Mersin’de, ilk, orta ve lise düzeyinde 985’i devlet okulları olmak üzere toplamda 1092 okulda eğitim gören yaklaşık 400.000 öğrenciye 29.000’e yakın öğretmen ders veriyor. Bugüne kadar açıklanan verilere göre, koronadan yaşamını yitiren 95 öğretmenden 2’si Mersin’den. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Mersin Şubesi Başkanı Mahmut Sümbül, pandemi sürecinde kentteki okullarda yaşanan aksaklıkları ve alınması gereken tedbirlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
YÜZLERCE ÖĞRETMEN YAKALANDI
Kentte 15 Şubat’tan itibaren kırsal mahallelerdeki okullarda yüz yüze eğitimin başladığını hatırlatan Sümbül, 2 Mart’tan sonra ise kent genelindeki okullarda eğitime başlandığını belirtti. Bulaşın önüne geçilmesi için yetkililere başvurmalarına rağmen öğretmenlere aşı yapılmadığını vurgulayan Sümbül, okullardaki salgının bulaşmasına ilişkin ne İl Sağlık Müdürlüğü’nden ne de İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden bilgi alamadıklarını belirterek, yüzlerce öğretmenin salgına yakalandığının bilgisini paylaştı.
BAZI OKULLAR KARANTİNDA
Okullardaki vaka sayılarının İl Sağlık Müdürlüğü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından gizlendiğini ifade eden Sümbül, yetkililerin pandemiye karşı sorumluluklarını gizlemek için böylesi bir yola başvurduğunu sözlerine ekledi. Okullarda bulaşı oranın yüksek olduğuna dikkati çeken Sümbül, kentteki bazı okulların da karantinaya alındığına ifade etti. Tam kapanmayla birlikte uzaktan eğitime geçileceğini sözlerine ekleyen Sümbül, öğrencilerin yeterli teknolojik araçlara sahip olmamasından kaynaklı da mağdur edileceğinin altını çizdi.
“ARKADAŞLARIMIZ AŞILANMALIDIR”
Yetkililerin pandemiye karşı okullarda yeterince önlem almadığını dile getiren Sümbül, pandemi döneminde fırsat eşitsizliğinin daha arttığını kaydetti. Tam kapanma sürecinde öğretmenlerin tamamının aşılanması gerektiğine vurgu yapan Sümbül, “Tam kapanma bittikten sonra yüz yüze eğitime geçilecek, yüz yüze eğitim olabilmesi için bazı şartların olması gerekir. Bunların başında öğretmenlerin ve eğitim bileşenlerinin büyük çoğunluğu hala aşılanmadı. Bu arkadaşlarımız, 17 Mayıs’tan önce tamamının aşılanması gerekir. Yüz yüze eğitime geçilecekse de öğrenci ve öğretmenlere de Covid-19 testi yapılmalıdır” dedi.
SÜREÇ KÖTÜYE GİDİYOR
Tedbirlerin alınmaması durumunda kentte, eğitim ve diğer alanlarda sürecin daha da kötüye gideceğini hatırlatan Sümbül, “Bu vurdumduymazlıkla devam edilmesi ve aşı politikasının böyle devam etmesi durumunda süreç çok daha kötüye gidecek. Yaz ayı birlikte yazlıkçılar kente gelecek. Böylece Mersin gibi sahil kentlerinde vaka sayıları yeniden yükselecek. Onun için yeteri kadar önlem alınmalıdır” diye konuştu.
UYARILAR MASADA KALIYOR
Ekonomi ve sağlık alanından sonra pandemiden en çok etkilenen alanın eğitim alanı olduğunu anımsatan Sümbül, şöyle devam etti: “Eğitim alanı toplumun geleceğidir. Lütfen, yapılan uyarıları birlikte hayata geçirelim. Tüm uyarılarımıza rağmen ne İl Milli Eğitim ne de İl Sağlık Müdürlüğü bizleri bu süreçlere dahil etmedi. Oluşturulan ortak platformlar yok maalesef. Biz de bu işin bir tarafız. Yaptığımız tüm önlem ve uyarılar masada kalıyor. Sorunlarımızı, bilim ve ortak akılla çözelim.”
“MECBUR BIRAKMASINLAR”
Tüm uyarılara rağmen yaşanacak olumsuz bir durumdan yetkililerin sorumlu olacağını söyleyen Sümbül, sözlerini şöyle tamamladı: “Kentteki, yetkili devlet kurumları bu durumdan sorumlu olacaktır. Vatandaşlar ellerinden geldikçe önlem alıyor. Yurttaşlar, yaşam hakkının yanında ekmek derdindeler. Yurttaşlar, pandemiden ölmeyecek ama neredeyse açlıktan ve yokluktan hayatını kaybedecek. Bunun sorumlusu vatandaşlar değil bizleri yönetenlerdir. Şartlar böyle devam ederlerse üretimden gelen gücümüzü kullanmaktan çekinmeyiz ama böylesi bir süreçte bunları yaşamak ve yaşatmak istemiyoruz. Eğitim ve yaşam hakkı çok çok önemlidir. Ama bizleri buna mecbur bırakmasınlar.”
Mehmet Şah Oruç / MA
