Ankara’da Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına protesto etmek amacıyla Söğütözü Metrosu arkasında açıklama düzenledi. Onlarca üniversitelinin katıldığı açıklamada, “Akademi biat etmez”, “Cinsiyetçi rektör istemiyoruz”, “Melihler gidecek biz kalacağız” ve “Melih kapım kırıldı fazla kelepçen var mı?” yazılı pankart ve dövizler taşındı.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Selcen Yavuz, üniversiteye “kayyım” atandığını belirterek, uygulamanın seçimleri ortadan kaldıran anti demokratik olduğunu söyledi. Üniversitelerin bilim ve fikir üretmesinin, özgür düşünceyi besleyebilmesi ve sürdürülebilmesinin ancak akademinin özerkliği ile mümkün olduğunun altını çizen Yavuz, “Akademi, ideolojiler ve siyaset üstü bir oluşumdur ancak üniversite mensuplarının iradesinin hiçe sayılarak üniversitemize bir rektör atanması politiktir. Biz Boğaziçili öğrenciler olarak, üniversitemizin ilkelerine ve kültürüne binaen üniversitemizin özerkliğinin, kişiliğine ve geçmişine bakılmaksızın tepeden atanan herhangi bir akademisyen ile değil; üniversite mensuplarının yaptığı demokratik yollarla belirlenen bir rektör seçimiyle sağlanacağını savunuyoruz” dedi.
Ortaya çıkan bu antidemokratik uygulamaların üniversitelere zarar verdiğini söyleyen Yavuz, taleplerini şöyle sıraladı:
“* Üniversitelerin herhangi bir kişi ya da kuruluşun etki veya baskısına maruz kalmaması ve siyaset aracı olarak kullanılmaması, bilimsel ve toplumsal gelişim açısından vazgeçilmezdir.
* Üniversitelerde karar alma yetkisinin demokratik yöntemlerle seçilmiş kurullarda ve akademik yöneticilerde olması özerklik için şarttır. Rektör, dekan, enstitü müdürü, yüksekokul müdürü. Bölüm başkanı gibi akademik yöneticiler atamayla değil seçimle belirlenmelidir.
* Üniversitelerin, özerk anayasal kurumlar olarak, akademik programlanma ve araştırma politikalarını öğretim elemanlarınca ve/veya üniversite kurullarınca kararlaştırılarak belirlemesi, bilimsel özgürlüğün ve yaratıcılığın şartlarındandır
* Boğaziçililer olarak asıl sorunumuz Melih Bulu’nun akademik geçmişi ve şahsi duruşundan da ötedir. Sorun isimlerden bağımsız bir demokrasi, akademik özerklik, fikri özgürlük meselesidir. Bu sorunun çözümü işe üniversitelerin kararlarının ve rektörlerin üniversitelerin iradeleriyle belirlenmesidir. Bu nedenle bir kez daha söylüyoruz ki: Üniversitemizin karar alma mekanizmalarındaki özerkliğine, demokratik ilkelerine, düşünce özgürlüğüne ve seçim yapma iradesine yapılan müdahaleleri kabul etmiyoruz. Kayyum rektör istemiyoruz ve duruşumuzdan vazgeçmiyoruz.”
Açıklama ardından “Kayyum rektör istemiyoruz” ve “Melih Bulu rektörümüz değildir” sloganlarıyla parka geçen öğrenciler, kitap okuma etkinliğiyle eylemlerini sonlandırdı.
MA