Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Teknopark İstanbul A.Ş. ile Mesleki ve Teknik Eğitimde İş Birliği Protokolü İmza Töreni’ne katıldı.
Pendik’te bulunan Teknopark İstanbul’da düzenlenen törene Bakan Özer’in yanı sıra AkP İstanbul Milletvekili Osman Boyraz, Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Metin Yerebakan ve çok sayıda davetli katıldı.
Bakan Özer, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Bu eğitim sistemi ne çektiyse toplumsal mühendislik projelerinin eğitim sistemine yansıması olan yanlış eğitim politikalarından çekti. İşte kat sayı uygulaması da bunlardan bir tanesiydi. İmam hatip liselerinin ve meslek liselerinin yükseköğretime erişimini engellemek için yapılan bu müdahalenin maliyetini bu toplum çok büyük bedeller ödedi.
Biz de Milli Eğitim Bakanlığı olarak hem iş gücü piyasasının talebini karşılayamamaktan dolayı, bir taraftan okullar arası başarı farkının oluşmasından dolayı ve en önemlisi ortaokul sisteminin bir türlü dengesini bulamamasını getirmiş olduğu maliyetler ödeyerek geçirdik. Allah’a şükür 2012 yılında katsayı uygulaması kaldırıldıktan sonra tüm Milli Eğitim Bakanlığımız, tüm bürokratlarımız, mesleki eğitim güçlendirmek için çok büyük hamleler yaptılar. Biz farklı bir yaklaşım denemek istedik.
Denemek istediğimiz yaklaşım şuydu. Eskiden biliyorsunuz bundan otuz kırk yıl önce eğitim ve istihdam kaynağı arasında bir fark yoktu. Yani devlet eğitimindeydi, aynı zamanda üretim ve hizmet sektöründe olduğu için ana istihdam kaynağı da devletti. Dolayısıyla mesleki eğitim ile ilgili özlemle yad edilen o güzel günler her iki sürecin de ana aktörünün devlet olduğu günlerdi. Sonra tüm dünyada üretim ve hizmet sektöründe devlet yavaş yavaş çekildikçe tüm dünyada mesleki eğitimden devlet çekildi. Ama Türkiye’de devlet çekilemedi çünkü özel sektör bu yükü üzerine almadı.”
Bakan Özer, “Akademik olarak başarılı öğrencileri adım adım mesleki eğitime kazandırdıktan sonra bir baktık ki, üretim kapasitesi artmaya başlıyor. Eğitim verilen tüm alanlarda üretim kapasitesi devasa boyutlara ulaştı. 200 milyonluk gelirlerden şuan da 2021 yılında 1 milyar 162 milyonluk gelirle 2021 yılını kapattık. 2022 yılındaki hedefimiz 1 buçuk milyar. Daha önceden ne olacak mesleki eğitimin hali diyenler, durdurun artık bu alanlar üretime girmesin demeye başladı. O zaman doğru yoldayız. Sonra bu durmadı bir adım daha attık. İnovatif yaklaşımlar, yeni yaklaşımlar, dünyadaki üretim kapasitesinin farklı noktalara gitmesi, fikri mülkiyetin bu üretim kapasitesindeki yeri, patent, faydalı model, marka, tasarımın artık ülkelerin vazgeçilmezi olması. Rekabetin tam bu fikri mülkiyet ve sınai haklarda düğümlenmesi. Bunu mesleki eğitime adapte ettik” ifadelerini kullandı.
“2022 YILINDA MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI’NIN ALMIŞ OLDUĞU TESCİL SAYISI 7 BİN 538”
Bakan Özer sözlerini şöyle sürdürdü:
“Milli Eğitim Bakanlığı’nın geçmişe yönelik verilerine baktığınız zaman yıllık 2.9 ürünün tescilini aldığını görüyoruz. 3 tane ürün ya tasarımdır ya markadır. 2022 yılında ağustos ayına yeni girdik. 2022 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın almış olduğu tescil sayısı 7 bin 538. Bizim hedefimiz 2022 yılında 7 bin 500’dü onu aştık. 2022 yılında hedefimiz aslında bunun ticarileşmesiydi, meslek liseleri bunu da sağladılar. 74 tane ürünün ticarileşmesini sağladılar. Artık meslek liselerinin yurt dışında ihracat yapmaya başladı. Bir taraftan mahkum edildiği o sıkışık alanda artık hiçbir öğrencinin tercih etmek istemediği, gitmek istemediği ama zorunlu bir destinasyon olarak gittiği lise türünden başarılı öğrencinin yerleşmek için yarıştığı bir lise türüne dönüştü meslek liseleri. Meslek liseleri Kovid-19 süreci gibi olağanüstü salgınlarda bu devletin, milletin yanında yer alarak vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak için maske, dezenfektan üretti, maske makinesi üretti, solunum cihazı üretti.”
SPUTNİK
