Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ne dair konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Türkiye’nin içinde bulunduğu duruma ilişkin pembe bir tablo çizdi. Muhalefet partileri ise bakanların açıklamalarına karşı yaşanan sorunları dile getirdi.
Elektrik ve doğalgazda arz güvenliği riskinin gündemden kalktığını ileri süren Dönmez, “Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğini merkeze alacak şekilde son yıllarda atmış olduğumuz önemli adımların meyvelerini de şimdiden toplamaya başladık. Jeotermal enerji konusunda da son on sekiz yılda yaptığımız santrallerle gösterdik. Bin 579 megavat kurulu güce sahip 60 tane jeotermal kaynağımız ve santralimiz söz konusu. Dünyada 3’üncü sıradayız. Bu yaklaşık yüzde 3’lük bir üretimde payı söz konusudur. Bütün bu jeotermal santralleri kapattığımızda bir saate yakın, yani 0,7 saatlik bir elektrik kesintisiyle karşı karşıya kalırız. Bazı milletvekillerimiz özellikle küçük akarsulara dönük doğa ve çevreyi tahrip ettiği için aleyhte birtakım açıklamalarda bulundu. Şu anda Türkiye’de küçük HES dediğimiz 575 adet santralimiz var, yaklaşık 8 bin megavat kurulu güce sahip; Keban bin 600 megavat civarında. Bunun neredeyse üç, dört katı kadar büyüklükte küçük HES’lerden biz elektrik üretiyoruz. Toplam kurulu güç içerisindeki payı yüzde 8,5 ve baktığınızda bu küçük HES’leri kullanmayalım, kapatalım dediğinizde günde 1,8 saatlik elektrik kesintisiyle karşı karşıya kalabiliriz. Eğer siz iktidara gelmiş olsaydınız şurada yanan 10 tane lambanın 8’i sönük olacaktı” dedi. Dönmez, çevreye karşı her zaman gereken sorumluluğu yerine getirdiklerini iddia etti.
Ardından konuşan Selçuk ise şunları söyledi: “Şu ana kadar geliştirdiğimiz bütün istişareler sonucu hayata geçirdiğimiz sosyal koruma kalkanı kapsamında aldığımız tedbirlerle vatandaşlarımıza doğrudan aktardığımız kaynağın toplam tutarı bugün itibarıyla 45 milyar liraya yaklaşmış durumda. Bu süreçte kadınlarımızın yanında olabilmek için biz özellikle kadın odaklı sosyal yardım programlarımızın aylık miktarlarını artırdık.”
‘İFTİHAR ETTİĞİNİZ TABLO’
Bakanların konuşmasının ardından söz alan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel, Bakan Selçuk’a, “Sizin iftihar ettiğiniz bir tablonun olduğunu gösterdiniz. Dünyadaki ülkelerin sosyal devlet yaklaşımlarına baktığımızda övünecek değil bizim açımızdan utanılacak bir tablo” dedi. Samsun’un Canik ilçesinde bir yurttaşın eline “iş-aş” yazıp kendini asarak intihar ettiğini hatırlatan Özel, “Türkiye bu durum yaşanırken, hükümet daha geçenlerde 425 milyon TL vergi borcunu sildiğiniz Cengiz inşaat 370 milyon TL değerinde lüks uçak almış. Biz 425 milyon TL silmişiz, adam 370 milyon TL’lik lük uçak almış. Samsun’da vatandaş ölmüş avucunun içinde ‘iş aş’ yazıyor. Sizin iftihar ettiğiniz bu tabloda emekçiler intihar ediyor” dedi.
‘GÜNEŞLİ IŞIKLI GÜNLERE YÜRÜYORUZ’
Özel, Durmaz’ın konuşmalarına karşı ise şunları söyledi: “Grubumuzu gösterdiniz ve dediniz ki ‘siz iktidara geldiğinizde o lambaların 8’ini söndürürsünüz. Şunu bilin ki o lambanın 8’i temiz, yenilenebilir enerji ile yanar ama kömürle ilçeleri zehirleyen HES’leri değil, yandaşa peşkeş çekip dereleri kurutan HES’leri değil, yanlış yere kurulup da kuşları öldüren RES’leri değil, Aydın’daki incirin Manisa’daki üzümün düşmanı JES’lerin değil, doğa dostu ÇED’i doğru düzgün alınmış, milletin köylünün ahını değil rızasını almış gerçek temiz yenilenebilir enerjiyle yanacak bizim iktidarımızda ışıklar. Sönecek tek ampul partinizin halkı canından bezdiren ampulü olacak. İktidarın nimetinden beslenen ampule değil halkın minnetinden beslenen güzel güneşli ışıklı günlere yürüyoruz.”
‘3 YILDA 5 BİN 235 İŞÇİ ÖLÜMÜ’
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da, “Ne kadar övünseler azdır, sayın bakanları dinledik. Kendimi İsviçre ya da Norveç’te hissettim. Hiçbir sorunumuz yokmuş. İşsizlik yokmuş, yoksulluk yokmuş, kadınlar öldürülmüyormuş, kadınları her türlü eğitimi sağlanıyormuş. Size sadece birkaç veri sayın bakanlar. Kasım ayında 29 kadın öldürülmedi mi? Türkiye’de gelir eşitsizliği ve yoksulluğu raporuna göre 16 milyon yoksul 18 milyon kişi de yoksulluk riskiyle karşı karşıya. Ne kadar iftihar etseniz azdır gerçekten. 2018 yılında 2 bin 6 kişi, 2019 da bin 736, 2020’nin ilk 9 ayında bin 493 işçi önlenebilir iş kazasında ölmüş. Evet bütün bunlar iftihar tablosu gerçekten” şeklinde konuştu.
‘SULARIMIZ, DERELERİMİZ YOK EDİLİYOR’
Türkiye’nin enerji açığı varmış gibi konuşulduğunu belirten Beştaş, “Türkiye’nin enerji açığı falan yok fazlası var. Türkiye büyüme hedefinin yarısını bile yakalayamamış durumda. Yenilenebilir enerji kapsamındaki santrallerin büyük çoğunluğu HES’lerden oluşuyor. Güneş enerjisi panellerinin tarım arazilerine yine JES’lerin ve santrallerin yerleşim yeri yakınlarına ve tarım arazilerine kuruluyor. Yine atık lastiklerin işlenmesi sonucu çıkan ürünleri 2016 yılından beri biyokütle tanımına buradan da bunları YEK ve YEKDEM kapsamında değerlendiriyorsunuz. Oysa bunlar ne biyokütledir ne de YEK’dir. Sularımızı derelerimiz yok eden şirketlere para aktarılıyor. Bursa’da sokağa çıkma yasağı sırasında denetim yapan polisler evi olmadığı için çocuğuyla birlikte otomobilde yaşadığını söyleyen 40 yaşındaki M.T’ye kısıtlamayı ihlalden ceza uygulanmış” dedi.
MA