Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile ilgili verdiği tahliye kararı sonrası iktidarın yaptığı karşı açıklamalara tepki gösteren Erkek, “AİHM bizim hukuk sistemimizin parçasıdır. O mahkemenin yargılama yetkisini kabul etmişiz. İçişleri Bakanı, ‘bizim için bir anlamı yok’ diyor. Bu ‘devlet olarak benim attığım imzanın anlamı yok’ demektir. Devletin en tepesindeki bu ülkeyi yöneten isimler, AİHM’i yabancı görüyor. Biz yargıç göndermişiz o mahkemeye” şeklinde konuştu.
BASININ GÖREVİ İKTİDARI DENETELEMEKTİR
Basın özgürlüğüne değinen Erkek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Basın özgür değilse, toplum özgür değildir. Basının özgür olmadığı bir ülkede hiçbir şeyi çözemezsiniz, adaleti de sağlayamazsınız. Basın İlan Kurumu (BİK), bir kişinin özel şirketi gibi çalışıyor. Sansür, otoriter rejimlerin her zaman kardeşi olmuştur. Bugün yaşadığımız da sansürdür. RTÜK, siyasilerden oluşuyor, sarayın bir kurulu haline geldi. Bir yandaş kanalla ilgili 102 bin 500 şikayet yapılmış, 500 tanesi işleme konulmuş. Muhalefette görülen kanallara bakın, 10 milyon lira ceza kesilmiş. Basının görevlerinden biri, iktidarı denetlemektir.”
KAVALA’NIN TUTUKLUĞU
Tutuklu iş insanı Osman Kavala’nın üç yılı aşkın süredir cezaevinde olduğunu hatırlatan Erkek, “Osman Kavala’nın tutukluluğu üç yılı aştı. Hakkında mahkumiyet kararı olmadan bir insanı üç yılı aşkın süredir cezaevinde tutuluyor. Aslında Kavala’yı, Kaftancıoğlu’nu cezalandırmıyorlar, Türkiye’yi cezalandırıyorlar” şeklinde konuştu.
MA