Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Gergerlioğlu, 4 Kasım 2020’de Birleşmiş Milletlerin (BM) “Suriye Raporu”nda yer alan Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) tarafından Kuzey Suriye’nin Efrin ve Serêkaniyê kentlerinde işlenen yağma, insan kaçırma, kadın ve çocuklara yönelik işkence, taciz ve tecavüz, kültürel mirasın yok edilmesi gibi savaş suçlarına ilişkin Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması talebiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Önergede, BM’nin raporuna yansıyan tespitlerin yanı sıra sahadaki insan hakları örgütleri ve aktivistlerinin iddialarına da yer verildi. BM raporunda yer alan “Til Abyad’da Şubat ayında en az 39 kadın tecavüze uğradı”, “Cinsel suçlar yanında, bölge diline ve kültürüne, inancına karşı suçlar işlendi” tespitlerin de yer verildiği önerge, Meclis Başkanlığı tarafından “kişisel görüş” içerdiği gerekçesiyle iade edildi.
HAK İHLALLLERİ SORULDU
Özellikle Efrin ve Serêkaniyê’de SMO tarafından işlenen taciz, tecavüz, kadınların kaçırılması gibi suçlar ile demografik yapının değiştirilmesi yönündeki iddialara yer verilen önergede, Gergerlioğlu şu soruları yöneltti: “Kadınların işkence ile öldürüldükten sonra, çırılçıplak soyulup sosyal medyada teşhir edilmesinin önüne nasıl geçilecektir? Bu suçu işlemiş olanlar ile ilgili bir işlem yapılmış mıdır? Demografik yapının değiştirilmesi niyetiyle halkın göçe zorlandığı iddiası doğru mudur? Neden Arapça ve Kürtçe konuşulan bir yerde eğitim, sağlık ve ticaret hayatında Türkçe kullanılmaya çalışılmıştır? Neden Türk parası kullanılması teşvik edilmiştir? 1000’i kadın olmak üzere 6 bin insanın kaçırılması doğru mudur? Kadın kimliği hedef alınarak işlenen suçlar, şiddet, yasaklar, cinayet, kaçırma, tecavüz konusunda Türkiye’nin hazırladığı rapor var mıdır?”
BM RAPORU
BM İnsan Hakları Konseyi’nin oluşturduğu Bağımsız Uluslararası Suriye Arap Cumhuriyeti’ni Tahkikat Komisyonu’nun 2020 Ocak-Temmuz tarihlerini kapsayan ve 2020 Eylül ayında açıklanan raporda, cinayet, işkence, cinsel saldırı, zorla yerinden etme ve yağma gibi savaş suçlarına dikkati çekildi. Raporda, aynı bölgede etkisi geniş alana yayılan patlayıcılarla, top ateşi ve füzelerle çok sayıda sivilin öldürüldüğünü ya da sakat bırakıldığı da belirtildi.
Raporda, “Kadınlar, erkekler ve çocuklar, markette alışveriş yaparken öldürüldü. Özellikle Kürtlerin yaşadığı bölgede Suriye Ulusal Ordusu tarafından yaygın şekilde yağma ve özel mülklere haksız yere el koyma uygulaması yapıldı. Sadece bireyler değil, topluluklar ve kültürler de hedef alındı. Uydu görüntüleri, UNESCO tarihi miras bölgelerinin zarar gördüğü ve yağmalandığını gösteriyor” şeklinde hak ihlallerinin yaşandığı yönünde tespitler yer aldı.
Komisyon başkanı Paulo Pinheiro, 15 Eylül 2020 tarihinde raporu açıkladığı basın toplantısında, “Afrin, Resulayn ve çevresindeki bölgelerde Türkiye’nin desteklediği Suriye Ulusal Ordusu’nun esir alma, işkence ve tecavüz gibi savaş suçları işlediğinin görüldüğü” açıklamasında bulundu.
Diren Yurtsever / MA