Yaşadıkları ağır sağlık sorunlarına rağmen tahliyeleri engellenen tutsaklar için başlatılan haftalık eylemler sürüyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, 2 haftada bir yaptığı oturma eylemine Konak Eski Sümerbank önünde devam etti. Çok sayıda kişinin katıldığı eylemde, “Hasta mahpuslar ölüyor, susma, suça ortak olma” pankartı açıldı. Eylemin 297’inci haftasında konuşan İHD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Ali Aydın, hasta tutsak Abdürrahim Gemicioğlu (67) durumuna dikkat çekti.
Aydın, Gemicioğlu’nun 2012’de “KCK davasından” 14 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldığını, davanın devam ettiğini söyledi. Aydın, Gemicioğlu’nun cezaevinde çıktıktan sonra prostattan ameliyat olduğunu, daha sonra ise kolon kanserine yakalandığına işaret ederek, “Bunun üzerine tedavisine başlandı. Tedavisi sırasında (1 ay önce) akciğerine pıhtı attı. Bunlarla uğraşırken Abdurrahman’ın devam eden davası sonlandı, 8 yıl 9 ay hüküm aldı. Bu hükümden dolayı 03.10.2024’te Yüksekova’da gözaltına alındı. Van’a götürüldü. Ambulansla Van Bölge Hastanesi’ne götürülen Abdurrahman yaklaşık 8 saat ambulansta kaldı. Doktor ambulansa gelip baktı ve yer olmadığı için Van YGC’nin revirine gönderdi. Şu anda orada kalmaktadır. Pazartesi gününe kadar orada kalacağı ve sonra Van 100. Yıl Üniversite Hastanesi’ne götürüleceği söylendi” dedi.
‘TAHLİYE EDİLSİN’
Gemicioğlu’nun yatalak olduğuna dikkati çeken Aydın, “Tansiyon, şeker hastalıkları ve kalp yetmezliği de bulunmaktadır. Bunların yanı sıra ağır bir anti depresan kullanmaktadır. Psikoloğu geçici bunama yaşadığını söylemiştir. Bu yaşadıklarının onun psikolojisini olumsuz yönde etkileyeceği bir gerçektir. Kolon kanseri ve akciğerine atan pıhtı onun yaşamını riskli hale getirmektedir” diye belirtti.
Aydın, Gemicioğlu’nun tahliye edilerek, tedavi edilmesini istedi.
İSTANBUL
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hafta düzenledikleri “F Oturması” eyleminin 654’üncüsünü Beyoğlu’nda bulunan dernek binası önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, Adana Suluca Y Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki hasta tutsak Fevzi Arslan’ın sağlık durumuna dikkat çekildi.
“Tedavi haktır engellenemez” ve “Hasta mahpus Fevzi Arslan serbest bırakılsın” pankartlarının açıldığı açıklamada, sık sık “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” ve “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” sloganları atıldı.
İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, ağır hastalıklarına rağmen tahliye edilmeyen ve yaşamını yitiren Abdulkadir Kuday’ın ölümüne işaret ederek, “Yürüme, yeme ve konuşma yetilerini dahi kaybetmiş, yatağa bağlı halde hapiste tutulan Abdülkadir Kuday’ın, cinayetten farksız ölümünü durdurabilmek için, tedavi ve yaşam hakkının korunması adına defalarca açıklama yaptık. İlgili bakanlıklara ve kurumlara yazılar yazarak tedavi ve sağlık hakkı korunsun, hapishanede bu sağlanamıyorsa tedavi maksadıyla infazı ertelensin ve serbest bırakılsın dedik. Ancak verilen dilekçeler her defasında reddedildi ve Abdulkadir Kuday, veda hakkı dahi tanınmadan göz göre göre ölüme terk edildi” dedi.
ARSLAN’IN DURUMU
56 yaşındaki hasta tutsak Fevzi Arslan’ın birçok hastalığının bulunduğunu dile getiren Keskin, “Beyin hasarına bağlı olduğu söylenen şiddetli baş ağrısı, uykusuzluk, ailesini tanımayacak ve yemek yemeyi unutacak seviyede unutkanlık, sol ayak parmaklarında hissizlik ve hızla ilerleyen yürüme güçlüğü nedeniyle yaşamını sürdürebilmek için başkalarının yardımına ihtiyaç duyar hale gelmiş olmasına rağmen, yeterli tedavi ve bakım sağlanmayarak sağlığı ve yaşamı tehlikeye atılmaktadır” dedi.
