulan birimlere aittir ve ödenek aktarma yoluyla ilgili kurumlara aktarılan kalemler bulunmaktadır. Cumhurbaşkanlığı Bütçesi’nin; 1,5 milyar lirası İçişleri ve Milli Savunma Bakanlığı’nca kullanılan barışı destekleme ve koruma hizmetlerine, 175 milyon lirası acil destek giderlerine, 384 milyon lirası ise Cumhurbaşkanlığı ofisleri bütçesine aktarılmak üzere ayrılmıştır. Barışı destekleme giderleri yüzde 50 oranında, hane halkına yapılan transferlerde ise yüzde 35 oranında artış öngörülmektedir.”
BORSA İSTANBUL
Fuat Oktay, Borsa İstanbul hissesinin Katar’a satılmasına ilişkin, “Borsa İstanbul’un Türkiye Varlık Fonu uhdesindeki yüzde 10’luk hissesinin Katar Yatırım Otoritesi’ne satılmasıyla ilgili değerlendirmelere bir kez daha açıklık getirmek isterim. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde uluslararası yatırımcıları Türkiye’ye çekmek için azami gayret sarf ediyor ve aynı zamanda Türk yatırımcıların yurt dışında yatırım yapmalarını da destekliyoruz. Ülkemize değer katan dış yatırımcıları, kendi iş insanlarımızdan ayırmadan ülkemizde iş yapmalarını kolaylaştıracak adımları attık, atıyoruz” dedi.
‘KILIÇDAROĞLU YANLIŞ HESAPLAR UZMANI’
Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Borsa İstanbul eleştirilerine yanıt vererek şöyle dedi:
“Yatırım Otoritesi’nin geçtiğimiz günlerde Borsa İstanbul’a ortak olması, ülkemiz için bir kazanımdır ve bu iş birliği milletimize kazanç olarak dönecek bir iş birliğidir. Sayın Kılıçdaroğlu bu konuda hesabı kitabı iyi karıştırmış olacak ki üstüne bir de gelip bu kürsüden milletimizi yanlış bilgilendirdi. Biz zaten Kılıçdaroğlu’nun yanlış hesapların uzmanı olduğunu SSK’dan biliyoruz. Kılıçdaroğlu, ‘Borsa İstanbul’un kârlılık oranı yüzde 52, bu kâr oranı ile satın alan fon, ödediği parayı 15- 20 ay sonra çıkaracak’ diyor. Hangi matematik bu? Anlatsak siz yine anlamak istemeyeceksiniz ama ben milletimiz için bir kez daha tane tane anlatayım. 11 ay önce Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan 122,5 milyon dolara alınan yüzde 10’luk hisse, geçtiğimiz günlerde 200 milyon dolara Katar Yatırım Otoritesi’ne devredilmiştir. Borsa’nın yüzde 10 hissesine karşılık bu sene dağıtılan temettü yaklaşık 10 milyon dolardır. 2 milyar dolar şirket değerlemesi üzerinden yapılan Katar Yatırım Otoritesi iş birliği, Kılıçdaroğlu’nun iddia ettiği gibi 15 ayda değil ancak 20 senede kazanılacak kâra karşılık gelmektedir.”
Oktay, Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Halkbank’ın sigorta ve hayat- emeklilik alanlarındaki iştiraklerini bir çatı altında birleştirerek yurt içi tasarrufları daha etkin şekilde artıracaklarını duyurdu.
Oktay, varlık fonu eleştirilerini değerlendirirken, Türkiye Varlık Fonu’nun çok katı ve kapsamlı bir denetime tabi olduğunu belirterek, “Saygınlığı uluslararası piyasalarca kabul görmüş şirketler tarafından yapılan bağımsız denetimi, devlet denetleme kurulu denetçilerinin yaptığı denetim izlemekte ve süreç ülkemizin en üst denetim merci olan Meclis denetimi ile bitmektedir” dedi.
2002 yılında 20,8 milyon hektar olan orman varlığının 2,1 milyon hektar artırılarak, 2020 yılı sonunda 22,9 milyon hektara çıkartıldığını aktaran Oktay, “Son 18 yılda 5,4 milyon hektar ağaçlandırma yapılarak, 5,1 milyar adet fidan toprakla buluşturulmuştur. 2023 yılına kadar 7 milyar fidan toprakla buluşacaktır. Biz ekiyoruz, siz harap ediyorsunuz. Biz üretiyoruz, siz karalıyorsunuz. PKK’nın yok ettiği orman varlığı son 18 yılda 10 milyon sayıda ağaçtır. Buna rağmen üste çıkıp ‘ormanların azaldığını’ söylüyorsunuz” diye konuştu.
DHA