Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Colemêrg Belediyesi’ne 3 Haziran’da kayyım atandı. 31 Ekim’de “Kent Uzlaşısı” modeliyle kazanılan İstanbul Esenyurt Belediyesi’ne, 4 Kasım’da ise DEM Parti yönetimindeki Mêrdîn Büyükşehir, Êlih ile Xelfetî belediyelerine kayyım atandı. İktidarın kabul görmeyen kayyım uygulamasına dönük tepkiler sürerken, Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde 17 Kasım’da Êlih’te “Demokrasi ve Özgürlük” mitingi düzenlenecek.
Amed’de kayyımlara dair mikrofon uzattığımız yurttaşlar, 17 Kasım’da Êlih’teki mitingde olacaklarını belirtti.
‘HERKES Mİ SUÇLU?’
Kayyımlara karşı olduğunu söyleyen Sami Tanrıkulu, “Bu konuda bir şey söylemek mantıklı gelmiyor bana. Mantıksız olan bir şey hakkında mantık yürütmek doğru değil. Fikirler fikirlerle öldürülür, başka türlü olmaz” dedi.
Yılmaz Aydın, kayyımların “Sen kendi kendini yönetemezsin, ben seni yöneteceğim” anlamı taşıdığını söyledi. “Elbette Kürtler kendini yönetebilir. Neden yönetemesin ki?” diyen Aydın, “1 değil, 2 değil, 3 oldu. Herkes mi suçlu? Yani hiç mi suçsuz yok? Halk olarak birlikte yürüyüp, sesimizi gürleştirip, kayyıma tepki göstermemiz gerekiyor. Başka seçeneğimiz yok” şeklinde konuştu.
17 Kasım’da Êlih’te gerçekleştirilecek mitinge katılacağını aktaran Aydın, “Bu mitinge katılmak hepimizin boynunun borcudur” dedi.
‘AYAKTAYIZ, DİRENİYORUZ’
Kayyım atamalarına “Çaldıkları bitmiş, aç kalmışlar, o yüzden bizim üzerimize geliyorlar” sözleriyle tepki gösteren Nacide Güler, “Bizi ezmek istiyorlar. ‘El altında olun’ diyorlar. Ayaktayız, direniyoruz, direneceğiz” dedi.
Mahmut Laçin, halkın iradesine ipotek konulduğuna işaret ederek, “Bir mağduriyet yaşanmıştır, demokrasi çiğnenmiştir. Şu anda demokrasi ayaklar altında. Kayyım siyasi bir karardır” diye kaydetti. Laçin, tüm kesimlerin demokrasi talebiyle Êlih’teki mitinge katılması gerektiğini vurguladı.
‘KAYBETTİKLERİNİ ZORLA ALMAYA ÇALIŞIYORLAR’
“Seçimle gelenin seçimle gitmesi lazım” diyen Mehmet Adanır, “Zaten yıllardan beri aynı kişi (Ahmet Türk) seçiliyorsa, demek ki halk bu kişiden memnun. Bu irade gaspıdır. Kimse bu durumdan memnun değil. Esenyurt’ta da Ahmet hocanın çalışmaları çok iyiydi. Bunu sindiremediler. Sindiremedikleri için de taş attılar. Görevden almak istediler. Bu Kürtlere karşı yapılan bir zulümdür. İstanbul, Antalya, Mersin’de kaybettiklerini bu şekilde telafi etmek istiyorlar. Kaybettiklerini zorla almaya çalışıyorlar” diye kaydetti. Adanır, “Herkes iradesine sahip çıksın” çağrısında bulundu.
Kudret Yeşilada, şunları söyledi: “Kayyım atamasını son derece yanlış ve haksız buluyorum. Bu uygulama dünyanın hiçbir yerinde yok. Bu politikalarından vazgeçmeliler. Çünkü bu durum utanç vericidir. İnsanların iradelerine el koymak hırsızlıktır, gasptır. Halk iradesine sahip çıkmalı. Wan’da seçimler sonrası hemen kayyım atandı. Fakat halk kayyıma karşı ayaklanıp, direndi ve bu geri adım atmak zorunda kaldılar. Sessiz kalmamak gerekir.” Êlih’te yapılacak mitingin çok önemli olduğunu vurgulayan Yeşilada, Türkiye’nin her yerinden katılım olması gerektiğini vurguladı.
Kayyımla halk iradesinin hiçe sayıldığını söyleyen Hıdır Şevran, “Oy demek şeref, haysiyet demek. Şimdiki hükümet kazanamadığı belediyeyi gelmiş elimizden almaya çalışıyor” dedi.
‘KARDEŞLİK’ AÇIKLAMALARINA TEPKİ
Kayyım atamalarını “darbe” olarak nitelendiren Adil Baymış, “Amaçlanan sadece Kürtlere boyun eğdirmektir. Boyun eğdirmeye çalışıyor ama eğdiremeyecek. Kürt halkı onurlu bir halktır. Kürdistan halkı kayyıma karşı cevap verecektir” dedi.
Baymış, Devlet Bahçeli’nin açıklamalarına işaret ederek, “AKP-MHP’nin bugüne kadar adım attığı yoktur. Kürtlere karşı herhangi bir adım atmıyor. Sadece propagandadır. Burada farklı konuşur, arka tarafta farklı konuşur” tepkisinde bulundu. Baymış, Êlih’te gerçekleştirilecek mitinge katılacağını ifade etti.
“Kürt ve Türk kardeşiz’ diyorlar ama hiçbir şekilde bu kardeşliği göremiyoruz” tepkisinde bulunan Azad Turan, “Kayyımlar bir nevi Kürt diline saldırıdır. Êlih’te atanan kayyımın ilk icraatı siteden Kürtçeyi kaldırmak oldu. Kimse bunu yok sayamaz. Biz varız, Kürt’üz, Türk değiliz. İstedikleri kadar kayyım atasınlar. Varız, var olmaya devam edeceğiz. Boyun eğmeyeceğiz. Belediyelerimizi sonuna kadar savunacağız” şeklinde konuştu.
‘HIRSIZLIK YAPANLARA KAYYIM ATASINLAR’
Efe Kaymak, “Herhalde Kürt halkını kazanmak yerine, daha çok kaybetmeyi planlıyorlar. Ya da Kürt halkını burada bitirme planı yapmaya çalışıyorlar. Bu kayyımlar bunu gösteriyor. Bu politikalardan vazgeçmeleri gerekiyor. Bu politikalarla hiçbir yere varmayacaklarını anlamaları, bilmeleri gerekiyor. Bizim daha önceki belediye yönetiminde de şimdiki belediye yönetiminde de tek bir yolsuzluk tespit edilmiş mi? Bunu sormak gerekiyor. Tek bir hırsızlık yapılmış mı? Onun için diyoruz; bizim belediyeler yerine hırsızlık yapanlara kayyım atasınlar. Kendi belediyelerine dönüp, bu yolsuzluklara bir baksınlar” ifadelerini kullandı.
Rukiye Adıgüzel / MA