‘AİLESİNİ TANIYAMIYOR’
Keskin, Arslan’ın oğlunun yaptığı aktarımları da paylaştı: “Gözaltında iken ağır işkenceler yapılmış, öldü diye morga bile bırakmışlar. Ama hastane yerine hapishaneye götürmüşler. Sağlık sorunları artınca da tedavi edilmedi, şikayetleri ‘psikolojik’ denilerek verilen ilaçlarla geçiştirildi. Babam unutkanlık nedeniyle görüşlerde zaman zaman bizi dahi tanımıyor. Çekilen MR sonuçlarını özel doktora gösterdik. Beyin erimesi var, beyin küçülüyor, acil tedavi edilmesi gerekiyor dediler ama tedavisi yapılmıyor. Son 2 aydır ağız içi araması dayatıldığı için hastaneye götürülmüyor. Babam adeta ölüme terk edildi ve düzgün bir şekilde tedavi edilmezse ölümü an meselesi, çünkü beyin her geçen gün küçülüyor her geçen gün ölüme bir adım daha yaklaşıyor. Babamın tedavisi için destek bekliyoruz.”
Keskin, hasta tutsakların tahliyesini talep ettiklerini belirtti.
ANKARA
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 526’ncı haftasında Sakarya Caddesi’nde bir araya geldi. Bir polisin, inisiyatif üyeleri ve İHD Ankara Şubesi Eşbaşkanı Ömer Faruk Yazmacı’nın yanına gelerek, eylemde PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dair bir vurgu yapılmamasını istemesi dikkati çekti.
Polis, dün avukatların Anayasa Mahkemesi (AYM) önünde PKK Liderine uygulanan tecridin son bulması için yaptığı açıklamadan rahatsız olduğunu belirterek, “Onlarca avukat, siz de oradaydınız. Açıkçası bu durum beni çok rahatsız etti” dedi.
Polisin, eylemin Sakarya Caddesi’nde yapılmamasını isteyerek, “Biri burada size salça olursa sorumluluğunu siz alırsınız” demesi de dikkat çekti.
BİRÇOK HASTALIĞI BULUNUYOR
İHD Ankara Şubesi Eşbaşkanı Nuray Çevirmen, Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Ateş Gobe’nin durumuna dikkat çekti. Gobe’nin 30 yıldır cezaevinde olduğuna vurgu yapan Çevirmen, “Koşullu salıverilme hakkı olmasına rağmen; adil olmayan, soyut ve subjektif kararlarla ikinci defadır tahliyesi, 3’er aylık periyotlarla ertelenmektedir. Yazmış olduğu mektupta hem yaşamış olduğu sorunları hem de hastalıklarını aktarmıştır” diye kaydetti.
Gobe’nin kalp hastası olduğunu, bunun yanı sıra pek çok nörolojik ve kronik rahatsızlığının bulunduğunu belirten Çevirmen, “Kalp kapakçıklarında nodül bulunmaktadır. Ayrıca 11-12 yıldan bu yana da ağır KOAH hastasıdır. Prostat rahatsızlığı bulunmakta olup bu hastalığıyla ilgili olarak ilaç kullanmaya devam etmek zorundadır, aksi halde yaşamını idame ettirme daha da büyük zorluklara baş etmede güçlükler çekeceğini aktarmıştır” diye konuştu.
Çevirmen, Gobe’ye dair şu bilgileri paylaştı: “Kronik olan hastalıklarının yanı sıra ve bağlantılı olarak Vertigo hastasıdır. Bel fıtığı bulunmakta ve ayrıca boğazındaki rahatsızlıktan kaynaklı olarak ses kısılması gibi sorunları yaşamaktadır. Ancak ağır seyreden kronik hastalıklarıyla boğuşmaktan, bu hastalıklarını tali plana ittiğini aktarmıştır. Yine boğazındaki ses kısıklığının da boğazındaki siğillerden ve nodüllerden kaynaklandığını ifade etmektedir. Ateş Gobe’nin hastalıkları nedeniyle hapishanede kalamayacağı açıktır. Ayrıca 30 yıllık ceza süresini tamamlamış ve tahliyesine de hak kazanmış durumdadır. Mahpusun tahliyesini engellemek sağlık hakkını engellemek demektir. Ayrıca haksız bir şekilde infazını uzatmak özgülüğünü de engellemektedir. Ateş Gobe, bir an önce tahliye edilmelidir” dedi.
MA