Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 4 Aralık’ta başlayan 2021 asgari ücret görüşmeleri, dün yapılan toplantıyla son buldu. Toplantıdan sonra asgari ücret, net 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak açıklandı. Komisyonun açıkladığı rakam beklentilerin altında kalırken, tepkiler de gecikmedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) vekili Musa Piroğlu, 2021 yılı için belirlenen asgari ücretin işçilerin değil Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) istekleri doğrultusunda düzenlendiğini ifade etti. Asgari ücretin milyonlarca işçinin yaşam standardını belirlediğini vurgulayan Piroğlu, “İktidar, işçileri bugün açlık sınırında Ocak ayında ise açlık sınırının altında bir hayat standartı dayatıyor. Enflasyonun hızla yükselmesine bakarsak zamın işçinin elinden alındığı görülmeli. Bunlar göz önünde bulundurulduğunda işçiye sefalet ücreti dayatılmış oluyor” dedi.
MÜCADELENİN BÜYÜDÜĞÜ BİR YIL
İşçi sınıfı açısından zorlu bir kış olacağının altını çizen Piroğlu, “Ya bu kışa karşı örgütlü ve militan bir mücadele örülecek ya da buna boyun eğilip teslim olunacak. Ekonomik ve siyasi fatura işçi sınıfı tarafından ödenecek. Zor bir kış olacak ama inanıyorum ki mücadelenin de büyüdüğü bir kış olacak” ifadelerini kullandı.
İKTİDAR VE SERMAYENİN ORTAK KARARI
Emekçi Hareket Partisi (EHP) Parti Sözcüsü Özge Akman, iktidar ve sermayenin ortak kararının işçilerin daha çok sömürülmesi kararı olduğunu kaydederek, “ Bu karar ekonomik krizin sonuçlarının emekçilerin sırtına yıkma gayretidir. Bu masada herkes kazandı, işçi sınıfı hariç. Ücretlerin düşük tutulmasının temel hedefi bu mantıktır” dedi.
MESELE SADECE ZAM DEĞİL
Akman, meselenin sadece ücret zammı olmadığını dile getirerek, şöyle dedi: “Düşük ücret politikası o programın hedeflerinden biridir. İşçi sınıfı asgari ücretin yükseltilmesini hedeflemeli. Bununla birlikte ekonomik sürecin tamamına müdahale edecek, yöntem ve araçları geliştirmek zorundadır. İşçi sınıfı bulunduğu her yerde kendi birliğini oluşturmak için elini taşın altına sokmak zorundadır. Bu tavır gelecek sene asgari ücret komisyonunun kabusu olmalıdır.”
KÖLELİK ÜCRETİ
Devrimci Parti Merkezi Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Erdoğan Çakmak da, asgari ücretin yine işçilerin olmadığı bir masada belirlendiğini vurgulayarak, iktidar ve işverenlerin kararının kölelik ücreti ve yaşamının devam edeceğinin ilanı olduğunu söyledi. Çakmak, işverenlerin karlarından taviz verilmeyerek, olumsuz faturanın ülkenin değerlerini üreten işçi sınıfına yüklendiğini dile getirdi.
MÜCADELE ÇAĞRISI
Tabloyu lehe çevirmek için örgütlü mücadeleden başka bir seçeneğin olmadığının altını çizen Çakmak, “Yan yana gelmeyi birlikte mücadeleyi başaramazsak, nasıl çalışacağımıza, nasıl yaşayacağımıza, nasıl bir geleceğe sahip olacağımıza biz işçilerin adına patronların, bürokratların karar verdiği bir düzende yaşamaya devam edeceğiz. Bu ücretli kölelik, sefalet düzeninde yaşamaya devam etmemek için örgütlenelim, birleşelim, birleşik mücadeleyi yükseltelim” çağrısında bulundu.
AÇLIK SINIRI
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü ise, insanca yaşamın yegane yolunun kapitalist örgütlenmeyi ortadan kaldırmak olduğunu vurgulayarak, “Doğal olarak da bu her anlamıyla bir devrim sorunudur” dedi. Asgari ücretin günlük yaşam içerisinde iyileştirilmesinin yolunun da işçilerin örgütlü ve birleşik mücadelesinden geçtiğini ifade eden Tümüklü, “Öbür türlü aynı noktaya geliyor. İnsanlar açlıkla bir şekilde sınırlandırılacaklar. İşçilere, emekçilerin burjuva düzenin karşısında yalnız olmadığını göstermek gerekiyor” diye belirtti.
Kadir Güney / MA